"Ya Kai kaldır ayaklarını oradan, Baek tatlıyı yeme, Xiumin yeter orayı silme artık." Lay tüm odaları gezerek hepimize bağırdıktan sonra Tao hyung bizi oturma odasına toplamıştı.
"Çocuklar bakın onlarla iyi anlaşmadığınızı biliyorum ama lütfen bu akşam bir sorun çıkartmayın."
"Merak etme hyung senin için karışmayız." Dedim.
"Tabi ki de karışmayacağız hyung seni böyle bir günde zora sokar mıyız?" Dedi Lay.
"Merak etme hyung hepsine sevgiyle yaklaşacağız."(y/n: sonra o sevgi bir yerlerinde patlayacak dndjd.) Dedi Kai."Ben söz veremem hyung kaşınırlarsa kaşırım." Dedi Xiu.
"Xiumin nedir bu kaşınma muhabbeti." Diye sordu Tao hyung."Hyung şimdi bu insanımsı saksafon benim formamın içine kaşınma tozu ben de o günden beri kılım ona."
"Neyse ne işte hyung, Baek tatlının yarısını yediği için yeni bir tatlı yapmalıyız." Lay konuşunca koltuğa daha çok sindim ki beni görmesinler.
"Yok ya yemek yediriyoruz bir de tatlı mı yedireceğiz? Baek kalk tatlının geri kalanını getir de yiyelim." Kai konuştuğunda mutlulukla mutfağa doğru gidiyordum ki Tao hyung kolumdan tuttu.
"Baek bir yere gitmiyorsun, Kai olur mu öyle şey? Yemekten sonra tatlı da yiyeceğiz."
"Yemekten sonra da mı katlanacağız onlara?"
"Tanrım sabır ver."
"Madem Baek yedi Baek hazırlasın o zaman."Ama ama ama...
"Evet Hyun hazırlasın babası şef zaten." Kai konuştuğunda sinirle ona döndüm.
"Babam şef ben değil!"
"Onu bunu bilmeyiz hadi Baek git tatlı bir şeyler hazırla."Tatlı bir şeyler... BULDUM!
"Tamam o zaman gidiyorum ben."
"Mutfağı patlatma."
" BEN SEN DEĞİLİM KİM JONGİN!" Mutfağa giderken bağırdım.*.
"Birazcık da şundan koyalım... Olduu!" Kendi kendime konuşarak tatlıyı hazırlamıştım. Sadece fırına koymak kalmıştı.
"Baekhyun hâla hazır değil mi?"
"Fırına koymak kaldı hyung." Ben fırına koyarken zil çaldı
"Ay geldiler her şey hazır değil mi?"
"Lay sabahtan beri uğraşıyoruz, yeter artık telaş yapma."(y/n: Lay da annem gibi.)
"Hadi kapıyı açalım." Bir ordu gibi kapıya gittik."Hoşgeldiiiniiizz." Tao hyung büyük bir heyecanla kapıyı açtı.
"Hoşbulduk hayatım." Yifan Tao hyunga sarılınca hepimizin ağzı açık kaldı. Bunlar ne ara bu kadar samimi oldular?
"Kankalarım ve hyungum bakım size geyik yenge getirdim." Sehun Luhan'la olan kenetli ellerini havaya kaldırdı.
"Yenge ne Sehun?!"
"Pardon aşkım."
"Hadi içeri geçin." Hepimiz içeriye geçtik.Odada sadece Tao hyung, Yifan, Sehun ve Luhan konuşuyordu. Geri kalanlar birbirine öldürücü bakışlar atmakla meşguldü.
"Eee yemeğe geçelim mı?"
"Geçelim hyung okuldan sonra hiçbir şey yemedim kurt gibi açım." Lay onlar gelmeden önce masayı hazırladığı için hiç yorulmadan sandalyelere oturduk."Her şey çok güzel görünüyor ellerinize sağlık."
"Ne demek her şey sizin için." Tao hyung ultra kibarlıkla konuşunca kahkahamı tutamadım.Herkes beden bana far görmüş tavşan gibi bakıyor.
"Ne var ya hiç mi gülen insan görmediniz?"
"Baekhyun çok tatlı gülüyorsun." Luhan konuşunca ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH İKİZİM•ChanBaek•
FanfictionByun Baekhyun yaptığı hiçbir şeyden zevk alamıyordu. Bunun sebebi Ruh İkizini bulmak istememesiydi.