GİRİŞ

333 33 21
                                    

bugün 26 Kasım.
ifade etmek ve paylaşmak istediğim çok sözlerim oluyor takvim bugünü gösterdiğinde. hep hislerimi açık açık söyledikten sonra sözlerim direkt acı içinde kıvranan kalbime dokunuyor ve konuşmasaydım, keşke içime atsaydım diyorum. ve sözlerim en çok beni incitiyor çoğu zaman. bugün 26 Kasım ve ben annemi 4 yıl önce sonbaharın tam bugününde kaybettim. 2019 bazen çok yakın bir zaman gibi gözüküyor ve sanki dün 2 yıl olduğunda sensiz ömrümden 2 yıl gitti diye bir paylaşım yapmıştım. vefat eden anneme karşı duyduğum özlemi yazarak hafifletmeye çalışmaktan başka hiçbir şey yapamadım bugün kadar. belki bu yüzden hep üzülüyoruz kitaplarımda. bu kitabı karanlık gecelerdeki göz yaşlarımla yazdım. kalbimi verdim ve ilk kez gerçek anlamda insanlara karşı düşüncelerimi açık açık paylaştım. annemin yokluğunda hayata duyduğum öfkemi yansıttım satırlara. 4 yıl önce tam bugün annem çok uzaklara gitti, bense hâlâ burada ne yapacağımı bilmez halde kıvranıp duruyorum.

güzel anneme ithafımdır.

"Çok tuhaftı, ağlayamadım.
Ama ruhum paramparça olmuştu."
-Dostoyevski

Hikayelerin başlangıç ve bitiş noktaları arasında keskin fark olduğunu deneyimlediğimden kalbim olabilecek her şeye hazırlıklıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hikayelerin başlangıç ve bitiş noktaları arasında keskin fark olduğunu deneyimlediğimden kalbim olabilecek her şeye hazırlıklıydı. Hikayeme birçok kez bitiş vermiş ama sonra yine başka bir macerada kendimi bulmuştum. Tam hayatımın düzeldiğini düşündüğümde yeni bir olay meydana çıkıyor ve aslında hiçbir şeyin tam anlamda düzelmediğini, belki de hiç düzelmeyeceğini bana gösteriyordu. Sonu olmayan bir yolculuk gibiydi. Sanırım yaşadıklarımı en iyi bu şekilde özetleyebiliyordum.

Bu hikayemin nasıl başladığını hatırlamıyorum, nasıl biteceği de meçhul ama nasıl bitireceğimi iyi biliyorum. Bundan kaçamam, savaşamam ve daha fazla bir şey yapamam.

Yanlış yolda olduğumun farkındayım ve bundan asla kurtulamayacağım.


A: sana cesedi alacağın yeri söyledim. bana engel olmak istiyorsun ama bunu yapamazsın.

A: devamlı aynı şeyleri yaşıyoruz. dikkatli ol.

A: kırk sekiz saat içinde bu iş bitecek.

A: sabrımı tüketme. yoksa sıradaki ceset sen olursun.


Bu beni mahvedecek. Kendimi onun elleri arasına bıraktım ve oyunu çoktan başlattım.

Sigmund Freud, "Unutulan düşünceler nereye gider?" diye soruyor.

İnsanları unuttuğumuzda onları nereye göndermiş oluyoruz?

Unutan iyileşir, diyor Nietzsche.

KAMELYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin