Bölüm #6

22 13 4
                                    

Ortamda kısa süreliğine oluşan o gerilimi hissetmiş olmalı ki bunun üzerine rahatlatıcı konuşmalara girişiyor.
"Ama sıkıntı etme,bana güvenebilirsin. Hem şaka yapıyorum. Başıma kaç sıkıntı geldiğini  sayamam bile." Diyor.

Gerçekten de şaşırmamıştım. Eli yüzü gayet düzgün, hatta masum sayılacak bir yüze sahipti ve kızların ilgi odaklarından birisiydi belki ama yine de onda anormal bir aura buluyordum doğrusu.

"Sen de dikkat et, sonra alışkanlık yapmasın," diye ekliyor, sözlerindeki hafif bir muziplikle.

"Gözlerimi devirdiğimi bilmelisin" diyorum,ciddi olmaktan ziyade ironiyle konuşmuştum. Ama şu vardı ki , bu kadar zorlu bir zamanda bile şaka yapabilen biri olması ilginçti. Bu tipik olmayacak çocuktan tam da beklenilecek bir davranıştı. Beni zerre şaşırtmıyordu.

"Tam da düşündüğüm biri gibisin. Şaşırmıyorum pek o yüzden."

Dediklerim karşısında sadece gülmekle yetiniyor,
"Ine bana çok güvenir,o benim tanıyıp güvendiğim nadir insanlardan. Arkadaşlarıma karşı güvenilir biriyimdir. Seni de öyle varsayabilirim,o yüzden yanımda rahat olabilirsin.
Bir şey olmayacak."

Bir şey olmayacak. Nereden biliyordu ki bunu? Ona belki bir şey olmayacaktı ama benim hayatımın kararmak üzere olduğu apaçık belliydi.
Ine'yi yakından tanıdığını söylemesiyle anılarıma dalıyor, ve Ine'yle Ajax'ı birkaç kez beraber gördüğümü anımsadığımı düşünüyorum.
Gerçi Ajax genelde herkesle takılırdı,ama Ine'yle daha dostane bir yaklaşımları olabilirdi. Sanırım Ine ona güvenebiliyorsa ben de ona güvenebilirim.
Ya da güvenmek zorundaydım,çünkü şu an bataklıktan çıkmaya çalışıyor gibiydim. Kim bana değnek uzatsa ona sığınacak bir durumdayım.
İçimde bir yerlerde, kendimi ona güvenmek zorunda hissetmenin çaresizliğiyle boğuşuyordum.

"Ine sana konumumu mu verdi?" Sesimde istemsiz bir çatlaklık beliriyor. Utançla boğazımı temizlemek zorunda kalıyorum.

"Evet, yoksa üstüne bir çip mi yerleştirdim sanıyordun?"

Yaşanılan olaylardan sonra böyle bir şey duymak yüzümü buz gibi bir suyla yıkamakla aynı bir etki veriyor ve kendimi sessizliğe gömülmekten alamıyorum. Cevap vermem gerektiğinde

O çocuk da öyle yapmış olmalı," diyorum, kendimi toparlamaya çalışarak.

Aynı anda konuşuyoruz ve "Bunu bir yere not alayım,güzel olabilir." Diyor

Cevap vermekte güçlük çekmemle
"Dalga geçiyorum biraz rahat ol.".
"Bu durumda ne kadar rahat olabilirsem o kadar olmaya çalışıyorum,emin ol."

"Veya geçmiyorumdur." Diye tamamlıyor,cümlesini.

Susuyoruz.
"Yanlış insanın üzerine çip yerleştirmiş olursun o zaman,söyleyeyim sana."

"Olacaklardan sonra ben sorumlu değilim." Seni de o çocuk gibi öldürürüm Ajax. Tanrım.
Bu düşünceler anında beynimin içerisinde yüzüyor gibi hissediyorum. Gerçekten hissettiklerim değil,aklımın bana karşı kurmaya çalıştığı tuzakların söyledikleriydi bunlar.

Ajax'ın olayı bildiğini varsayıyor, ama gene de burada açıkça konuşacak kadar rahat hissedemiyorum. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak istiyorum ama bu imkansız... hep bir leke gibi bende bir iz olarak kalacak.

Bir süre sonra, nihayet ailem ve benim gündüz geldiğimiz ormanlık alana-olay yerine-varıyoruz.
"Olay yeri" diyorum çünkü şu andan itibaren etrafımda her an bir ceset görebilirdik, kimse artık beni eskisi gibi görmeyecek,hapsi boylayacaktım.

Ajax'a motosikletini yanımıza park etmesini söylüyorum ve hızla yanıma dönüyor. Ona nereye gitmemiz gerektiğini göstermek için önünde yürüyor ve rehberlik rolünü bu defa ben üstleniyorum. Bir taraftan da önden ilerleyerek Ajax'ın görmemesi gereken herhangi bir şeyin üzerine atlamaya hazırlıyorum kendimi. Görmesini istemiyorum. Yürüyorum ve her adımım kalbimin daha hızlı atmasına sebep oluyor. Artık gümbür gümbür atıyordu, son iki gündür yaşadığım olaylardan her an kalp krizi geçirecekmişim gibi hissediyorum.

SINAV: Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin