Merhaba
Naber?
Neler yapıyorsunuz?
Ben yokken panomu doldurmuşsunuz akbsksndndn
Aslında orada olmanız hoşuma gidiyor
Sizi gerçekten seviyorum
Size cevap vermek istiyorum ama bildirim gitmiyor herhalde bilmiyorum
Neyse çok uzatmadan size iyi okumalarrrrr
¤¤¤¤
"Anne yeter yemin ederim öleceğim."
Genç çocuk, dolu ağzı ile konuştuğunda kelimeler boğuk bir şekilde dışarı çıkmıştı. Eve geldiği an önce herkes tarafından sıkı bir kucaklamaya maruz kalmış sonra ise çekiştirilerek ailecek masaya oturmuşlardı.
Herkes yemeğini yiyip koltuklara geçtiğinde Jungkook da bitirip koltuğa geçmek üzere ayaklanmışti ki annesi ve Bayan Kim onu tutup zorla yemek yedirmeye devam etmişti. Somurtan yüzü ve büzdüğü dudaklarıyla yemekleri çiğniyordu. Tam rahatladım derken annesi ağzının önünde bekliyormuş gibi ağzına hemen yemek tıkıyordu.
Salonda oturan herkes onun bu hâline gülerken Taehyung onu yemek istiyordu. Yanaklarını ısırmak ve yüzünün her yerini kızartırcasına sertçe öpmek. Evet evet böyle planları vardı.
"Sus be. Ye çabuk bunu da geliyorum ben birazdan." Diyen Bayan Jeon yerinden doğruluğunda Bayan Kim de onunla birlikte ayaklanmıştı. Annesinin salondan çıktığını gördüğü anda arkasını dönüp koltukta oturan üçlüyü baktı.
"Taehyung..." Diye mırıldandı. Aldığı cevap "Ben karışmam." olunca hemen Yoongi'ye dönüp "Hyung" diye yalvarırcasına konuştu. Ondan da "Annemi biliyorsun. Ye yemeğini." Diye bir red aldığında son çare, koltukta en sonda oturup yerinde sıra ona gelmesin küçülen jimin de idi.
"Öldürecekler yemekten." Diye duygu sömürüsü yaparken "Jimin bari sen kurtar." Diye hüzünlü çıkardığı sesi ile konuştu. Jimin de korkarak başını iki yana salladığında sinirleri tepesine çıkmıştı.
Annelerinden korkuyorlar diye -kendisi de dahil- biri de onu bu masadan çekip almıyordu. Diğer yandan koltuktaki üçlü annelerinin uyarısını aldıkları için yardım ederlerse ne olacağını biliyorlardı.
"Göreceksiniz siz. Özellikle sen jimin." Diye çattığı kaşları ile sinirli göründüğüne emin olan Jungkook konuştuğunda işaret parmağının ucunu sandalyenin sert yüzeyine vurup "Bittin sen. Bit-tin-iz." Dedi.
Hemen ardından kendini işaret edip masum bir sesle "Bir tek ben mi? Peki." Diyen jimin'i duyduğunda kendisini manipüle etmeye çalıştığını anlayıp "Manipülasyon yapma." Diye homurdandı.
"Aşk olsun."
Tekrar sarı saçlının sesini duyduğunda göz devirip tekrar konuşacaktı ki "Yedin mi?" Diyerek içeri giren ikiliyle susmak zorunda kalıp kötü bakışlarını son kez üçlüye gönderdi.
"Hani dokunmamışsın." Diye konuşarak yanına varan annesine "Anne doydum yiyemiyorum. Kusacağım." Diyip midesini tutarak desteklediğinde ve üzgün bakışlarını yolladığında Bayan Jeon ikna olmuştu.
"Tamam ama acıkırsan söyle."
"Bir daha açıkacağımı sanmıyorum ama peki."
Mutlulukla ağzını peçete ile silmiş, suyunu içmiş ve geniş koltukta oturan üçlünün yanını es geçip onun yanındaki tekli koltuğa oturmuştu. Taehyung, yana kayarak boş olan yere omega'nın oturmasını beklerken onun başka bir yere oturduğunu görünce genç çocuğun amacını anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Full Moon Night
FanfictionJeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya gelen yüzyılın deltası Kim Taehyung'un ruh eşi olacağını düşünmemişti. semetae! ukekook! taekook! An...