love u

111 19 28
                                    

of sonları yazarken fena ağladım, allah kahretsin böyle şeyleri yazmak çok zor
keyifli okumalar dilerim oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın görüşürüzz

of sonları yazarken fena ağladım, allah kahretsin böyle şeyleri yazmak çok zorkeyifli okumalar dilerim oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın görüşürüzz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyung kelepçe yüzünden acıyan bileklerini durgun yüz ifadesiyle beraber okşamış, Seungcheol ile beraber karakoldan çıkarken Yoongi ve Hoseok'un bakışlarıyla karşılaşmamak için başını eğmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Taehyung kelepçe yüzünden acıyan bileklerini durgun yüz ifadesiyle beraber okşamış, Seungcheol ile beraber karakoldan çıkarken Yoongi ve Hoseok'un bakışlarıyla karşılaşmamak için başını eğmişti. Taehyung'u içeride pek fazla tutamamışlardı, Jang içeri hiç girmemiş sayılabilirdi bile. Polis memurları her ne kadar bu duruma küfretse de ülkelerinde para adaletten önce geliyordu. Onca silahlı adam olmasına rağmen, ortada kan dökülmüş olmasına rağmen ' intihar ' eden bedenler yüzünden hiçbir sonuca varamamışlardı. Yaptıkları tek şey Jang oradan öylece gülümseyerek çıkarken yere bakmak olmuştu.

Bu kadar güçsüz oldukları için nefret ediyorlardı. Çoğu adaleti sağlamak umuduyla polis olmuşken öylece katillerin çıkışını izlerken elleri ve kolları bağlı bir şekilde bekliyorlardı.

" İki saat kalsaydın bari, bu çok hızlı oldu. " diye mırıldandı Seungcheol buruk olsa da belli etmeyerek. Taehyung ona kısa bir bakış atmış, ona uzatılan sigarayı alıp diğerinin dudağındaki sigarayı yakmasını beklemişti.

Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Ne hissettiğini de bilmiyordu. Seokjin'i kurtarmak istemişti, diğerini Jang'a vermemek istemişti. Eninde sonunda rolü bitecekti, Jang'a eğdiği boyun ağrımaya başlamıştı. Bu rol onu yormuştu elbette fazla uzatmayı düşünmüyordu. Bugün adamlarını tolayıp toplantıda her şeyi bitirecekti ama beklemediği sonuçla ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

Seokjin ölmüştü.

Ondan nefret ettiğini son kez söyleyip öylece ölmüştü. O adamın elini sonuna kadar bırakmamış ve uçurumdan aşağıya öylece düşmüştü. O uçurumdan sağ çıkmasına imkan yoktu, cesetlerinin bulunup bulunmadığını bilmiyordu. Bulamayacakları bir yerdi, o kayalıkların arasına kimse veya hiçbir araç giremezdi. Ancak kurtarma ekipleri şansını deneyebilirdi ancak onların da bulabileceğini düşünmüyordu. Bedenleri çoktan parçalara ayrılmış olmalıydı, her bir uzvu başka yerd-

cerebrum jailed |taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin