(11)

175 28 5
                                    

Hi.

Hastayım ve yeni bölüm yazacak halim yok. Bu yüzden bir kaç gün önce taslakta bulundurduğum bölümü atıyorum. Hemen iyileşip bölüm yazacağım umarım.

Keyifli okumalar.

_______

"Baba.. " ona baba demek istemiyordu ama başka bir isimle de seslenemezdi.
"Nerdeydin sen, şimdi mi aklına geldim. " Seungmin susmuştu. Çünkü ne derse desin babası onu zaten ya anlamayacak ya da yanlış anlayacaktı.

"Kaç gündür zaten ortalarda değilsin bi de para da bitti, nasıl çocuksun sen, evini bile geçindiremiyorsun!"
Babası sesini kaldırdığı anda titremeye başlanmıştı küçük oğlan.

Korkuyordu..
Babası "Eh, yeter! " diyerek onu saçından tutup duvara vurmuş, yere düşmesini sağlamıştı. Seungmin acıyla inlemişti, ama babası durmamıştı. Onun saçını bırakmadan yüzüne tokat indirmişti. Sonra da bağırmaya başlamıştı.

"Senin gibi çocuğun ben! Ne işe yarıyorsun ki, geceleri bile yoksun evde. Kendini ne sanıyorsun?! Kimsin ki sen! "

Her ne kadar Chan onun hayatına renk katsa da, bu sözlerden sonra kapkaranlık dünyasına geri dönmüştü.

O an aklına ilk gelen kişi Chan olmuştu. Keşke şimdi gelip onu kurtarsaydı, keşke yanında olsaydı...

Bang Chan'dan
Tek katlı evden bağırışma seslerini duyuyordum.. Evet gitmemiştim, çünkü toplantım iptal edilmiş, Minho ise kendisi diğer işleri halledebileceğini söylemişti. Ben de şimdi buradaydım işte.

Zaten gitmekte istemiyordum. Çünkü yol boyu Seungmin'in endişeli olduğu yüzünden belli olmasa da hissetmişti. Şimdi ise anlamıştı nedenini.
Arabanın gizli bölmesinden silahını almış, hızla inmişti arabadan. Seungmin'e bir şey olmasından korkuyordu. Adımlarını daha da hızlandırmış, adeta koşmuştu eve doğru.

Ulaştığı gibi elini zile atmış, durmadan çalmıştı. Sesler kesilmişti. Nasıl yan komşular duymuyordu onları, birisinin bile insafı yok muydu. Vicdanı sızlamıyor muydu..

Kapı açılmış, önünde ondan daha kısa boylu kırklı yaşlarında birisi vardı. "Kime bakmıştınız? " içkili olduğunu anlamıştı Chan.
"Seungmin burada mı? " biliyordu burada olduğunu ama sormak istemişti.

"Hayır, burada değil, hadi ikile. " demişti adam karşısındaki uyuşturucu mafyasından habersiz.
"Seungmin demek ki burada, bu arada.. Bu ne cüret? " demişti Chan sabırlı davranarak. İçeriden Seungmin'in acı çektiğine dair sesler geliyordu. Dayanamadı Chan, adamı itip içeri geçti.

Girer girmez zaten görünen salonun sağ köşesinde yerde yatan Seungmin'e yaklaşmıştı. "Seungmin, kötü görünüyorsun. Gidelim mi? " Seungmin ona belli etmek istemiyordu acısını bu yüzden kafasını sallamıştı.

Chan bir elini Seungmin'in belinden diğerini ise bacaklarından geçirerek kucağına almıştı onu. Seungmin ise şaşıramıyordu bile acısı yüzünden. Babası arkalarından söylense de Chan sadece bir cümle kullanmıştı ona karşı. "Bedelini ödeyeceksin. "

Sesi o kadar tüyler ürperticiydi ki Seungmin içten içe korkmuştu. Ama şuan bu umurunda değildi. Her ne kadar babası ona şiddet uygulasa da hâlâ bünyesi alışmamış, her seferinde toparlanması zaman almıştı.

Ağlıyordu şimdi arabada. Chan'a belli etmiyordu ama bilmiyordu ki Chan onu arabanın aynasından izlediğini...

______

Bitti.

Arada bir iki cümleye italic yazı tipi ekledim. Umarım göz acıtmaz. Eğer bir sorun olursa söylemeyi unutmayın.

Ha bir de vote ve yorum beklerimm

İyi günler/iyi geceler/günaydın.

I Am Always With You •Chanmin°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin