Ayyy kütüphanedeyim. İkinci evim...
Sabah bir oturmuşum dünyadan kopmuşum mola bile vermeden 6 saat çalışmışım...Bir de bir önceki bölümün yorumları şaka mıdır? Bayıldım. Herkes sevdiği gruplardan bahsetmiş ve şarkı sözleri yazmış. İşte istediğim bölüm yorumları...
~~~
Dünden sonra Dktt sevgim katlanmış ve yedi yirmi dört onların şarkılarını sarıp sarıp dinliyordum.
Gerçekten konser işini çok iyi yapan bir gruptu.
Kulaklığım kulağımda, termosumda içtiğim kahvem yanımda apotemi ile mücadele veriyordum.
Fonksiyonlarının gerçekten iyi bir seviyedeyse, foksiyonlar apotemi alabilirsiniz. Gerçekten inanılmaz geliştiriyor.
Kafama gelen topla acısı ile bağırıp oturduğum yerden kalktım.
Kerem gülerek bana bakıyordu.
"Gerizekalı. Canım acıdı."
"Ayşen, ne biçim konuşuyorsun?"
Teyzemin uyarısı ile öksürüp cümlemi tekrar kurdum.
"Zekası geri olan kuzenim, niye böyle yapıyorsun. Elinin ayarı yok mu? Bak canım acıdı."
Teyzem sen akıllanmazsın bakışları atarken ben de omuz silktim.
"Bence gayet medenice olan bir konuşmaydı."
Ailecek pikniğe gelmiştik ve teyzemler top oynarken ben test çözüyordum.
Eskiden ben de onlar gibi top oynardım ama bu yıl...
Ne yapayım bir sene eğlenmeyeyim. Ne kaybederim ki.
Ayrıca benim için de değişiklik olmuş güzel havanın altında soru çözüyordum.
Ecem ve Kerem top kavgası yaparken Kerem'in halası olaya müdahale etmişti.
"Havuç bırak kızı. Top ondaydı."
Kerem, halamı duymayarak -ya da dinlemeyerek- top kavgasına devam etti.
Onlar kendi halinde eğlenirken ben de önümdeki teste geri döndüm.
Ayt matematikte olabildiğince soru çözüyordum çünkü ne kadar soru çeşidi görürsem o kadar yararıma olurdu.
O yüzden günün çoğunu ayt matematik çözerek geçiriyordum.
Bana göre, fikrimce, bence... Eşit ağırlık öğrencinin en büyük golü ayt matematik ile olurdu.
İçimde bitmeyen hisler (bitmeyen hisler)
Acısı dinmeyen izler var
Yine de gelmeni ister
Canımı yakmanı izlerdim
Dokunabilseydim bir defa
Tutabilseydim elini
Ah, bir bilsen içimden geçeni
Belki de olabilirdik bu defaKulaklığımdan defalarca dinlediğim aynı zamanda konserde bağırarak söylediğim şarkıyı soru çözerken ayrıca mırıldanıyordum...
Dün akşam eve gelip Kerem'e dktt konserine gittiğimi söylerken olabildiğince kudurtmuş. Teyzem ise çoktan, önce derslerin muhabbeti yapmaya başlamıştı.
"Dolu Kadehi Ters Tut'u benden daha çok sevdiğini düşünceğim."
Ses ile kafamı kaldırmış gelene bakmıştım.
Bartın'ı bugün görmeyi hiç beklemiyordum.
Ayrıca diğer tayfayı da. Ozan, Deniz...
Kerem sanırım halasından kaçmak için yine bir yol bulmuştu.
"Ee zaten..."
Dalga geçerek söylediğime gülerken Bartın ise karşı tarafıma oturdu.
"Ne çözüyorsun?"
Dediği cümle ile elimdeki kitabı gösterdim.
"Neymiş bu ben de çözeyim."
"Apotemi mi?"
"Neden çözemez miyim?"
"Zor bir yayındır."
"İnatlaştırma şimdi bu yayının sorularını da çözerim görürsün."
Dediğine güldüm.
"Yapamazsan ağlama."
Oturduğu yerden dikleşti ve bana yaklaşarak soruları inceledi.
"Basit duruyor."
"Basit gözüken sorular daha zordur."
Tekrar kafama gelen topla Kerem'e baktım.
Kerem sırıtarak bize bakıyordu.
"Kerem bak kaldırma beni, döverim seni."
Dediğim cümle ile Kerem kahkaha attı.
"Ben değildim ki atan. Anam attı. Canım anam. Nasıl da bana benziyor?"
Teyzeme baktığım da uzaklaşın bakışı atıyordu.
"Bartın yerine geç yoksa teyzem seni bir daha eve sokmaz."
Bartın benden uzaklaşırken tekrar dikleşti.
"Kusura bakmayın."
Teyzeme dönerek dediği cümleden sonra bana baktı.
"Bartın, Ayşen gelin ortada sıçan oynayacağız."
Ozan'ın cümlesi ile kitabı kapatarak ayağa kalktım.
Biraz eğlenelim bakalım...
Nasıl da iki dakika önce eğlenceyi bu yıl erteleyelim diyordum...
Aman canım nefeste alalım az...
Bartın da benim gibi kalkıp çocukların yanına geçtik.
"Ben Ayşen, Ecem"
Kerem grupları ayarlıyordu. Bizi takım yapmıştı.
"Bartın, Ozan, Deniz"
Allah affetsin ne biçim gruptu bu...
"Gelin, bal parmak grubum"
Kerem'in dediği cümleyle Ecem ile sarılarak yanına gittik.
Ecem bebeğim ile aynı takımda olmak bir şerefti.
Taş kağıt makas ile ortaya biz geçince keyfim daha yerine gelmişti.
Kerem, ben ve Ecem sıralanmış dururken ortada olmanın verdiği gerginliği yaşadım.
Ozan topu Kerem'e doğru atınca Kerem kaçmış ve top karşıda olan Deniz'e geçmişti.
Uzun süre bu devam ederken Bartın'ın, Kerem'i vurması ile oyun hareketlenmişti.
Kerem dışardan bizi izlerken Ozan'dan bana doğru gelen sert top ayağıma değmişti.
"Ozan elinin ayarını sikeyim. Öyle sert niye atıyorsun kıza."
"Ne yapayım sen hiç Ayşen'e doğru atmıyorsun."
"Sen çünkü çok Ecem'e doğru atıyorsun. Açtırma ağzımı."
"Ay kavga çıktı, dostlar bekleyin biraz."
Kerem yine olaydan istifade oturduğu yerden kalkıp çiğdem alıp geri yanımıza geldi.
"Şimdi edebilirsiniz."
Onun dediğine göz devirirken oyun tekrar başlamış ve Ecem'i vurmaya çalışmışlardı.
Sonuç olarak Ecem'i uzun süre vuramamışlar ve geç olmasından kaynaklı teyzem "hadi gidiyoruz" diyerek oyunu yarıda bırakmak zorunda kalmıştık.
~~~
Bartın'ın bu halleri beni bitiriyor...Neyse derse geçiyorum ben. Siz de bölümü okuduğunuza göre doğru derse...
Unutmayın... Ayşen gibi çalışırsanız derece bile yapabilirsiniz.
Kendinize cici bakın muahhhh
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pabucumun BadBoyu|TEXTİNG
Roman pour Adolescentspabucumun bayboyu Ayşen: Ama senin gibi tiplerden hoşlanmam. Ayşen: Senin gibi tipler dediğim. Ayşen: Kötü çocuk gibi takılan. Ayşen: Zeki ve çalışkan erkekler daha çok ilgimi çekiyor. Ayşen: Ama şerefsizim sen de bir bok var. Ayşen: Ne olduğunu...