18

7.8K 236 15
                                    

Arabaya biner binmez kemerimi taktım ve Gökhan'a döndüm, Gökhan hiç bana bakmadan arabayı sürmeye başladı normalde beni aldığında saçlarımı öper uzun uzun suratıma bakar sonrasında kemerimi takmamı söyleyerek yola çıkardı.

Bunların hiç birini göremeyince dudaklarımı bükerek önüme döndüm.

Gökhan o kadar iyi niyetli o kadar merhametli bir insandı ki bazen nasıl benim gibi birine aşık oldu diye düşünüyordum.

İlk zamanlarda bana aşık olması fazlasıyla saçma gelmişti, sonuç olarak o dayımın oğluydu,biz kuzendik ama daha önemlisi ikimizde cinsiyetinin aynı olmasıydı.

Belki bana aşık olan kuzenim kız olmasaydı bir bakımdan mantıklı gelebilirdi ama böyle bir durumda hiç olmadığım için ne yapacağımı bilememiştim.

En başta ne yapmam gerektiğini uzun uzun düşünmüş birşey bulamayınca da bu zamana kadar yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen çocukluk arkadaşlarıma anlatma kararı almıştım.

Amacım asla Gökhan'a zarar vermek değildi aksine bana bir yol gösterirler sanmıştım ama onlar beni anlamak yerine kınayan gözlerle bakmışlardı.

Üstelik bir kaç gün sonra Gökhan'ı bir sokakta sıkıştırmış bıçak çekmişlerdi, bu olayı duyar duymaz ikisini de tamamen hayatımdan çıkarmıştım, Gökhan'a zarar vermeleri bana zarar vermeleri demekti.

Ne kadar Gökhan'a,bana aşık olduğu için kızgın olsam da içimde her zaman bir Gökhan aşkı vardı,sadece bu duygulara aşk demek benim için zordu, Gökhan'ı her zaman beğenmiş ve çoğu zaman onun gibi olmak istemiştim.

Onu içten içe hep beğeniyordum.

Kaybetme korkusu sardı bedenimi, Gökhan gibi mükemmel bir insanı kaybetme korkusu...

Bugün anlatacaklarımı dinlediğin de bana hak vereceğini biliyordum ama yinede korkuma engel olamıyordum.

Araba durduğunda düşüncelerimden sıyrıldım, Gökhan kemerini çıkarıp arabadan indi onu bekletmemek için bende hemen dışarıya çıktım.

Ben kapıyı kapattığımda o da arabayı kitlemişti, etrafa bakıyor gibi yaptığında gülmemek için dudaklarımı ısırdım, bunu genelde yanına gitmemi beklediğin de yapıyordu, bir kaç adımda yanında olduğumda kafasını eğip hafifçe bana baktı.

Göz göze geldiğimiz de gözlerini kaçırması da bir olmuştu.

"Yürüyelim mi" kafasını sallamakla yetindi.

İkimiz beraber sahil yolunda yürümeye başladık, bir süre ikimizde konuşmadık sadece mükemmel havanın keyfini çıkardık, en sonunda hemen kıyıya yakın bir bank gördüğümde koşarak bankı kaptım.

Kafamı kaldırıp bana doğru yürüyen Gökhan'ı gördüğümde gülmemek için kendini zor tuttuğunu farkettim.

Bu beni biraz daha mutlu ederken yana kayarak onun gelmesini bekledim.

Kısa sürede gelip yanıma yerleşti,ellerini siyah deri ceketinin ceplerine koyarak iyice açıldı ve denizi izlemeye başladı.

Özellikle yüzüme bakmıyordu,bu beni üzsede konuşmaya hakkım olmadığı için bu konu hakkında birşey demedim.

"Hava çok güzel değil mi?" Hıhım diyerek kafasını sallamakla yetindi.

"Denizde çok güzel uçsuz bucaksız" göz ucuyla ona baktığımda yavaş yavaş kafasını salladığını gördüm.

En sonunda büyükçe ofladım ve konuya girdim.

"Gökhan,biliyorum gördüğün şeyler hiç hoş şeyler değil ama yemin ederim göründüğü gibi değil" derin bir nefes alıp bana doğru döndü, gözlerimiz birleştiğinde nefesimin kesildiğini hissettim, dediğim gibi üzerimde ki etkisi çok fazlaydı,bana bakması bile kalbimi hızlandırıyordu.

"Anlat neymiş göründüğü gibi olmayan" soğuk sesiyle konuştuğunda yutkundum, kesinlikle bana karşı soğuk olması boktan bir duyguydu sanırım cidden Gökhan'a aşık olmaya başlamıştım.

Eskiden kız arkadaşlarıma hissettiğim herşeyi şuan ona hissediyordum, hatta daha fazlasını...

"Öncelikle sen bana yazdığın da yalan söyledim evet ama kızma diye zorunda kaldım" biliyordum der gibi bir bakış atıp önüne döndü, içim korkuyla dolduğunda durumu anlattım.

"Ama şu şekilde oldu, üniversiteden arkadaşlarım buluşmak istedi,bir kaç kere gördün zaten Alp ve Şahin'i, ilk başta istemediğimi ve kalabalık ortama girecek durumda olmadığımı söyledim onlarda sadece üçümüz oluruz diyince kalkıp gittim" bana bakmıyordu ama dinlediğine emin olduğum için devam ettim.

"İlk başlarda zaten dedikleri gibi oldu, üçümüz oturuyorduk ama birden Şahin'in sevgilisi geldi yanında da bir kız vardı, bizimle oturmak istediklerini söylediler ben daha birşey diyemeden arkadaşlarım olur dedi"

"Sonrasında yapacak bir şeyim kalmadı maalesef, kalkmak istedim ama izin vermediler, o ara yazdın sende bende yalan söylemek zorunda kaldım çünkü yanımda ki kız yılışık bir tipti ve yanlış anlayacağına emindim"

Tek kaşını kaldırdı ne düşündüğünü bilmiyordum ama tahmin etmek zor değildi, büyük ihtimalle o masadan kalkmam gerektiğini düşünüyordu.

"Ali yılışık kıza yürümeye başladığında bende onlar çift olarak takılsın bende içeyim diye düşündüm, sende kafamdaydın zaten hiç çıkmıyorsun" söylediğim şeyle bir kaç saniye kalakaldım, ona ilk defa itiraf ediyordum.

Gözleri anında beni buldu yüzünde ki sert ifade kırıldı ,buna şahit olmuştum..

Söyleyeceğimi söylediğim için durmamaya karar verdim.

"Seni düşünürken fazla içmişim sarhoş olmuşum, aslında beni Alp ve o kız beraber eve getirmiş ama annem Alp'den haz etmediği için beni kıza bırakıp sokağın başında beklemiş"

"Ne olduğunu hatırlamayacak kadar sarhoştum,sabah kalktığımda annem anlattı bir kız getirdi seni diye, sonrasında benimle annem ilgilenmiş zaten, sabahta Alp'i aradım bana olan biteni o anlattı" anlattıklarım dan sonra derin bir nefes aldım.

Bu anlattıklarım dan sonra da beni hayatından çıkarmak istiyorsa yapacak bir şeyim kalmıyordu,ne kadar ona aşık olduğumu yeni yeni fark ediyor olursam olayım elimden birşey gelmezdi.

Bana doğru iyice döndü o bana dönünce bende ona doğru döndüm,bankta oturuyorduk ama bedenlerimiz bir birine dönüktü.

Kısa bakışmadan sonra dudağı kıvrıldı, kollarını açtığında hızla biraz ona kayarak kollarının arasına girdim, anında vücudum ısındı,huzur buldum.
Sanki ait olduğum yere kavuşmuş gibiydim.

Bana sıkıca sarılıp boynumu sıkıca öptü, insanlardan uzak bir alanda olduğumuz için rahattım, sonuçta iki dostta bu şekilde sarılabilirdi.

Hafifçe benden ayrıldığında gözlerinin içine baktım. O da gözlerini çekmeden bana bakıyordu.

"Kurbanın olayım bulunma öyle içkili ortamlarda" kafamı hemen hızlı hızlı salladım.

"Hiç bir zehir girmesin vücuduna" saçlarımı geriye doğru okşadı.

Alnıma dudaklarını yaslayıp yumuşak bir şekilde öptü ve beni tekrar kendine çekti.

Bir birimizden ayrıldığımız da ayağa kalktı ve elini uzattı elini tutarak ayağa kalktım ben kalktıktan sonra elini elimden çekti ve beni kolunun altına aldı.

Tekrar insanların çoğunluklu olduğu ortamlara girdiğimizde elimi beline sarıp sıkıca tuttum, o da gördüğü her elma şekercisinden sevdiğim için elma şekeri aldı.

Sohbet ederek arabaya vardık ve sahilden uzaklaştık..

KUZEN | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin