1 Ay Sonra:
Evli olduğumuz süre boyunca Kamu'nun ilgisi her seferinde daha da artmıştı. Bir an olsun götümün dibinden ayrılmıyor, çoğu zaman kendisi bana yemek yediriyor, kendisi yıkıyordu. Elimi neye atsam orada Kamu vardı. Tam bir romantik çıkmıştı içinden.Kısa bir süre önce avlanmaya gitmişlerdi ve gece dönememişlerdi. Yengesinin yanına gidemiyordum çünkü yalnızca Kamu varken, onun zoruyla kibarlardı. Kibarlıklarına ihtiyacım yoktu. Kamu bana yeterdi.
Korkumu yenmek için yalnız olmadığımı hissetmeye, sese ihtiyacım vardı. Gürültü olsun diye taşı taşa vururken fark etmiştim kıvılcım parçasını.
Çok kısa bir an geldi ışık. Saniye sürdü. Bir daha ne kadar yaparsam yapayım gelmedi tekrar. Kamu da inanmadı bana. Yalancı demedi ama yanlış görmüşsün dedi. Ta ki onlarca deneyişin sonunda tekrar yapana kadar. Onun da hemen gözünün önünde hemde. Yine hemen söndü sonrasında kıvılcım. İkimiz de oturduk mağaranın ortasına, aldık elimize taş vurmaya başladık diğer taşa. Onun elindeki taş ne yaparsak yapalım olmadı ama benimki tutuştu otlarla.
Oturmuştuk ateşin önüne, yaklaşık iki dakikadır transa girmiş gibi izliyorduk küçük alevleri. Özellikle Kamu şoka girmişti.
Küçülmeye başladığında tutuşacağını düşündüğüm otlardan biraz daha attım. Tekrar büyümüştü. Biraz daha izledik. Biraz olsun adınlanmış duvarlara baktım. Büyüleyiciydi.
"Gamma." diyip çatırdama seslerini böldüğünde "Hı." dedim sadece. "Gösterelim mi diğerlerine de?"
Aslında istemiyordum. Onlar hiçbir şeyi haketmiyordu ama ne kadar sevmesem de Kamu'nun ailesiydiler ve kalpten bağlıydı kabileye.
Başımı salladığımda hızlıca kalktı yerinden. Gece olmasını, vahşi hayvan ihtimalini düşünmeden koştu. Büyük ihtimal ilk gördüğü mağaraya girdi. İnsanlar aile aile koşarak gelmeye başlıyordu. Kamu son aileyi de çağırdığında küçük alanda herkes birbirini eziyordu ateşi görmek için.
Kamu geniş bedeni sayesinde zorlanmadan insanları yararak geldi yanıma. Herkes aydınlığa şaşırıyorum. "Gamma yaptı." dedi topluluğa hitaben. Çekilenlikle gülümsedim. Ne tepki vereceklerdi ki?
Korktuğum başıma gelmedi. Gayet memnunlardı. Karanlıktan tek rahatsız olan ben değildim. Sizin de karanlık korkunuz genlerinizden geliyordu işte.
Ta ki ben ateşi bulana kadar...
Kamu önüme taşları bıraktığında alıp yerdeki taşları tekrar birbirine vurdum aralarına ot koyarak. Hepsi beni izliyordu. Bir, iki, üç, dört derken yanmıştı.
O günden sonra hepimiz bu ışığı kullandık.
🔆
3 Ay Sonra:
"Gitmeni istemiyorum, lütfen." diye yalvardım ama nafileydi. Kamu bu sürünün lideri olan kurttu. Onsuz olmazdı. Düşmüş omuzlarla baktı bana. Neden böyle tepki veriyordum o bilmiyordu ama ben biliyordum. Karnım yavaş yavaş şişecekti. Midem bulanıyordu. Daha çok acıkıyordum. İçimde bir can vardı."Hava kararmadan geleceğiz Gamma. Defalarca avlandım. Geleceğim zaten hemen."
Ama sürprizim? Heyecanla söyleyecektim ona güzelce yemeğimizi yerken. Çok heyecanlanacaktı, beni daha çok sevecekti. Zaten kimsenin sevmediği gibi seviyordu ama sevgi arsızı olmuştum onun yüzünden.
Hem içimde de kötü bir his vardı, kendi içimde bile dile getirmekten kaçındığım.
"Büyük ava gideceksiniz. Kalabalıksınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Gamma: Liderin İzinde
Historical FictionAnlaşmalı evliliklerin alt paleolitik çağda başladığını söyleseydim ne tepki verirdiniz? Mantığın zerre uğramadığı dönemde, bu aptal kabilede doğmuştum. Gelişmeye dair en ufak bir çaba göstermemişlerdi. Sözde tanrıları tarafından lanetlenmiştim, uğu...