Selamın Aleyküm, ne yapiyorsunuuuzz, nasılsınız görüşmeyeli?
Yeni bölüm için sınır:
Oy: 10
Yorum: 35
Bayağı bir düşürdüm fark ettiyseniz. Lütfen yorum fazlalaştırmak için emoji, yorum ya da anlamsız şeyler yazmayın. Üşenmem sayarım dhshsush
Ay anlayın beni de ayol!
14. Bölüm: Yemek
Kulağıma hafiften gelen ezan sesi uykumla arama girmişti. Gözlerimi açık tutmaya çalışarak yataktan kalktım. Üzerimdeki pikeyi bir kenara fırlatıp yataktan kalktım. Üzerimde gündüz uyumanın bıraktığı mahmurluk vardı. Uykulu gözlerimi elimle ovuşturarak banyoya sendeleye sendeleye ilerledim. Gündüz uyuduğumda üzerimde hep bir sersemlik oluşurdu. Banyodaki aynanın önüne geçip yüzümü inceledim bir süre. Gözlerim, dudaklarım, burnum şişmişti. Ellerimi yıkayıp abdest almaya niyetlendim, üç kere ağıza, üç kere buruna derken abdestimi almıştım. Biraz kendime gelmiştim, sersemliğim azalmıştı.
Akşam yemeği yiyeceğimiz için şimdiden siyah abartı kaçmayacak zarif elbisemi giydim ve üzerine de siyah jakarlı şalımı taktım.
Burada son akşamımızdı. Yarın akşama doğru uçağımız vardı, eve dönecektik.
Kıbleye dönüp namazımı rahatça kıldım. Tesbihimi çekip, duamı da ettikten sonra yerden kaltım. Makyaj çantamı alıp gardrobun aynasının önüne oturdum. Gözlerime kalemiyle gözüme minik bir eyeliner çekip fırçayla güzelce dağıtıp dumanlı bir eyeliner yaptım. Kirpiklerimi de rimelle belirginleştirdim, böyle hafif makyaj yapmayı seviyordum. Dudaklarıma da doğal bir kırmızılık verdiğimde hazırdım. Kombinim şimdilik çok abartı olmasa da altına giyeceğim kalın taban sneakerlarla biraz daha sadeleşecekti.
Elbiseme uydurduğum bir çantayı alıp günlük çantamdaki lazım olan şeyleri ona geçirdim. Çantamın dibindeki yüzüğü de elime alınca uzun uzun inceledim. Parlak gümüş renginin üzerinde elbisemin siyah yansıması vardı. Parmağımdaki varlığına çok geçmeden alışmıştım, parmağımda bıraktığı o hafif ağırlığı arar olmuştum ama o yüzüğünü takana kadar da takmayı düşünmüyordum her ne kadar özlesem de.
Derin bir nefes alıp yüzüğü da çantama attım. Otelin büyük camına kaydı gözlerim, ordan da dışarıya. Hava kararmaya başlamıştı, sokak lambaları yanıyordu. Yemek saatine yaklaşmış olma ihtimalini kontrol etmek için elefonumun saatine baktığımda saat 20.00 a 5 vardı. Kararlaştırdığımız saate geliyordu yani. Geç kalmamam iyi olmuştu.
Kapının önünde ayakkabılarımı giydim. Telefonu çantama geri koymadan Oğuzu aradım. Mesaj atmaya üşenmiştim.
İkinci çalışta açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Ve Kırılgan
Dla nastolatkówİnsan neyle yaşar? Ya da ne için yaşar? Kendisi için mi, yoksa etrafındakiler için mi? Yaşamak istediği için mi, yaşamak zorunda olduğu için mi? Ya da yaşamak zorunda mıydı ki? Peki ben ne için yaşayacağım? Hayattan zevk alan var mıydı? Hayattan nas...