2.Bölüm ''İddia''
18.11.2023 22:06 Bazen kendine gelmen için, başkalarından gitmen gerekir. Uzaklaşmak özgürlüktür... Charles Bukowski
_________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________Gün aydınlanırken uyanmıştı yeni güne Ahu. Uykusundan nedensiz bir enerjiyle kalkmış, kulaklıklarını takıp hareketli bir müzik açmıştı. Bu pür neşenin müsebbibi dün girdiği yeni yaşı olmalıydı. Tabii yeni yaşın aşkom! Asla dün gece Karan'a maruz kaldığın için mutlu değilsin! İç sesinin her zamanki gıcık laflarına gözlerini devirmekle yetinmişti. Karan yüzünden mi mutluydu? Tabii ki değildi! Üstelik aralarına giren altı aylık ayrılık sürecinde hiç akıllanmış gibi görünmüyordu. Hala atıp tutuyor, alt tarafı bir anaokulu öğretmeni bakışlarıyla ona tavsiyeler (!) veriyordu. Peki o tavsiyeler Ahu'nun umrunda mıydı? Hiç değildi! Bir kulağından girmemişti bile diğerinden çıksın! Gözlerini devirmiş, başını he he ondan der gibi sallayıp geçmişti. Fakat farkında olmadan bir iddiaya tutuşuvermişti.
Sen şimdi naneyi yemedin mi?
Eline aldığı hyaluronik asit zımbırtısından birkaç damla damlatırken istemsizce duraksamıştı. Nicedir aklını kullanmış, Karan Timurşah ve manipülasyonlarından uzak kalmıştı. Tüm zayıf noktalarını bildiği için onunla asla bu tür iddialaşmalara yanaşmamıştı. Peki ben dün gece niye salak salak... Okudunuz üflediniz mi beni? Huzursuzlukla bükülmüştü dolgun dudakları. Bugün başlayacağı işte Karan'ın bahsettiği gibi bir rahatsızlığa uğrarsa travmatikleşmekten evvel ulan yine haklı çıktı bu herif diye kuduracağını fark etmişti. Hoş, kendini herhalükarda korurdu. Hangi çılgın ona istemediği bir şekilde yanaşabilirdi ki?
Cilt bakımını güzelce tamamlamış, hoş ve sade bir makyaj yapmıştı. Bugün diz kapaklarına dek gelen pileli sütlü kahve bir etek giyecekti. Üzerine krem tonlarında düz bir bluz, ve eteğin takımı olan mini ceketi geçirecekti. Ayağında da en az Seda Sayan kadar çorap kadını olduğundan parlak bir ten çorapla yine krem tonlarda bir stiletto kullanacaktı. Kombinini bir gün evvel Belfü ile yaptıkları için kafası rahattı. Makyajını gönül rahatlığıyla tamamlamış, saça geçmek üzereyken odanın kapısı çalınmıştı. Gelen kişi büyüdükçe sevimlilikten karizmatikliğe giden çehresiyle Kaan Bey'di. Aklına gelen bir konuyu elbette babasına danışmak istemiş, sesli mesaj atmak için de annesinin telefonunu rica etmişti. Gayet kibarca istediği için ikiletmeden telefonunu oğluna vermişti Ahu. Sesli mesajı nasılsa sonra da dinlerim düşüncesiyle banyoya dönmüş, kafasına saç köpüğünden sıkıp karamel tutamları son çıkan makinayla kıvırırken farkında olmadan (!) biraz fazla yüksek sesle şarkı söylemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÂRUMAR-Ahufigân (Kuzgunlar Serisi 3) >AraVerildi<
General FictionKuzgunlar Serisi 3. Kitap