SON İKİ ÜÇ

Huzur evi

Merhaba sevgi pıtırcıklarım, okuduktan sonra yorum yapıp vote vermeyi unutmayın olur mu? Öpüldünüz. (Multi Asrın)

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTMAYIN:)
VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

Efe'nin (en nefret ettiğim şey olan) saçlarımı karıştırmasıyla yeni güne merhaba dedim. Efe'ye Ediz ÇAĞIRAN bakışlarımı attıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp dün gece kapattığım telefonumu açtım. Açmamla 83 mesaj ve 156 cevapsız aramayla karşılaştım. Hepside Deniz'dendi. Mesajların içeriği genellikle nerede olduğumla veya her şeyi yanlış anladığımı iddia etmesiyle ilgiliydi. Mesajları sildikten sonra telefonu koltuğa fırlatıp Efe'nin hazırladığı kahvaltı masasına yerleştim ve iştahla kahvaltı etmeye başladım. Efe bana yavru panda görmüş gibi bakarak

'Yavaş ye lan, her şeyi sömürdün. Yurtta yemek vermiyorlar mı sana? Survivor da yemek ödülü kazanmış gibisin.'

'Aşk olsun abicik. Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun?'

'Sayarım tabi lan. Öğrenciyiz sonuçta.'

'Tamam be yemiyorum. Al hepsi senin olsun.' diyerek masadan kalkıyordum ki Efe kolumdan tutup beni masaya geri oturttu ve

'Şaka yaptım yaa, sende hemen alınıyorsun. Ben senin iyiliğin için diyorum, kilo alıp duba gibi olursan evde kalırsın ondan yani.'

'Aaa öküze bak. Oradan koca meraklısı gibi mi görünüyorum acaba?'

'Şşşt ne o abiye öküz möküz demeler? Kırarım bacaklarını ha!'

'Tamam abicik, tamam kızma.' dedim ve kahvaltıya devam ettik. Kahvaltı bittiğinde Efe'nin odasına gittim. Onun pijamalarını çıkartıp kendi kıyafetlerimi giydim. Salona geri döndüğümde Efe beni baştan sona süzüp

'Hayırdır yolculuk nereye bacım?'

'Okula gideceğim.'

'Hadi ya kimden izin aldın?' dedi. Bende biraz dalgayla karışık

'Okula da mı gitmiyeah?' deyince Efe bana iğrenir gibi bakarak

'Yaa kızım sen eskiden böyle değildin ne oldu da sen böyle oldun anlamadım ki?'

'Açlıktandır malum birilerinin yediğim iki lokma gözünde durdu. Neyse benim acil okula gitmem lazım yoksa derse geç kalacağım.'

'Off Güneş iyi ki bir şey dedik ha abartmasan olmaz yani. Neyse hadi kalkalım, ben bırakırım seni.'

'Ya hiç gerek yok ben kendim giderim.'

'Ben bırakırım dedim.' dedi ve okula gitmek için yola çıktık. Fakültenin kapısına geldiğimizde Efe büyük bir ciddiyetle bana dönerek

'O iki piç senin yanına yaklaşırsa ya da seninle konuşmaya çalışırsa hiç muhattap olma, direk beni ara tamam mı güzelim?'

'Tamam abicik.'

'Hadi o zaman doğru sınıfa, geç kalma dersine.' dedi ve alnıma küçük bir öpücük kondurarak beni sınıfıma kadar bıraktı ve gitti. Etrafıma bakındığımda en arka sırada oturmuş ve pür dikkat beni izleyen Asrın ile göz göze geldim. Bana göz kırptığında kızardığımı hissederek önüme döndüm. Birkaç dakika sonra yanımdaki boş sıraya oturdu ve

'Merhaba bücür, nasılsın?'

'Seni ilgilendirmez. Yanımdan kalkar mısın?'

'Hmmm hayır.'

'Hay Allah'ım sen bana sabır ver! Asrın sana bir şey sorabilir miyim? Neden benimle uğraşıyorsun? Etrafında benden çok daha güzel kızlar var. Git onlarla uğraş!?'