Zaten öğlene doğru uyanmış olmaları, birbirlerine olan doyumsuzlukları sayesinde günlerinin öğleden sonra iki de başlamasına neden olmuştu.
Wooyoung bazen kalçasına giren sancı ile olduğu yerde durup mızmızlanırken San ona bakıp gülüyordu. Kendisi acı çekerken onun gülmesi, Wooyoung'ın zoruna gittiği için küfürler yağdırmayı ihmal etmiyordu.
Bu şekil süren yarım saatin sonunda kahvaltılarını hazırlayabilmiş, oturabilmişlerdi. Wooyoung'ın sandalyeye yavaş yavaş oturmasına gülen San, başına zeytin çekirdeği atılması sonucu susmuştu.
Kahvaltıları bittiğinde Wooyoung, San'a mutfağı toplamasında yardım etmişti. Wooyoung yemekten sonra kendini biraz daha iyi hissediyordu. Yine de San diğerinin dinlenmesini istediği için odaya gitmeyi teklif etmişti.
San sırtını yatak başlığına dayayıp otururken Wooyoung da onun kucağına yatıp ellerini birbirine kenetlenmişti.
Wooyoung sıkılmaya başlamıştı. Ağrısı da azalmıştı, çünkü San odaya ilk geldiklerinde küçük olanın deliğini soğuk kremle kaplamıştı. Dışarı çıkmak, gezmek istese de San'ın isteyeceğini düşünmüyordu. Bu yüzden sessiz kalıyordu.
San bir eliyle diğerinin saçlarını okşarken, komidinin üzerindeki telefonuna uzandı. Seonghwa mesaj atmıştı.
●
Seonghwa x Siz
Seonghwa
San
San
SanSan
Ne varSeonghwa
Çok yorgunum
Kollarım tutmuyor
Başım ağrıyor
Lütfen bize gel ve çocuğuma bakSan
Ne yaptın da yorgunsunSeonghwa
Ya boş ver şimdi
Yatıp dinlenmem lazımSan
Dur sorayımSeonghwa
Kime sorucan lanSan
SevgilimeSeonghwa
Of San
Dalga geçmenin sırası değilSan
Kabul etti
Akşama gelirizSeonghwa
Lan ne akşamı
Şimdi gelinSan
Hizmetçi miyiz lan bizSeonghwa
Ya öyle değil
Şimdilik
Yani bugünlük lütfen
Joong işe gitti çalışıyor
Ben yorgunum hem biraz hastayım
Dinlenmem lazım
Ama
Jungsan izin vermiyoSan
Tamam kes
Anladım
Geliriz birazdanSeonghwa
TEŞEKKÜRLER SANNNNSan
Çok iyi bir arkadaşım
Benden iyisini bulamazsınGörüldü
●
Wooyoung heyecanlanmıştı çünkü hem San en yakın arkadaşına onun için sevgilim demişti, hemde evden çıkabilecekti. San telefonunu kapattığında Wooyoung gülümseyerek onun yanından kalktı.
Bir süre dolabını incelediğinde nihayet bir şeyler seçebilmişti. Üstündeki gömleği çıkarttığında San yataktan kalkıp yanına geldi.
Aynanın önünde duran Wooyoung'ın arkasına geçti ve çıplak tenine kollarını sardı. Daha sonra kafasını Wooyoung'ın omzuna koyup aynadan kendilerine bakmaya başladı.
Wooyoung da kıyafetini tuttuğu elini indirdi ve aynadan San'ı izlemeye başladı. Bir süre öyle durduklarında San, Wooyoung'ın boynuna öpücük kondurup ondan ayrıldı ve kendisi de giyinmek için kıyafet aradı.
"Fazla geç kalmayalım"
Wooyoung kafasını sallayıp elindekileri giydiğinde pantolonunu giyen San'ın kalçasına vurup içeri kaçtı. Woo koltuğun üstünden telefonunu da aldığında San'ı beklemeye başladı.
Jungsan, Seonghwa ve Hongjoong'un geçen sene evlat edindikleri, üç yaşındaki oğullarıydı. San, Jungsan'ı uzun zamandır görmediği için özlemişti. Fazla beraber takılmasalar bile Jungsan ile iyi anlaşıyordu.
Birkaç dakika sonra San'da içeri geldiğinde Wooyoung kapıya ilerleyip ayakkabısını giydi.
Önden Wooyoung çıkarken arkasından San kapıyı kapatıp arabanın anahtarını çıkarttı ve Wooyoung'a yetişmek için adımlarını hızlandırdı.
İkili, arabaya bindi ve kemerlerini bağladılar. Daha sonra San, arabayı çalıştırıp Seonghwa'nın evine doğru sürmeye başladı.
Dünürüm choiwoosanni 💙
Kurtcuk joongluv 💖
