Biraz değil hatta bayağı... Ama üstesinden geliyordum her seferinde bu yüzden şanslı olmalıyım. Bu okulda sevmediğim çok şey var ama ilk başta 1.olarak Yugyeom adlı şahıs vardı.
Yugyeom bana takıntılı, hem de fazlasıyla çünkü her seferinde beni rahatsız ediyor ve bunu seviyordu.. Hayır, hayır aşık değilmiş ama hareketlerim hoşuna gidiyormuş. Her neyse onu sevmiyordum ve bu yüzden her seferinde beni rezil eder, dövdürürdü.
Her ne kadar alışsamda bedenim hâlâ daha alışık değildi..
Sonuncu derse girmiştik. İyiki onunla aynı sınıfta değilim. Bu günlerde okula hiç gelmek istemiyorum çünkü içimde garip bir his var ve bu iyiye işaret değil..
Son derste bittiğinde derin bir iç çekmiş, ardından çantamı alarak sınıftan çıkmıştım. Dışarı çıktığımda yağmur damlaları yüzüme vurdu ama o kadar minik minik yağıyordu 5-10 adım sonrası yağmur yağdığını anladım, keşke yağmur hep böyle yağsa. Çok iyi hissettiriyordu..
Telefonumu çıkarıp Felix'e okuldan çıktığıma ait mesaj attım. Felix benim en yakın arkadaşım,ailem, dostum, sırdaşım, minik bebeğimdi..
Aklıma onunla olan komik anılarımız geldiğinde kendi kendime gülmüştüm.
Taa ki, bir anda önümü kesen 3 tane siyah takımlı, neredeyse 2 katım olan adamlar çıkana kadar gülümsemeye devam etmiştim..
______
Acaba Seungmin'i neler bekliyor?
Hikayedeki Seungmin (19 yaşında,kahverengi saçlı,insanlarla iyi anlaşır)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hikayedeki Bang Chan (24 yaşında,siyah saçlı)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
