Yeliz?!

6.4K 362 20
                                    

Merhaba sevgi pıtırcıklarım. Hikayeyi silmekten vazgeçtim. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.Öpüldünüz...

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTMAYIN VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

Güneş'in gözüme vuran ışıklarıyla yeni güne merhaba dedim. Yatağımda, dün yaşadıklarımı düşünerek biraz oyalandım daha sonra da Deniz'e mesaj atmaya karar verdim. Komedinin üstünden telefonumu aldım ve mesaj bölümüne girip Deniz'e mesaj yazmaya başladım.

'Günaydın Deniz gözlü sevgilim. Bu sabah uyandığımda dün yaşadığımız emsalsiz anlar aklıma geldi ve bende yakışıklı sevgilime mesaj atayım dedim.'

Mesajı yolladıktan sonra yatağımdan kalkıp Bade'yi uyandırdım ve banyoya girdim. Soğuk bir duşun ardından da hazırlanmaya başladım. Sonbahar kendini yavaştan göstermeye başladığı için üstüme, uzun kollu, ince vişne çürüğü kazağımı, altıma da siyah pantolonumu giydim. Siyah topuklu botlarımı da ayağıma geçirdikten sonra hafif bir makyaj yapıp Bade'yi beklemeye başladım. Bade'nin hazırlığı bittikten sonra da okula gitmek için yurttan çıktık. Okula doğru giderken Bade'ye, Asrın'ın attığı mesajdan bahsettim. Bade, Asrın'ın yaptığı bu harekete çok şaşırsa da bir şey diyemedi, çünkü gerçekten diyecek hiç bir şey yoktu. Asrın'ın bu hareketlerinin nedeni beynimizi o kadar çok meşgul etmişti ki okula geldiğimizi idrak etmemiz biraz zaman almıştı. Bir banka oturup biraz daha konuştuktan sonra fakültelere gitmek üzere ayrıldık. Yolda Asrın ile karşılaşmamak için dua ediyordum. Ben bunları düşünerek yürürken bir el kolumdan tutarak beni geriye doğru çekti. Korkudan dudaklarımın arasından küçük bir çığlık firar etmişti. Kolumu çeken kişiye döndüğümde Deniz'in mavi gözleriyle karşılaştım.

Deniz endişeli bir yüz ifadesiyle

'Kokuttum mu? Özür dilerim aşkım.'

'Yok, bir anlık boşluğuma denk geldi sadece, neyse bir önemi yok.'

'Oyy kıyamam ben sevgilime .' diyerek anlıma masum bir öpücük kondurdu. Ayrıldığımızda maviliklerimi, maviliklerinde kenetledim ve

'Aşkım, dün Özge'yle konuştun mu?' dedim. Özge'nin adını duyduğunda tüm yüz kasları gerilse de sakinliğini koruyarak

'Evet konuştum hanımefendiyle. Demediğini bırakmadı, neredeyse gelip beni dövecekti.'

'Noldu ki?'

'Neymiş efendim Asrın Bey'e aşıkmış. O piçte bunu seviyormuş falan fıstık işte. Zırvalayıp durdu. Ne dediysem anlatamadım, artık o piç kızın aklını nasıl çelmişse.'

'Anladım canım. Sıkma sen canını, eninde sonunda Asrın'ın gerçek yüzünü o da görecektir.'

'Umarım güzelim, umarım. Hadi seni sınıfına bırakayım.' dedi ve el ele sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfın önüne geldiğimizde Deniz belimden tutarak beni, kendine doğru çekti, bedenlerimiz arasında 1 santim bile kalmamıştı. Gözlerimin içine bakarak

'Seni bırakmak istemiyorum. Hep yanımda ol istiyorum, belki sana bencilce gelebilir ama sadece bana bak sadece bana dokun istiyorum. Güneş'im, galiba ben seni istiyorum.'

'Deniz lütfen yapma, herkes bize bakıyor.'

'Buradaki hiç kimse umurumda değil.' dedi ve dudaklarıma yaklaşıp hiç de masum olmayan bir öpücük bıraktı. Benden ayrıldıktan sonra da

'Eğer senin yanında bir saniye daha kalırsam hiç de iyi şeyler olmayacak' dedi. Onun sözleri beni domates gibi kızartırken ; o benim bu halime gülümsemekle yetindi ve

SON İKİ ÜÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin