(5)

231 50 5
                                    

Hi!

İyi okumalar çıtırlarr
____

Instagram fotoğrafları çok güzeldi.
Gerçekten de yakışıklı.

Ben bunları düşünürken şoför bana dönmüş, arabayı sağa çekmişti."Efendim, sizden sakin olmanızı rica ediyorum, şu anda takip ediliyoruz. Size bunu şimdi anlatamam Bay Bang anlata bilir, onun yanına ulaşmamız kısa sürer çünkü haberi var. Ama sizden bir diğer ricam korkmamanız, sizi korumaya çalışacağız.."

Ne dediğini tam anlayamamıştım çünkü bizi kimin takip ettiğini bilmiyordum.Ama dediğini yapma kararı aldım. Kemerimi bağlamış, sımsıkı tutunmuştum. Araba haraket etmeğe başladığında birden sesler yükseldi. Ne sesi mi?Silah?!

Silahtan nefret ederdim. Her ne kadar gerçekte görmesemde yüksek seslerden korkuyordum.

Kafamı eğmiş, ellerimi kulaklarıma kapatmıştım. Ne kadar duysamda aklıma bir şeyler getirmeye çalışıyordum ki aklıma Chan geldi. Onu düşünüyordum. Nasıl olduysa sesler kesilmişti. Bir anda arabanın kapısı açılmış, arabadan dışarı çekilmiştim.

Kolum o kadar çok sıkılıyordu ki artık hissetmiyordum. Etrafa baktığımda 3 kişi ve benimle arabada olan korumalar vardı.

Kendimi çekmeye çalışırken adamın elinden çıkmış, arabanın tinine kolumu çarpmıştım ama çok kötü vurmuştum ki yere düşmüştüm. O sırada bir el ateş edilmişti. Nereye edildiğini bilmiyordum çünkü ben ağlayarak koluma bakıyordum.

"Bak Shin Woo, seni kurşuna dizmeden onu bana ver, senden kat kat üstün olduğumu ve neler yapa bileceğimi de biliyorsun.O yüzden,dediğimi yap."

"Oo Bang Chan,gerçekten özledim eski dostum."

Chan göz devirmiş ardından koşmaya başlamıştı ki koşarkende Woo'nun tam alnının ortasından vurmuştu.Hemen yoluna devam etmiş, Seungmin'e ulaşmıştı. Yere çöküp, ağlayan ve kolunu tutan küçüğe uzanmış, diğer kolunu tutmuştu ona dönmesi için.

"İyi misin?"

Çocuk hıçkıracağını bildiği için konuşmadan kafasını hayır anlamında sallamıştı. Büyük olan onun diz altından ve belinden tutup kaldırarak kucağına almıştı. "Arabayı yakınıma getir Mingyu."

Dediği gibi araba sesi gelmiş, ardından Chan arabaya binerek kucağına yan bir şekilde Seung'u oturtmuştu. (Not: :) )

Araba ilerliyordu ama Chan bıkmıştı."Şu arabayı hızlandır Mingyu."
Seungmin ise hala ağlıyordu sessizce ama ağlamasının sebebi kolu ve korkusuydu.

Ama aklına bir anda Chan'ın kucağında olduğu dank etti. Biraz kıpırdandı ama onu belinden sabit tutan eller duraklattı. Ellerini çekmişti Chan.
"Kolun fazla mı acıyor, siktiğimin aptalı, ne diye sıktı ki kolunu!"

Seungmin bağıran adamla daha da korkmuştu. Fazla çıkmıştı sesi, daha da korkuyordu. Kendini geri çekmiş, yerinde küçülmüştü.
"Of, üzgünüm, bir an sinirle bağırdım." Zaten Chan'da bunu sonradan anlasa bile anlamıştı işte.

Mingyu konuşmasıyla arabadan inmişlerdi ama Seungmin yine Chan'ın kucağındaydı ve hastaneye gelmişlerdi.

Sonunda hemşire bulmuş, koluna röntgen çektirmişlerdi. Küçücük çatlak vardı."İyi ki daha kötü çarpmamış, o kadar da acısı olmayacak şimdilik ama kolunu saralım en iyisi." demişti hemşire. Seung'un kolu sarılmıştı.

Eve gelmişlerdi. Şimdi ise koltukta yan yana oturuyorlardı. Chan neden Seungmin'in neden durmadan ağladığını merak etmişti.

"Seungmin."demişti sakince.

"Efendim."

"Seni sadece o 2 kişiye emanet etmemeliydim. En önemlisi seni koruyamamdı. Keşke önceden gelseydim. Özür dilerim.."

"Sorun değil, hem bu senin suçunda değildi,her ne kadar yanıma çabuk gelmek istesende bunların olucağını bilmiyordun."

"Yine de üzgünüm...
Ama, bak, sana bunu hatırlatıp üzmek istemiyordum ama nedenini bilmek istiyorum. Neden o kadar ağladın?"

"Umm...Benim yüksek seslere duyarlılığım var biraz, öyle fazla ses olunca da kendimi kaybettim.. Bir de her şey aniden oldu, ölücem sandım. Hatta seni bile düşündüm, gelmeni istedim fakat işe yaramadı, her ne kadar gelsen bile artık geçti..."

Cümleleri bittiği anda sessizce göz yaşı dökmeye başlamıştı. Chan ise ona doğru dönmüş, pişmanlığını gözlerinden belli etmişti.

Aslında Chan'ın haberi yoktu bu olucaklardan. Seungmin neden onu düşünmüştü?
Neden ilk onun gelmesini istemişti? Tam anlayamıyordu.

Bunları bir kenara bırakıp, Seung'a odaklamıştı.
Bir şey demeden onu belinden kendine çekip, sarılmıştı küçük olana.

Seungmin ise yıllardır insan sarıldıkta nasıl hisseder diye kurduğu hayali şimdi yaşıyordu. Buna ihtiyacı vardı.

Seungmin aslında şuan şunu düşünüyordu, bir olasılık..Chan gerçekten ona iyi geliyor muydu yoksa o hayal mi kuruyordu...

____

Bu bölümün son kısımları acayip garip olmuş.
Ama bir şekilde bebeklerimi yakınlaştırmam gerekiyordu azıcık.

Umarım beğenmişsinizdir..

I Am Always With You •Chanmin°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin