15

8.8K 246 13
                                    

Kalabalık insanların içinden sıyrılıp tuvalete girdim, Derya herkes otururken doğum günü olduğunu söylemiş ve herkesi davet etmişti, tabi ki o gün Gökhan'a kızgın kızgın bakmıştım ama bu pek işe yaramamıştı. Gökhan yakın arkadaşı olduğu için onu kırmak istememişti ve sonuç olarak buradaydık.

Artık kasmayı bırakmaya karar vermiştim.

Gökhan'ın yanımda olması,beni seviyor olması, sarılması, öpmesi, dokunuşları herşeyi o kadar hoşuma gidiyordu ki ona aşık olduğumu kabul etmesem de bunları kabul etmeliydim.

Kapı çaldığında kapıyı hafifçe açıp gelene  baktım, gelen Gökhan'dı. Onu kolundan tutup içeriye çektim ve geri kapıyı kapattım.

Erkek ve kadın tuvaletleri ayrı yerlerdeydi ve şuan bulunduğumuz erkek tuvaleti tek kişilikti ama geniş olduğunu söyleye bilirdim,çünkü el yıkamak için banyo tezgahını büyük tutmuşlardı.

Kapıyı kitleyip Gökhan'a döndüm, uzun boyu, kaslı vücudu ile yine mükemmel gözüküyordu, üzerine siyah gömlek altında kumaş bol siyah bir pantolon giyinmişti.

Gökhan'a doğru bir adım atıp kollarımı kaldırdım, yüzüme bir süre baktı sonrasında kıvrılan dudağını gizleyerek beni kucağına aldı, güldüğünü farketmiştim ama belli etmedim.

Beni kucağına alır almaz hemen bacaklarımı belinde birleştirdim, o da iki bacağımdan tutuyordu. Kollarımı iyice boynuna sarıp ilk önce yanağını öptüm.

Geri çekilip yüzüne baktığımda gözlerini yumduğunu görmüştüm.

"Gökhan" elimi saç diplerine atıp okşamaya başladım.

"Efendim bebeğim" benimle beraber klozete doğru ilerledi ve klozetin kapağını kapatıp kucağında ki benimle beraber kapalı kapağına oturdu.

"Niye çağırdın beni" dedim bu seferde diğer yanağını öperek.

Bacaklarımda ki ellerini belime yerleştirip beni iyice kendine çekti ve belimi okşamaya başladı.

"Özledim yavrumu"

"Yaa özledin demek" dudağıma uzanıp yumuşak bir öpücük bıraktı, bende ona karşılık verildiğimde öpüşmeyi uzattı, bir elini enseme atıp beni daha fazla kendine çekti, hızlı hızlı öptüğü için ona yetişemiyordum bile.

Dudaklarımız çok hafif ayrıldığında "Murat" diye mırıldandı.

"Hımm" dedim. Yüzümden yüzünü uzaklaştırıp gözlerime baktı ve gülümseyip bana sıkıca sarıldı. Bende kollarımı sıkılaştırıp ona iyice sarıldım.

Belimi okşamaya başladığında kafamı yana eğip boynunun açık yerlerine dudaklarımı bastırmaya başladım. Aynısını o da yapmaya başladı, tişörtümü eli ile biraz aşağıya çekip açtığı yere dudaklarını bastırdı, boynumda ki ince derimi ağzının içine alıp emmeye başladığında gözlerimi kapatıp istemeden kendimi ona sürtmeye başladım.

Dudaklarından bir inleme çıktığında bacaklarını iyice açarak beni daha fazla kendine çekti.

Kalçamın altındaki sertliği hissetmem beni fena ediyordu, bu zamana kadar böyle birşey yaşamamıştım ama şuan altımda kalçama sürten alet beni deli etmeye yetiyordu.

Kendimi sertçe ona bastırdığım da karşılık olarak boynuma dişlerini geçirdi, ikimizde inlemiştik ama inlemelerimizi kısık tutmaya çalışıyorduk.

"Güzelim" dedi nefes nefese. "Devam edemeyiz biliyorsun değil mi?" Kafamı usulca salladım.

Ama sonradan kaşlarım çatıldı "zorla kendimizi siktiricez sanki" dedim kızgın bir sesle bu halime bakıp yüksek sesle güldü.

"Ne var ne gülüyorsun ya, ikidir başka insanlar yüzünden yaklaşamıyorsun bana,bu benim için değil de senin için sorun olmalı bence" kucağından kalktığımda o da kendine çeki düzen verip ayağa kalkarak karşıma geçti.

Belimi sıkıca tutup beni bir anda kendine çektiğinde vücutlarımız tekrardan birleşmiştir.

"Emin ol kolay değil" dedi yanağımı okşamaya başlarken, gözlerim yavaşça kapandı ve yanağımda ki eline yüzümü yasladım.

"Bana bu kadar yakın olmana rağmen hele ki kendini bana bıraktığın anlarda, kendimi ne kadar zor tuttuğumu bilemezsin." Derin bir nefes aldığında gözlerimi açtım, yanağımda ki elini belime indirdi oradan da iki elini kalçamın üzerine koyup hafifçe sıktı.

Aşağıdan ona bakıyordum, içeriden gelen dans şarkısı müziğini duyduğumda kaşlarım çatıldı ama Gökhan'ın kalçamı avuçlaması ile tamamen Gökhan'a odaklandım.

Yüzüme eğilip burunlarımızı bir birine sürttü.

"Sadece bana odaklan" kısık sesle konuştuğunda kafamı hafifçe salladım.

Ellerini kalçamdan çekti, bir elini belime sarıp diğer eli ile de ellerimizi birleştirdi.

Dans şarkısının sesi bize rahatlıkla geliyordu ve biz şuan dans etme pozisyonuna girmiştik, beni iyice kendine çekip çalan şarkıya uyumlu şekilde hareket etmeye başladı.

Onun gibi keko birinden bu dansı beklemesem de karnımda kelebekler uçtuğunu hissettim, ona elimden geldiğince eşlik ederek dans etmeye başladım.

Beni etrafımda döndürüyor, kendinden biraz uzaklaştırıp tekrar kendine çekerek, dans etmeye devam ediyordu.

Gökhan kalbimi her geçen gün daha fazla ısıtıyordu...

Dans edildi


KUZEN | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin