SON İKİ ÜÇ

Çiğköfte

Merhaba canlarım, yeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Sizden minnacık bir ricam olacak. Okuduktan sonra yorum ve votelerinizi benden esirgemezseniz çok sevinirim. Hepinizi kocaman öptüm. Seviliyorsunuz.

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTMAYIN :)VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

Hafta sonu olamasının verdiği keyifle yeni güne merhaba dedim. Bade'yi de kaldırdıktan sonra yemekhaneye gidip harika bir kahvaltı yaptık ve bugün ne yapacağımızı düşünmeye başladık. Ne yapacağımızı kara kara düşünürken telefonum çaldı. Arayan Efe'ydi.

'Günaydın abicik.'

'Günaydın prenses, sakın plan yapmayın çünkü bugün benimlesiniz.'

'Biz de yapacak bir şey bulamamıştık zaten. Ne yapacağız?'

'Orası sürpriz. On dakikaya oradayım, sakın bekleteyim demeyin.' dedi ve telefonu kapattı. Bade'ye Efe'nin bizi sürpriz bir yere götüreceğini söylediğimde gözlerinin içi parlasa da takmıyormuş gibi davranmaya başladı. Daha sonra da hızla üzerimizi giyinmeye başladık. Mavili sarılı eteğimi giyip siyah zımbalı badimi içine kattım. Sonra da siyah topuklu deri botlarımı giyip Bade'yi beklemeye başladım. Yatağının üstüne tüm elbiselerini yığmış ve o kıyafet yığınının içinden bir tanesini seçmeye çalışıyordu. Yanına gidip

'Bade, abicik bekletilmeyi hiç sevmez. Karar versen artık?'

'Off hangisini giyeceğime bir türlü karar veremiyorum ki.'

'Yardım ister misin?'

'Süper olur.' dedi. Ben de hemen elbiseleri incelemeye başladım. Abiciğin en sevdiği renk olan sarı renkli uzun bir elbise gözüme çarptı ve onu elime alıp

'Bence bunu giy, Efe'nin en sevdiği renk.'

'Vallaha mı? Yani öyle mi?'

'Hahaha öyle canım, hadi hemen hazırlan da çıkalım.' dedim.

Bade de hazırlandıktan sonra aşağı indik. Efe yurdun karşısındaki banka oturmuş sigarasını içiyordu. Bizi gördüğünde ikimizi de dikkatle süzüp bakışlarını üzerimde kilitledi daha sonra da sigarasını yere atıp kırmızı görmüş boğa gibi yanımıza geldi ve

'Ne bu hal lan? Katil mi edeceksin sen beni? Nerede bu eteğin devamı?!'

'Hepsi bu kadar.'

'Lan bir de hepsi bu kadar diyor, Allah'ım sen bana sabır ver! Git doğru düzgün bir şey giy üstüne, bekliyorum.'

'Yaa lütfen ben bunu giymek istiyorum.'

'Olmaz efendim, sen üstünü değiştirene kadar hiçbir yere gitmiyoruz.'

'O zaman siz kalın burada, ben gidiyorum.' deyip yürümeye başladım. Efe beni kolumdan tutarak durdurdu ve

'Bir kişi bile baksın yemin ederim hem seni hemde o bakanı öldürürüm.'

'Tamam abicik.' deyip boynuna atladım ve taksi durağına doğru yürümeye başladık. Durağa geldiğimizde bir taksi tuttuk. Efe öne, Bade ve bende arkaya yerleştikten sonra da Efe'nin verdiği adrese doğru yol almaya başladık. Bir süre sonra taksi, çiğköftecinin önünde durduğunda Efe arkasına döndü, heyecanlı bir yüz ifadesiyle

'Sürpriz!!'

'Efe , yol boyunca anlata anlata bitiremediğin yer çiğköfteci miydi yani?'

'Evet, siz ne sandınız ki?'

'Çiğköfteci sanmadığımız kesin.' dedim . Taksinin ücretini ödedik ve Adıyamanlı Ömer Usta'nın Yeri'ne doğru yürümeye başladık. İçeri girdiğimizde masalardan birine oturup garsonun gelmesi bekledik. Garson geldiğinde Efe,