SON İKİ ÜÇ

Aşk?!

Arkadaşlar demin yayımladığım duyuru üzerine yaptığım şey çok saçma bunu biliyorum. Ama ablam yaptığım duyuruyu gördü ve baya kızdı. Nedeni ise kendimden ödün vermem. Bana ne deseniz haklısınız ama son kararım EFE VE GÜNEŞ. Lütfen bana kızmayın. Kötü yorumları okudukça morelim bozuluyor ve ağlıyorum bir de sizi sevdiğimi unutmayın <3 <3 <3 Bu bölüm canımdan çok sevdiğim ablam Kirmizicizgi ye ithaf edilmiştir. (ÇOĞU YERİ DEĞİŞTİREREK TEKRAR YAZDIM VE MULTİ ÖZGE)

YENİ KİTABIM "EN GÜZEL KABUSUM"A BAKMAYI UNUTUN:)
VOTE VE YORUMUDA TABİ SEVİLİYORSUNUZ BEBEKLERİM

3.5 Ay Sonra

Bade'nin kulaklarımı sağır eden sesiyle yeni güne merhaba dedim. Yastığı kafama geçirip uykuya devam etmek istedim ama bu pek mümkün olmadı çünkü Bade üstüme çıkıp beni gıdıklamaya başladı. Onu üstümden atmayı başardıktan sonra banyoya girip kendimi ılık suyun altına attım ve gözlerimi kapatıp 3 ay öncesine kadar yaşananları düşünmeye başladım. Efe'nin evine iyice yerleşmiştim, gök gürültülü, karanlık geceden sonra trafoya düşen yıldırım trafoyu patlatmıştı ve tüm mahalle 1 hafta elektriksiz kalmıştı. Ben de karanlıktan korktuğum için Efe beni hiç yalnız bırakmadı 1 hafta boyunca birlikte uyuduk. Elektrikler geldiğinde ne kadar onunla uyumak istesem de utancımdan söyleyemedim, o da salondaki kanepesine döndü. Efe'nin kokusu adeta bir eroin gibi kanıma işliyor ve beni uyuşturuyordu. Onun yanındayken anlamlandıramadığım ve daha önce hissetmediğim şeyler hissetmeye başlamıştım. Onun hep yanımda olmasını istiyordum, ondan ayrılmak istemiyordum. Bana hissettirdiği şey tam olarak neydi bunu bende hala bilmiyorum. Efe'nin evine taşındığım günden sonra Asrın'la hiç konuşmadım hoş o da benimle ilgilenmiyordu sürekli Özge'yle konuşuyor, onunla ilgileniyordu. Özge ise Asın'ın bu hal ve hareketlerinin nedenini bilse de o yanında olduğu için ses çıkartmıyordu. Ama çok iyi bildiğim bir şey vardı Özge çok takıntılı bir insandı. Ne istiyorsa ne pahasına olursa olsun onu elde ediyordu. Ve Deniz.. Uzun uğraşlar sonucunda bulundu. Beni boğduktan sonra teleşla oradan ayrılmış ve garaja gidip ilk otobüse binip Trabzon'a gitmiş. Yeşim çok zor da olsa onu buldu ve tedavi için Amerika'ya götürdü. Kimi için küçük ama benim için büyük olan 3 ayda bunlar yaşandı.

Banyodan çıkıp okuldaki bahar partisi için hazırlanmaya başladım. Bade çoktan üstünü giymiş makyaja geçmişti. Ben de dolabımı açıp içinden kırık beyaz uzun elbisemi çıkardım. Kırık beyaz elbisenin üstündeki bembeyaz çiçekler elbiseyi sadelikten kurtarıyordu. Elbiseyi üstüme geçirdikten sonra aynanın karşısına geçip hafif bir makyaj yaptım. Kendiliğinden dalgalı saçlarımın aralarına küçük örgüler attıktan sonra sade bir sandalet giyip Bade'yi beklemeye başladım. Yarım saattir eyeliner çekmeye çalışıyordu. Sonunda makyajını bitirdiğinde bir buçuk saattir aşağıda bizi bekleyen Efe ve Bade'nin İzmir'den gelen sevgilisi Kenan'ın yanına gittik. Kenan ile Bade, Bade'nin abisinin nişanında tanışmışlardı daha sonrada da çıkmaya başladılar. Kenan da Bade için kaydını bizim üniversitemize aldırmıştı. Efe bizi gördüğünde bir ıslık çalıp yanımıza geldi ve ikimizinde elini tek tek öpüp

'Sizin bu kadar güzel olduğunuzu bilseydim sizi hayatta dışarıya çıkarmazdım'' dedi.

Elimizi başına koymadığına memnun olup partiye doğru yola çıktık.

Parti beklediğimden çok daha kalabalıktı. Birbirine gülümseyen tanıdık yüzler arasında Özge'yi ve yanında ona bir şeyler fısıldayan Asrın'ı fark etmem hiçte zor olmadı. Yine Asrın ne iş peşinde acaba diye düşünmekten kendimi alamasam da bu günü keyifli geçireceğim diye kendime verdiğim sözü hatırlayıp üzerinde durmadım.

Maroon 5'tan ''she will be loved'' çalmaya başlamış, çiftler dansediyordu. Kalabalığı yararak gelen Asrın bana doğru eğilip ''bu dansı bana lütfeder misiniz küçük hanım?'' diye sordu. Göz önünde olmayı pek sevmediğim için ''şimdilik böyle iyiyim küçük bey..'' diye cevapladım. Asrın'ın yüz ifadesinden sinirlendiği belliydi. Arkasını dönüp Özge'ye doğru gittiğini görünce nedense hiç şaşırmadım.