CEZA

26 12 2
                                    

   "Siz nasıl benim müdür olduğum okulda  kavga edersiniz!?"

Kavga ettikten sonra beden hocamız Wonho hoca hepimizi ayırmış ve biricik müdürümüz Taeyong hocanın yanına getirmişti.

"Böyle bir şeye nasıl tenezzül edersiniz!? Kaç kere sizi kavga etmeye kalkarken ayırdık. Şimdi de ortalığı boş bulup hemen kavga mı ettiniz!?"

Bir de odaya girdiğimiz zaman müdür yardımcısı Jaehyun hocayı görünce direkt boka battık.

"Hele sen Baekhyun okula geldiğin ilk gün kavgaya nasıl karıştın?"

Galiba ilk günden kavga edilmiyordu.

"Hocam bu sefer biz masumuz. Onlar bize küfür ettiler." Benim yerime konuşan Lay'a minnet dolu bakışlar attım.

"Küfür mü ettiler?"
"Evet hocam şuradaki pörtlek göz."
"Kyungsoo doğru mu bu?"
"Evet hocam ama o da banim üstüme meyve suyu döktü."
"Ama bilerek olmad-"
"TAMAM YETER KESİN." Taeyong hoca birden bağırdığında hepimiz yerimize sindik.

"Hocam izin verirseniz onlara ben ceza vermek isterim." Jaehyun hoca konuştuğunda gözlerim şaşkınlıkla aralandı. Konu hangi ara cezaya gelmişti?

"Tabi hocam buyrun." Taeyong hoca biraz öncekinden çok daha yumuşak bir sesle konuştuğunda Jaehyun hoca hepimize sinsice baktı.

"Teşekkürler hocam. Sehun ve Luhan siz birlikte bahçedeki çöpleri temizleyeceksiniz, Junmyeon ve Yixing siz Haechan hocaya quizleri okumasında yardım edeceksiniz, Jongin ve Kyungsoo siz 3. kattaki koridorları pas paslayacaksınız, Minseok ve Jongdae siz kütüphaneye yeni gelen kitapları alfabeye uygun şekilde dizeceksiniz, Chanyeol ve Baekhyun ikilisi siz kantindeki masaları falan temizleyeceksiniz. Anlaşıldı mı?" Bunlar ne saçma cezalardı? Her şeyi geçtim neden böyle bir eşleştirme?

"Anlaşıldı mı dedim?"
"Anlaşıldı." Hep bir ağızdan söpylediğimiz bu şeyin kaderimizi değiştireceğini nereden bilebilirdik?

                                          **.                          

"Kantinde saydığım kadarıyla 40 tane masa var. 20 tanesini sen, 20 tanesini ben sileceğim."diyip bezi devin eline tutuşturdum. Bana bakıp sinsice sırıttı.

"Sen benim bunları sileceğimi mi sandın? Ben burda oturacağım sen sileceksin." Sandalyeye ters bir şekilde oturup bana baktı. O yapmıyorsa ben niye yapıyorum?

"Ben de yapmıyorum." Diyip karşısına onun gibi oturdum. Bu hareketimle tek kaşını kaldırdı.

"Bana özeniyorsun."
"Hayır özenmiyorum."
"Benim yaptıklarımı yapman bana özendiğin anlamına gelir."
"Tamam o zaman söylüyorum. Bir şerefsizin yaptığı hareketleri yapmak nasıl bir hismiş onu merak ettim sadece."dediğimde yüzündeki sırıtış soldu ve öfkelendiğini oynayan çene kasından anladım. Ee ne sanıyordu karşısında yılların laf sokucusu Byun Baekhyun vardı.

"İyi öğrendiysen masaları silebilirsin." Dediğinde yerimden kalkıp masalara ilerledim. Planım belliydi kendi 20 masamı silecek sonra biricik müdürüm Taeyong'a haber verecektim. Ehehehe.

\\Sehun\\

Yanımdaki geeksizle birlikte bahçeye inmiştik.

"Ben arka bahçeyi sen ön bahçeyi temizleyeceksin." Diyip koşarak giden Luhan'ın arkasından baktım. Tabi biliyordu arka bahçeye çok kişi uğramadığı için az çöp olacağını. Ona lanetler okuya okuya çöpleri toplamaya başlamıştım. Güneş tepemde bana inat daha çok ısıtıyordu sanki etrafı. Ben böyle şansın içine edim ya.

\\Lay\\

Haechan hocanın yanına quizler için yardıma gelmiştim. Tabi o da gelmişti.

"Hoşgeldiniz çocuklar aslında ben de sizinle kontrol edicektim ama acil bir işim çıktı. Cevap anahtarı burada siz kontrol edersiniz hadi ben çıktım kolay gelsin."

Ama ama ama...

Ben şimdi bununla başbaşa mı kalacaktım?

"Tabi hocam merak etmeyin." Diyip kağıtların bir kısmını yanıma alıp oturdum. Ama hoca çoktan gitmişti.

Suho da geri kalan kağıtları alıp benden oldukça uzak bir yere oturdu. Bir sorunumuz vardı... Cevap anahtarı bir taneydi. Ben bunu düşünürken o çoktan cevap anahtarını almıştı. Sonra kendi kağıtlarından birini kontrol edip cevap anahtarını bana fırlattı. Evet fırlattı.

"Düzgün versene odun."
"Sus ve verdiğime dua et.

\\Kai\\

"Ya dikkat etsene oraları yeni sildim!" Müdür yardımcısı Jaehyun hocanın bizden istediği gibi 3. kattaki koridorları pas paslamaya geldik. Şans ki ya da değil okul sonu kursları bu katta yapılıyordu.

"Lan bak hala basıyor terbiyesiz!"
"Ooo kanka kolay gelsin." Geldi mutant Teamin.
"Niye geldin?"
"Hiç ya kolay gelsin diyecektim. Neyse ben derse giriyorum bay."
"Görüşmemek üzere."
"Ama üzdü kanka."
"Lan siktir git." Diyip elimdeki paspası ona doğru salladım.

"Şşşt oraları bitirdin mi?" Geldi pörtlek cüce.
"Yoo."
"Hızlı bitir de öbürlerine gel." Sen öyle san ben burayla yarım saat oyalanım sen o sırada hepsini sil.

\\Baekhyun\\

Bana düşen tüm masaları kulağımdaki müzik sayesinde kolay bir şekilde sildim. Şimdi de müdürün odasına gidiyordum. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.

"Hocam kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama Chanyeol verdiğiniz cezayı yerine getirmiyor."

"İşimiz gücümüz yok bir de Chanyeol'la uğraşacağız." Bundan sonra Best hocam sizsiniz hocammm.

Müdürle birlikte kantine doğru ilerliyorduk. Ne sandın Chanyeol efendi? Ama kantine gidince büyük bir şokla olduğum yerde kaldım.

_________________________**__________________________

Baya uzun bir bölüm oldu. Umarım seversiniz. Diğer bölüm için çok heyecanlanıyorummmmm!!!

687 kelime wow.


RUH İKİZİM•ChanBaek•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin