2. bölüm

24 1 5
                                    

Çağan ın bana kötü kötü bakması beni korkutuyordu Çağan aniden beni yana doğru çekti ben sadece seyrediyordum adama doğru yürüdü Damla da benim yanımda nolucak diye bekliyordu Çağan adamın önünde durdu ilk sırıttı bu çocuğun kafası gerçekten yerinde değil akşama partiye gitçem ben be Çağan adamın yüzüne bir yumruk indirince adam geriledi özellikle gözünü tutuyordu Çağan adamın üzerine yürümeye devam etti yanlız iyi vurdu hakkını yiyemem adam arkasına bakmadan koşmaya başladı Çağan ellerini birbirine vurduktan sonra yanımıza geldi "evet Nilsu bir cevap bekliyorum" "ee şey aslında ya evde canım sıkıldı çıktım işte" atarlı çıkışım Çağan ı çıldırttı "kızım bana niye haber vermiyosun" ellerimle oynamaya başladım "Ama Aleve ve Suya bir not bıraktım" güldü " Not mu sen kızlara 'ben çıktım' yazıp çıkıyorsun ve bunada not mu diyorsun" gözlerimi devirdim "of Çağan ya" Damlaya baktım canı sıkılmıştı "peki o adam kimde senden numara istiyo" o kadar zaman burdaydın neden yanıma gelmedin ki demek isterdim ama bu söylediğim onu daha fazla sinir ederdi "tamam Çağan konuyu kapat" Çağanın gözleri Damalyı buldu kulağıma doğru yaklaştı "evde konuşucaz tatlım şimdi şu arkadaşınıda al ve düşün önüme" dediğini uygulamaya başladık telefon diye bişey var dı ya hani alo falan diyoduk gerçi oda şimdi dedikodu yapmak için kullanılıyor Damla yla ben önde Çağan arkada ilerlerken telefonuma bir mesaj geldi bilinmeyen bir numaraydı üzerinde sadece Ateş yazıyordu ve numarasını arayamıyordun sadece mesaj yazabiliyordun

Ateş : Bugün çok güzelsin Ateş böceğim

Bu adam ne saçmalıyordu kafamı kaldırdığımda telefonuna bakan kimse yoktu

Nilsu : Yanlış numaraya yazdınız sanırım

Ateş : Yanlış numara bile olsa yinede seninle konuşmak benim için bir onurdur Ateş böceği

Nilsu : He anladım sizde şu değişik kafadaki insanlardan birisiniz hasta falan mısınız

Ateş : Evet Ateş böceğim hastayım ama sana ve üzgünüm ki ilacımın senin olduğu kararı dün çıktı

Nilsu : Lütfen yazmayı bırakın ve hayatınızı yaşayın

Ateş : Ayıp ediyorsun ama ateş böceğim ayrıca bana patronun gibi davranma beni yöneten sensin

Nilsu : Peki pes aslında bir sanal arkadaş hiç fena olmazdı tanışalım mı ismim

Ateş : ismin Nilsu

Nilsu : Ne bunu nerden biliyorsun

Ateş : senin hakkında herşeyi biliyorum ateş böceğim

Nilsu : senin ismin ne peki

Ateş : Tuğra

Nilsu : Peki Tuğra bir mesleğin var mı

Ateş : Aslında genel olarak insan öldürüyorum

Nilsu : Napıyosun Napıyosun

Ateş : Şaşırma ateş böceği bir kaç yıl sonra belki beraber insanları öldürürüz hadi ama ateş böceğim hatırlamadın mı beni

Nilsu : Hatırlamadım Katil

Ateş : ağaç karakol iki adam ateş yanımdaki suç ortağım

Telefon neredeyse elimden düşücekti bu oydu o gün gördüğüm katildi beni nasıl bulmuştu ki

Ateş : O Çağanada söyle sevgilimden uzak dursun

Nilsu : Senin bir sevgilin yok

Ateş : Var ve oda sensin :)

Nilsu : Peki tamam ne istiyorsun benden

Ateş : ateş böceğim olmanı

Nilsu :Belkide o kadar da benim hakkımda bişey bilmiyorsun dur

Ateş : Selimi adamın biri döverken sen kurtardın sonra Çağan ve Efe yolda giderken sana çarptı ve öyle tanıştınız Su ve Sen çocukluk arkadaşısınız Alevle bir parkta tanıştın Baban hapishanede zehirlenerek öldü Annen de baban
öldü diye dünyaya küstü ve Amerika'ya taşındı bugünde o Damla yla tanıştın

Doğru dimi Ateş böceğim

Nilsu : Doğru katil doğru

Ateş : Katiller hep doğruyu söyler ateş böceğim he bu arada annen Amerika'da değil şuan

Nilsu : Nerde peki

Ateş : Benim elimde Ateş böceğim olcaksın yada annenne veda ediceksin

Ona görüldü atıp çıktım Damla nereye gitmişti şimdi Çağan yanımda yürürken ben çıldırıyordum evin önüne gelmiştik ve partiye hazırlanmam için sadece 1 saattim vardı evin içine girdiğimde kimseyle konuşmadım dolabımı açtığımda gördüğüm ilk kırmızı elbiseyi giydim kırmızıyı pek sevmezdim doğrusu saçlarımı at kuyruğu yaptım ve önden bir kaç tane tutam bıraktım altına beyaz bir spor ayakkabı ve beyaz bir çantayla kombinimi tamamladım tam dışarı çıkıcaktım ki Efe'yi gördüm "Efe valla hiç zamanım yok" Efe sinirli değildi aksine çok yumuşak bakıyordu gözleri dolu dolu olmuştu "E-Efe" masum bir gülümseme göründü dudaklarında "Su onu seviyorum 2 yıl Nilsu 2 yıldır benim suratıma bakmadı benim espirime gülmedi insanlar aşık olmaktan korkmamalı Nilsu ben insanların kalbini kırmadım ki naptım ben Suya dövdüm mü sövdüm mü" bu sözleri benide ağlatmaya yetmişti aramızdaki mesafeyi kapattım ve Efeye sımsıkı sarıldım "hiç birini yapmadın Kardeşim duygularını onada anlatman gerek" kafasını iki yana hızlıca salladı "olmaz dalga geçer benle belki arkadaş bile kalmayız Nilsu ben bunu göze alamam o kadar cesur değilim ben" "sizin aranızı daha iyi yapıcam Efe üzülme sakın" sarılmayı bıraktığımızda Efe yi orda bırakıp koşmaya başladım ev Ahalisine ben çıktım dedim ve hızlıca parti yerine gittim Yiğit beni az biraz düşünüp konum atmıştı iyiki parti büyük ve güzel bir evdeydi içeri girdiğimde ilerdeki bir erkek grubu bana bakmaya başlamıştı aralıksız bakmaları beni rahatsız etsede benim kime baktığım önemliydi daha sonra yanıma Yiğit geldi "Geleceğini düşünmedim sürpriz oldu banada" güldüm "Süprizleri sevmediğini söylemiştin " deyip arkama bakmadan oradan uzaklaştım evet bakalım hangi cehhenneme gidiyorum önüme bakmadığım için bir adama çarptım "pardon" dedim ve çekip gidecekken bileğimdeki eli fark ettim "Komik kızsın biliyor musun seni neden buraya aldılar acaba şarkıcı falan mısın" gözlerimi devirdim elimi bırakması için bişey söylemedim ve sadece elimi salladım ama işey yaramadı "Sanane be ben buraya geldiysem bir konumum vardır " o adamla kavga ederken biri elindeki mikrofonla "Şarkıcı yok bu yüzden birini almalıyız" adam sırıtıyordu birazdan ağzına bir tekme yiğicek o zaman görcek kim gülüyo kim ağlıyo benim kolumdan tutup sürüklemeye başladı sahnenin önünde bir yerde durdu ve elini kaldırdı salak galiba mikrofonlu adam hemen bizim tarafa baktı "evet müdürümüz bişey söylicek sanırım" müdür mü hayır hayır hayır gülmesi büyüdü "bu kız şarkıcının yerini tutabilir" parmağınla beni gösteriyordu ben "müdürünüz yanılıyo benim sesim çok kötü" adam yüzünü buruşturdu "burada müdüre uyman gerek yoksa kapı dışarı edilirsin müdür denen papağan suratlı adam sadece gülüyordu " rica ederim" dediğinde çok sinirlenmiştim sahneye çıktım ve mikrofonu aldım sadece bir şarkı söylicektim ne kadar zor olabilirdi ki şu başından beri bana bakan adamların hepsi sahnenin en ön tarafında beni seyrediyordu adamlara söyliceğim şarkının Adını mırıldandım

****Seninle bir daha
Aynı yolda yürümem
Seninle yürüyene yolda
Tuzakların var
Bir daha asla dokunmam tenine
Senin teninden önce duvarların var
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum
Ağlaya ağlaya yosun tuttum
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum
Ağlaya ağlaya yosun tuttum
Derin bir nefes alır gibi batıyoruz yükümüz ağır

****Zeynep Casalinin söylediği Duvar isimli şarkısı

Şarkıyı Yiğit'in gözlerine bakarak söyledim sahneden indim ve bana aldığı yüzüğü çıkardım elini açtım ve yüzüğü koydum "bitti mi Nilsu" kafamı salladım " bitti Yiğit o anılarda bitti hayallerde bitti ama bende bittim Yiğit geri kalan hayatında mutluluklar " arkamı döndüm ve parti evinden çıktım hıçkırarak ağlıyordum bu sefer gerçekten bitmişti biz bitirmiştik şarkıda diyordu aslında
Seninle bir daha aynı yolda yürümem

YAZARDAN

Selam ateş böceklerim ateş böceğinin 2. Bölümü de bitti bir kaç gün sonra 3. Bölüm de gelecek Duvar şarkısıda 2 yıllık arkadaşını 2 günlük arkadaşına değişene ve Yiğit'e gelsin o zaman şimdilik kendinize çok dikkat edin

Ateş Böceği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin