8- Geri Dönüş

241 34 13
                                    


🔆

Kamu hâlâ yerli yerinde durup uyurken bir köşede çıkmıştım mağaradan. Gany ile olan mağarama girdim konuşmak için ama yoktu.

Hava yavaş yavaş kararıyordu. Tüylerimin ürperdiğini hissettim. Şu karanlığın bir çözümü olmalıydı.

Uzandığım yerden mağaranın taşlarına baktım göz ucuyla. Can sıkıntısından ritim tutuyordum yere vurarak.

Gany geldi ama hayal ettiğim gibi değil. Halkın insanlarından birinin sırtında. Hızlıca ayağı kalktım onlar içeri girerken. "Ne oldu?"

Bilinci kapalı Gany'i indirdi derilerin olduğu yere. "Hayvan saldırdı. Ağır değildir ama dinlenmesi şart." Bir gözleri kapalı adama baktım bir çıkıp giden adama. Bu hâlde nasıl gidecektim Kamu ile?

Önüne biraz su verip her zaman olduğu gibi yanında uyudum. Sabah uyandığımda su içilmişti. Demek ki Gany uyanmıştı ama şu an yine bilinci kapalıydı.

Ben küçük hayvan derisini yüzerken açtı gözlerini Gany. Başımı ona çevirdiğimde o zaten çoktan bana bakıyordu.

"Gitmiyor musun?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım. "Şimdi değil."

"Yani gideceksin sonra." dediğinde onayladım sadece "Evet." diyerek. "Sonra konuşalım. İyileştikten sonra."

"Arkadaşın iyileştikten sonra?" dedi. Tekrar iki yana salladım kafamı. "Sen iyileştikten sonra."

"Onu sevmedim." dediğinde güldüm. İkisinin söyleyiş tarzı bile aynıydı. Sonra Kamu'nun gülümsemek ve sevgi hakkında dedikleri geldi, daha da güldüm.

"Ama sana bakışını sevdim." dediğinde gülüşüm yüzümde kalmıştı. "Nasıl bakış?" diye sordum şaşkınca.

"Benden nefret ediyor ama senin için herkesten nefret edebilir gibi. Onun kalbi temiz."

Evet, gerçekten temiz bir kalbi vardı. Gany'in yüzündeki gülümseme arkamdaki bir şeye bakana kadardı. Bende baktığı yere baktım. Kamu suratsız bir şekilde hırlıyordu buraya bakıp. Hızlı hızlı nefes alıyordu. Yüzü kızarmıştı.

"Gidelim hadi." dedi nereden bulduğunu bilmediğim sivri bir taşı elinde sıkarak. "Önce Gany'in iyileşmesini bekleyeceğiz." dedim tane tane ama umrunda değildi.

"Gidelim." Başka çarem olmadığı için döndüm Gany'e. Eğer kal derse, gerçekten kalırdım. Ama Gany benimki kadar mamut kafalı değildi. Az çok tahmin edip başını salladı gitmemi söyleyip. Sakince ayağa kalktım. Mağaradan çıktığımda Kamu'da Gany'e kötü bakışlar atarak çıkmıştı. "Seninle konuşuyor ya!"

"Abartma Kamu."

"O iyi biri değil."

"Seni öldürebilirdi. Bayılmıştın. Tedavi ettirdi ve asla zarar vermeyi düşünmedi."

"Yine de iyi biri değil."

Gany tamamen kibarlık ve iyilikten oluşan bir adamdı. Biz ise meydanda gömülen ölülerin kenarından yavaşça geçen iki yolcu...

🔆

Etrafımda dolanan gölgeyi görmemezlikten geldim ama ne mümkün! Bir sağımda duruyor, bir solumda duruyor, etrafı turluyor, benden herhangi bir atak gelmediği için çaresizce oturuyordu. Ben ise sakin sakin Kamu'ya avlattığım balığı yiyordum. İki elimle sıkı sıkı tutmuştum oturduğum yerde. Oldukça yürümüştük ve acıkmıştım.

Lanetli Gamma: Liderin İzindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin