Full Moon Night

06

Merhabaaa nasılsınız vanilyalarımmm?

Ben iyiyim açıkçası umarım sizlerde iyisinizdir

Ben okurlarıma çok alışmaya başladım sizi seviyorum gerçekten, bunu bütün içtenliğimle söylüyorum.

Sizi arkadaşım gibi görüyorum. Eğer yalnız hissedersiniz, konuşmak isterseniz bana yazın benle dertleşebilirsiniz. Size elimden geldiğince destek olurum.

Size iyi okumalarr

¤¤¤¤

Jungkook, evde aldığı Jimin'lere gelme kararını verdikten sonra hazırlanıp evden çıkmıştı. Bahane olarak geçen evlerinde verdiği kurabiye sözünü kullanmıştı. Şimdi ise kapılarının önünde durmuş, kendine çeki düzen veriyordu.

Hiçbir zaman Jimin'lere gelirken bu kadar gergin hissetmemişti. Acaba bunun sebebi Taehyung mi? diye geçirdi içinden. Sonra bunları boşverip kapıyı çaldı. Bir süre bekledikten sonra ayak sesleri duyuldu ve kapıyı üstsüz, altına sadece siyah bir eşofman giymiş Taehyung açtı.

Jungkook, adamın çıplak üst vücuduyla karşılaştığında donup kaldı. Gözleri istemsizce aşağıya kaydı ve adamın kaslarını süzmeden edemedi. Taehyung, kasları üstünde gezinen bakışlarıyla sırıtmıştı. Küçük olandan aldığı bu bakışlar hoşuna gitmişti.

Jungkook, karşısındaki bu manzaradan gözlerini nasıl ayıracağını bilmiyordu. Esmer teninin yanı sıra geniş omuzları, kol ve karın kaslarıyla harika bir fiziğe sahipti. Adamın göğüs ve karın kaslarına bakışlarını zorla almış, sonra yüzüne odaklanmıştı.

Taehyung, Jungkook’un gerginliğinden fark ettiği feromonlarından anlayarak böyle çıkmıştı. Bir hafta boyunca bu çocuğu görmemişti ve onu görmek istemesinin sebebini tam olarak bilmiyordu. Etkilendiğini düşünüyordu, ama belki de bundan fazlasıydı.

"Neyse ki bu defa altımda havlu yok." diye konuşmuştu Taehyung, ilk tanışmalarına atıfta bulunarak. Jungkook’un gözleri anında irileşti ve içindeki gülme isteğini zor bastırdı.

Aynı zamanda utanç vericiydi. Hatta bunu düşündükçe yerin dibine girmek istiyordu. Komikti ama utanç vericiydi.

"Oğlum kim gelmiş?" Taehyung’ın annesinin sesinin gelmesiyle bakışlarını sol omzu üzerinden annesine çevirdi, ardından cevap verdi.

"Jungkook gelmiş anne."

"Alsana oğlum, çocuğu içeriye niye kapıda bekletiyorsun?" Annelerinin azarlarıyla kapıyı sonuna kadar açıp kenara çekilen Taehyung, Jungkook'un geçmesini bekledi.

Salona gelen Jungkook, koltukta meyve soyan Bayan Kim'i görünce yanına geçip oturdu. Yüzünde oluşan tebessümle konuştu:

"Nasılsın Jiyoo teyze?"

"İyiyim oğlum, sen nasılsın?" Aynı şekilde gülümsemişti Bayan Kim.

"İyiyim ben de."

"Aç ağzını." Aralarındaki sessizlik, Bayan Kim’in elmaya sapladığı bıçağı ağzına uzatmasıyla son bulmuştu.

Jungkook ağzını açarak küçük bir dilim elmayı yedi. Tam bu sırada, üstüne gri sweatshirt giymiş Taehyung içeri girmişti.

Taehyung, ağzı dolu olan ve her çiğnediğinde yanakları şişen Jungkook’a bakarak, içinden "Çok tatlı." diye geçirdi.