7| 23 Şubat 1947

3 0 0
                                    


"Sevgili günlük,

Bugün
Ya da neyse boşver

Ya da anlatsam mı...Bilemedim ki şimdi.Bunu buraya yazarak aptal bir aşık gibi görüneceğim ama yine de yazacağım sanırım.

Pekâlâ,o zaman şöyle başlayalım söze:

Bugün onu öptüm.
Ama saçından.

Bu kadarı yeterli sanırsam.Şimdi asıl konumuza geçelim.Bir dakika (hasiktir) ne yazdığıma bakmaya geliyor,hemen döneceğim.

Tamam,tehlike geçti. O kadar inatçı ki aptal aptal gülümseyerek yazdığım şeyin bugünkü deney(?) olduğunu kabul etmiyor.

Her neyse,dur sana deneyden bahsedeyim. Sonrası zaten onu nasıl öptüğüme bağlanıyor.

Bizi yine o tuhaf yapıya götürdüler, aynı korkutucu odalardan birine kilitlediler ve deneylerini tek taraflı camın ardından izlediler.Doğrusu bu organizasyonun arkasında kim olduğunu bilmiyorum,emin olduğum tek şey sensei ve müdürün böyle büyük çaplı bir işi düzenleyemeyecek kadar aptal olduğu.

Bu seferki deney aslında daha 'insancıl'dı.Herhangi bir fiziksel şiddet yoktu,yalnızca biraz psikolojik hasar aldım sanırım.

Ama yalnızca biraz.
A little bit.
Ein bisschen.

GÜNLÜK SANIRIM İYİ DEĞİLİM AHZJPWGZJW (Bilgisayardan yazdığım için böyle gülme efekti yapıyorum,sosyal medya dersinde öğrenmiştik)

Bugün bir halüsinasyon gördüm ve beynim hemen ardından yaşadıklarımın gerçek olduğunu kanıtlayamıyor.

Bakugo'yu öptüğümü gördüm günlük ama olay bundan ibaret değil.LÜTFEN SADECE BİRKAÇ DAKİKANI AYIRIP BENİ DİNLER MİSİN?!

Hazır aklıma gelmişken Bakugou kesinlikle çok yakışıklı.O şu an uyuyor (saat 8) ve ben hep o uyurken günlüğümü dolduruyorum.Çok yakınında,yanıbaşında,bir Albatros kulacı kadar uzağında düşüncelerimi ve duygularımı ona açık açık ilan ederken o beni duymuyor bile.Ne yazık bana.

Dur bak gördüğüm halüsinasyonu anlatayım sana.Deney(?)den geldiğimiz zaman odada bir dakika bile durmadan direk tuvalete gitmiş ve duyduğum seslerden anladığım kadarıyla sabah yediği her şeyi kusmuştu.Bense onun öksürüklerine karışan öğürmelerini yıkık bir şekilde dinlerken bir anda onun yine aynı yatakta,aynı yorgunlukla oturduğunu gördüm.

Hem tuvalette hem de yatağın üstünde aynı anda olamayacağına göre birisi hayaldi fakat hangisi?

Korkak bir şekilde yatağın üstüne oturan Bakugou'ya baktım.Gerçekliğini ona dokunarak test etmek istiyordum ama gerçek olma ihtimalinde bana vereceği tepki hiç de iç açıcı olmazdı.

'Siktir et' dedim günlük.14 yıllık hayatımda ciddi olarak bir şeyi boş verdiğim ilk andı bu. Ben de karşı yatağa geçip yanına oturdum.Omzuna elini koydum.

Ve mutlu mu olayım yoksa üzgün mü bilmiyorum ama o gerçek değildi günlük.Elimi omzuna koyar koymaz bir yıldızın nebulaya evrilmesi gibi yok oldu ve geride kalan elimi havada bıraktı.

Bense kırgınlık ve biraz da rahatlık hissiyle elimi indirdim.O sırada Bakugou da tuvaletten çıkmış,sersemlemiş bir halde bana doğru geliyordu.

O ağır ağır yürürken ben de kafamı aynı yavaşlıkta çeviriyordum odağımda kalması için.En son tam önümde durdu,başım göz teması kurduğumuz için hafif yukarı bakıyordu.

Ve günlük belki inanamayacaksın ama sonra tüm ağırlığını kucağıma bırakarak bana kollarını doladı.Bacakları bir peygamber devesi gibi bacaklarımın yanlarına açılmış,başı birbirine uyuşan iki yapboz parçası gibi boynumdaydı.

Hiçbir şey demedim,yalnızca kollarımı doladım sırtına ve öylece durduk.Daha önce hep bahsettiğim o yumuşak teni ve kirlenme özelliği olmadığına inandığım saçları o an bana bir atom yarıçapı kadar uzaktaydı.

Nerden geldi bu cesaret bilmiyorum ama onun o göz yaşlarının ıslaklığını ilk defa bu kadar gerçek ve tesirli bir şekilde hissedince teselli etmek için dudaklarımı saçına götürdüm,sanki mürekkepi fazla gelmiş bir mührü kağıda basar gibi hızlıca değdirip çektim.

O ise hiçbir tepki vermedi.Hoşuna gitmeseydi bana avazı çıktığınca bağırır ve tehditler savururdu,bu yüzden tepki vermemesine üzülmedim.

Şimdi söylesene günlük acaba o da beni böyle seviyor mu?

Ya da neden verilen bu günlükleri doldurmuyor,hiç korkmuyor mu?

SÖYLESENE GÜNLÜK SENCE O DA BENİ SEVİYOR MU?!

Her gün nedensiz yere işkence gördüğümüz bu aptal yetimhanede(?) tek derdimin bu olması ne de gülünç değil mi!

Ah günlük,ah.Keşke bir yaşımda o sinagogun önünde ölseydim.

Ya da dur,o zaman Bakugou'yu tanıyamazdım.Hayır hayır vazgeçtim yaşamak güzel.
Kirishima

50 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin