(18)

138 20 5
                                    

Hi.
Bölüm yaza bilirsem, 2 gün sonra atarım fakat taslağımda bu var.

Keyifli okumalar✰

____

Chan bir süredir Seungmin'e açıklamak istiyordu hislerini. Ama şu sıralar küçük olanın morali biraz bozuk gibiydi.

Okuluna da daha bir kaç gündür başlamıştı. Morali bozuk gelmesi ve zorla gülümsemesi de Chan'ın gözünden kaçmamıştı.

Farkındaydı bir şey olduğunun. Belki okulda mı bir şey oldu ya da hocası mı kızdı diye düşünerek, yarın onu okula bırakmayı planladı.

"Seungmin, yemek ister misin?" kafasını iki yana salladı Seungmin.

"Okulda yedim ben hyung, sana afiyet olsun." Yalandı. Hiç bir şey yememişti.

Ona hep laf atan ve zorbayalan Woozi yine aynı şeyi yapmıştı. Kilolu olduğunu ve biraz kilo vermesini söyledi. Tabii ki normalde Seungmin böyle şeylere inanmazdı. Fakat kaygıları..

Hatta aklından kilolu olduğundan dolayı Chan'ın onu istemeyeceği bile geçmişti. Neden bilmiyordu ve bu oldukça kafa karıştırıcıydı.

Chan kafasını sallamış, "Benim de iştahım yoktu zaten." diyerek geçiştirmişti.

Seungmin yaptığı çizime odaklanmıştı. Aslında dalmıştı düşüncelere. Yalnız eline yasladığı kafası düşünce anlamıştı Chan'ın portresini çizdiğini.

Hemen eliyle üstünü kapatmıştı. İyi ki Chan onun biraz uzağında, koltukta telefonuyla uğraşıyordu ve onu görmemişti.

Kalemini ve resmini bir kenara koyup, ödevleriyle biraz uğraştı. Yuvarlak gözlükleri çok yakışıyordu. Üstüne bir de düşünürken elindeki kalemi oynatması, anlamadığı sorularda kaşlarını çatması bile Chan'a çekici geliyordu.

Zaman hızlıca akıp geçmiş, hava kararmıştı çoktan. Seungmin yapamadığı soru da uzun süre takılınca, aklına gelen şeyle son çare konuşmuştu. "Hyung, yardım ede bilir misin? Bir soruyu yapamadım da."

Chan ayaklanmıştı hemen. "Tabii, hangisi?" diye yanına gelip, arkasında durmuştu oturuduğu sandalyenin. Biraz uzak olduğu için öne doğru eğilmiş, Seungmin ile aynı hizaya gelmişti.

"Bu mu?" diye daha da yaklaştığında Seungmin sıcaklamıştı. Chan, anlamadan yaptığı şeyin farkına varıp, biraz çekilmişti. Seungmin ise daha yakın olmak istemişti o an. Kalbi pır pır ediyordu.

Chan kimya ve fizik konusunda bilgili olduğu için her dersten 1 soruyu halledip, Seungmin'e gösterdiğinde, anladığını göstermek ve teşekkür etmek için kafasını kaldırıp masumca yüzüne bakmıştı. "Anladım, teşekkürler hyung."

"Kuru kuru teşekkür istemem şimdi." dedi Chan minik bir sırıtışla. Seungmin'in ağzı açık kalmıştı yanlışlıkla.

Chan tatlılığına dayanamayıp yüzüne yaklaşmıştı. Bununla Seungmin şaşkınca ona bakmış, fakat geri çekilememişti. Sanki bir güç onu daha da ileri itiyordu.

Heyecandan refleks olarak dudaklarını yaladığında Chan'ın bakışları aşağı inmişti.

Chan ise yapmak istediği şeyden vazgeçip dudaklarını ısırmış, biraz kafasını sağa eğip, yanağından öpmüştü onu.

Seungmin o an, kendini kaybetmişti. Gözlerini kapatmış, anın tadını çıkarmıştı. Chan'ın yumuşacık dudakları hem iyi hissettiriyor, hem de kendisinde etki bırakıyordu.

Chan'ın dudaklarını bir süre öylece tuttuğu aklına gelince, Seungmin'in kokusunu içine çekmeyi durdurup geri çekilmişti.

"Hm, ben teşekkürümü aldım." arada ise "Bunu yapmak için bütün sorularını cevaplaya bilirim." diye mırıldanmıştı kendi kendine.

"Şey, hyung ben artık aç hissediyorum, yemek yemeye gidiyorum." deyip aradan çıkmıştı.

Chan da bir süre öylece dalıp gitmiş, aklına yine onu öptüğü an gelince sırıtmıştı ve kafasını iki yana sallamıştı.

Ama tabii ki odadan çıkmadan önce masanın üzerinde kendi resmini görmeyi planlamıyordu.

____

Bitti.
Ben ciddi ciddi kiss sahnesi yazıyorum woah 😉
Chan'ın resmini böyle düşüne bilirsiniz.

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın.

I Am Always With You •Chanmin°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin