Merhabaaaa
Geçen bölümde öyle bir sahnede bıraktığım için çok kızdınız ama soun bir pişman mısın diye😈
Bu arada sevgililer gününüz nasıl geçti?
Neyse fazla sizi sıkmak istemiyorum
O zaman iyi okumalarrr
¤¤¤¤
"Bunun herhangi bir tedavisi yok. Ve bu bir hastalık değil. Bu çiçek Kaşıntısının sebebi farklı kutlar ile temas halinde olmanız."
Doktorun söyledikleri ile şoka uğrarken parçaların da yavaş yavaş oturduğunu fark ettim. Önce Hayoon, sonra hemşire.
Taehyung da her ne kadar şaşırsa da ciddi ifadesinden ödün vermemiş, aynı şekilde doktora bakarken "Nasıl bir temas bu?" Demişti.
"Bu; ufak olan dokunuşlarda kaşıntı, cinsel temaslarda ise yanmaya döner."
Ufak temaslardan kaşıntı, hemşirenin serum çıkarırken ki temasları olmalıydı. Ne yani birilerine dokununca her defasında kaşınacak mı çiçeklerim.
Bu düşüncelerim ile "Her temasta böyle kaçınacak mı çiçekler?" Diye sordum.
"Evet maalesef. Aslında bu çiçekler kaşınması bir uyarı gibi. "
Doktorun konuşması ile iyice meraklanırken daha dikkatli dinlemeye başladım. "Eşiniz başka biri ile temasta bulunursa çiçekleriniz kaşınıyor, siz de onları kaşıyınca karşı tarafın kasıklarına elektrik verilmiş gibi oluyor. Buda diğer tarafa bir uyarı gibi bir şey oluyor." Doktorun söyledikleri ile bütün vücudumu utanç duygusu sarmıştı.
Doğum gününde çok kez kaşımıştım çiçeklerimi. Her defasında öyle mi oluyormuş. Şu an evrenden yok olmak istiyorum. Taehyung'un neden kendimi tutamam dediğini şimdi daha iyi anlıyordum.
Doktorun bizi bilgilendirmesinin ardından iyi günler dinleyip çıkmıştık odasından. El ele koridordan geçip asansöre binmiş, ardından hastahaneden çıkmıştık.
Biraz daha bilinçli olmamız iyi olmuştu. Evdekilerin -Yoongi hyung dışında- bundan haberleri yoktu. Söylemeyi de düşünmüyordum. Boşuna endişelensinler istemiyordum.
Arabada yerlerimizi aldığımızda aramızda garip bir sessizlik hakimiyet sürüyordu. Bu beni istemsizce gererken ellerim ile oynamaya başladım.
Yine her zaman olduğu gibi parmağındaki deriyi soymaya, dudaklarımı ısırmaya başlayınca Taehyung'un gözleri de önce dudaklarıma ardından da parmaklarıma kaymıştı.
Tek elle direksiyonu çevirmeye devam ederken diğer eli ile soyup kırmızı yaptığım sol parmak uçlarımdan yakalamış, işkencemden kurtararak avucu içine alıp vitesin üzerine bırakmıştı.
Ben iki saniye falan süren bu haraketle şoka uğrarken o rahat bir tavırla araba sürmeye devam ediyordu.
Avucu ile elimi üstten örter gibi tutmuş, vitesi hareket ettirme durumuna göre elime baskı yapıp hareket ettiriyordu.
Bunu yapması gerginliğimi alırken amacına ulaşmıştı. Artık ellerimle oynayıp dudaklarıma eziyet etmiyordum.
Birleşen ellerimizde gözlerimi alamamışken Taehyung'un kıkırdadığını duydum.
Bakışlarım onu bulduğunda dudaklarında oluşan ufak kıvrılma ile önüne baktığını gördüm ve bir şey demeden iç çekip önüme döndüm.
Yol boyunca elimi bırakmamıştı. Bırakmasını isteyen de yoktu zaten. Onunla temas halinde olmayı seviyordum. Kurdum da seviyor istiyordu ama ben bunu omega olarak değilde Jungkook olarak istiyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Full Moon Night
FanfictionJeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya gelen yüzyılın deltası Kim Taehyung'un ruh eşi olacağını düşünmemişti. semetae! ukekook! taekook! An...