cerebrum jailed |taejin

passion

" Ayağıma bakmayı keser misin? " Seokjin yarım dakikadır ayağına pansuman yapmadan önce bakan bedenle göz devirmiş, Taehyung ise yalnızca diğerine kısa bir bakış atmıştı.

" Hastaneye gitsen mi diye düşünüyordum, ayağın bu haldeyken 1 hafta işe gidemezsin. " Seokjin diğerinin cümlesiyle kaşlarını çatmış, ayağına bakmak için diğerinin seviyesine eğilmişti. Taehyung bir anda yaklaşan bedenle irkilse de Seokjin'in umursamadığını fark edince görmezden gelmiş, diğeri kendi ayağına kısaca bakıp yeniden göz devirmişti.

" Taehyung üç tane kesik var sadece. Ayrıca bütün gün ayakta çalışıyor değilim ya. " Taehyung diğerinin cümlesiyle beraber sessiz kalmış, sert veya nazik olup olmamayı umursamadan pansuman yapmaya başlamıştı. Seokjin ayağını bileğinden sımsıkı kavrayan ve elindeki pamukta bulunan ilacı kesiklere yedirmeye çalışan bedene kısa bir bakış atmış, alkol yarasını hafifçe yaktığı için yalnızca dudağını ısırmıştı.

" Bay Jang seni zarara sokmak için birkaç davalısını öldürdü. " Seokjin diğeri yarasını kapatmakla meşgulken duyduğu cümleyle beraber kaşlarını çatmış, Taehyung soğuk bakışlarını diğerine çevirip ayağa kalkarken devam etmişti.

" Senin planını anlamış olmalı. O yüzden bu zamana kadar babasının hapse soktuğu kim varsa öldürüyor. Şanslıyım ki ilk beni çıkardın. " Seokjin ciddi bir şekilde karşısındaki koltuğa oturan bedene yutkunarak bakmış, zihninde yankılanan isimlerle beraber gözlerini yummuştu.

" Çıkarttıklarının da uzun süre yaşayacağını sanmıyorum, hepsinin peşine çoktan adam takmış. Yapmak istediği şey senin adını kirletmek. Şimdiden senin aslında Bay Jang'a çalıştığın ve o adamları öldürebilmek için hapisten çıkardığın söyleniyor. "

" Oradayken öldürmek daha kolay olurdu. " Seokjin'in soğuk sesiyle beraber Taehyung gülmek istese de kendini tutmuş, ortadaki sehpanın üzerinde duran bilgisayarını açıp bir dosyaya girmişti.

Seokjin bilgisayarı ona doğru çeviren bedenle hafifçe gözlerini kısıp ekrana bakmış, duydukları ve gördükleriyle beraber dudakları keyifle kıvrılmıştı.

" Anladığım kadarıyla evde bir yerde böcek var. Onu bulup yok edene kadar kimse evde işlerden bahsetmesin. Burasının da güvenli olduğundan emin değilim ancak ofisimin tuvaletine de girmemişlerdir herhalde. " Bay Jang'ın irite edici sesi midesini bulandırsa da diğerinin adamlarıyla tuvalette konuşuyor olması komik gelmiş olacak ki gülümsemişti.

" Bizi fark etmesi beklediğimden uzun sürdü ancak uyanıyorsa artık harekete geçmemiz lazım. " Seokjin diğerinin düz ifadesi yüzünden garip hissetse de yalnızca başını sallamış, Taehyung bilgisayarı yeniden kendine çevirip birkaç dosyayı açtıktan sonra yeniden Seokjin'e çevirmişti.

Seokjin diğerinin yanına geçerse işlerin daha kolay olacağını bilse de Taehyung'un şuan ki sert ve ciddi ifadesiyle diğerinin yanına oturmaktan çekiniyordu. O yüzden kendisini sehpaya biraz daha yaklaştırmış, ekrandaki isimlere ve 9 basamaklı rakamlara odaklanmıştı.

İsimlerin hepsi tanıdıktı.

" Bunlar Jang'ın hissedarlarının bize olan borçları. Her biri elindeki parayı yitirdi bu yüzden hisselerini ipotek edecekler. Bu durumda iş bize düşüyor, her bir yüzdeyi alacağız. " Seokjin yalnızca başını sallamış, diğerinin aklında ne olduğunu bilmese de sorgulama gereği duymamıştı.

Ki biliyordu da.

Neyse ki Taehyung'un ağzı çok gevşek olan bir sağkolu vardı. Cheol olmasaydı hiçbir şeyden haberi olmazdı.

" Benim o kadar param olduğundan emin değilim. Ancak babamdan da kalan birikmiş bir miktar para var, yüzde 5'lik hisse alabilirim sanırım. " Taehyung diğerinin cümlesiyle iç çekmiş, başını iki yana sallamıştı.