"Sana yemin ederim sevgilim, sonunun böyle olacağını bilseydim seni hiç sevmezdim."
Tutkuyla başlayan aşklar nefretle son bulur...
***
"Kızım hadi Alp geldi. Hazırsan çık."
Son olarak gözlüğümü de aldım ve evden çıktım.Alp kapının önünde beni bekliyordu. Ve evet gelinlik alışverişine gidecektik. Her şey çok hızlı gidiyordu. Bende isterdim yavaş yavaş tadını çıkararak nisanlılığımızı devam ettirmek ama böylesi daha iyi olucak gibi.
" Çok bekletmedim dimi ya!" Dedim üzülerek.Çünkü baya olmuştu Alp geleli."Çok değil sadece on beş dakika yirmi saniye" dedi gülerek. Gülümsedim ve arabaya doğru geçtim.
"Uzun ve yorucu bir gün olucak sevgilim ona göre" dedim uyararak. Alp alışverişi pek sevmezdi. Hemen yorulurdu.
" Merak etme yıllardır bu günü bekliyorum" dedi ve gaza bastı. Camımı açıp etrafa baktım. Arabanın hareket etmesiyle uçuşan saçım, yemyeşil doğa ve burnuma gelen ıhlamur kokusu...
Son ses müzik açıp bu sıradan gibi olan yolculuğu güzelleştirdik.
***
Gelinlik alamaya gelmiştik. Bembeyaz gelinlikler vardı her yerde. Taşlı olan, kabarık, düz, sade... Her çeşit gelinlik vardı.
"Hoşgeldiniz Alp bey. Bizde sizi bekliyorduk." Dedi yanimda ki sarışın kadın.
" Hoş bulduk. Mankenimiz bu güzel bayan" dedi eliyle beni göstererek. Kadına bakıp gülümsedim, bir tık utanmıştım.
"O zaman gelin biz modelleri denemeye başlayalım" dedi sarışın kadın. Başımı salladım. Alp bir bej rengi kanepeye oturup eline dergi aldı.
"Denemeye başla güzelim. Ben burada bekliyorum seni" dedi Alp.
İlk gelinliği denedim. Çokça taş vardı üzerinde. Pek benim zevkime gore olmasada denemek istedim. Giyinme kabininden çıktım ve Alp'in yanına doğru ilerledim.
"Nasıl olmuş hayatım" dedim Alp'e seslenerek. Başımı kaldırıp bana baktı. Tek kaşını kaldırıp gülümsedi.
"Çok güzel olmuş güzelim." Dedi. Aynaya baktım tam istediğim gibi değildi.
"Yok hayır bu olmaz"dedim."Çok kabarık ve taşlı" dedim yüzümü buruşturarak. Gülümsedi
" sen bilirsin gülüm. Ama yinede güzel olmuşsun" dedi ve arkasına yaslandı.
Şimdi ise simli,kuyruğu oldukça uzun ve beyaz çiçekli bir gelinlik denemiştim. Tekrar Alp'in yanına gittim.
"Peki bu nasıl?" Dedim gelinliği bir yandan elimle düzelterek.
Bana baktı ve ıslık çaldı.
"Bu da çok güzel hayatım." Dedi. Derin bir nefes verdim."Ama hiç yardımcı olmuyorsun Alp" dedim. Gülümseyerek bana baktı.
"Manken güzel olunca torba bile giyse güzel olur güzelim" Dedi ve ayağa kalktı.
Eliyle saçımı kulağımın arkasına aldı. Mis kokusunu görmemezlikten gelemedim ve kokusunu çaktırmadan içime çektim. Bir anda bana sarıldı. Bende ona sarıldım sıkı sıkı.
"Konumu böyle daha iyi alırsın" dedi. Hemen geri çekildim. Eminim kıpkırmızı olmuştum. Saçımı düzelterek.
"Ben gelinlik denemeye devam edeyim" diyerek hemen deneme kabinine gittim.
***
Bilmem kaçıncı gelinlik denememdi. Ama bu sefer ki giydiğim çok hoşuma gitmişti. Sade ve güzel...
"Bu nasıl?" Dedim tekrardan. Alp tekrar başını kaldırıp bana baktı. Ama sadece baktı. Hiç bir şey söylemiyordu. Yavaşça ayağa kalktı ve tam karşıma geldi.
"Ece..." Dedi sanki nefesi kesilmişcesine.
"Çok... Çok güzel olmuşsun" dedi gözleriyle beni süzerken.
"Bende çok beğendim bunu"dedim mutlulukla.
"Bu olsun o zaman"dedim sarışın kadına dönerek.
"Peki efendim. Gelin o zaman son işlemleri de halledelim" dedi kadın.
***
Tekrar yoldaydık. Şimdi ise damatlık alcaktık. Alp bir yandan elimi tutuyor bir yandan da araba sürüyordu. Arkadan çalan şarkının sesini daha çok açtı.
"Muhtemel aşk için...'" diye şarkıya eşlik etti.
"Aştım bendimi" diye bende eşlik ettim. Alp sesi biraz daha açtı.
" MUHTEMEL AŞK İCİN VİRANE OLDUM..." yol boyu yüksek seste şarkı dinleyip eşlik ettik. Gözlerimizin içi parlıyordu.
Alp arabayı park etti ve arabadan indi. Sonra bende indim. Büyük bir parka gelmiştik.
"Alp hani damatlık almaya gidicektik" dedim etrafa bakarken.
"Onu da hallederiz ama önce biraz gezelim" dedi ve kolunu bana uzattı. Koluna girip yürümeye başladık.
Ihlamur ağaçlarının altında yürüyorduk. Su anda çocuktan farkım yoktu. Çok mutluydum hemde çok...
Alp bana döndü. Saçımı okşadı.
"Ecem sana bir şey demem gerek" dedi gözlerime bakarak.
"Söyle hayatım" dedim gülümseyerek .
"Gülüm,benim yarın sabah operasyona gitmem gerek. Çok önemli bir operasyon bu yüzden beni görevlendirdiler." Gülümsemem aniden kayboldu. Elini daha sıkı tuttum.
"Ne?nasıl?" Diyebildim sadece.
"Hayatım zorunda kaldım. Ama merak etme hemen dönucem" dedi. İstemiyordum,yanımda kalsın istiyordum.
"Alp düğüne üç gün kaldı. Gitmezsen olmaz mı korkuyorum" dedim yalvarırcasına.
"Korkma güzelim. Sorun yok. Sen merak etme. Sıkıntı çıkmadan,yaralanmadan hemen geri gelicem. Sen beni bekle." Keşke girmesen Alp,keşke hem benimle kalsan.
Yoksa küs müsün bana?
Dilime ikâmet edenim
Dargınsak eğer, üç günü geçeli aylar oluyor haberin olsun
Ve burada yanık kokulu rüzgarlar çarpıyor yüzüme
Beni soluğumdan tutuyor üşümelerim
Boğazıma yapışmış sıtmalı kelimelerEn yakın sağda park'a çektiler kendilerini
Söz dinlemez oldu sözler
Adına sır diyorlar sevmelerin
Gürültülü harflerin sükûta izdivaç ediyorlar
Mahrem duygularını telveye terk ediyorlar yani
Yorulmadın mı dilimden sessiz çığlığım
Senin yerin dağınıklığımToparla kendimi
🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim Asker II
General FictionAlp ve Ece ilişkilerini mutlulukla sürdürürken. Evlilik kararı alırlar. maalesef aldıkları bu karar hayallerini gerçekleştirmeden son bulur. Hayat hiç olmadığı kadar renksizdi. Siyah ve beyazdan ibaretti. Onun olmadığı hayat gündüzü olmayan bir gec...