Full Moon Night

08

Merhabaaaa

Nasılmış benim vanilyalarımmm?

Yb yazdıktan sonra instagramda atacağım tarihi paylaştım.

Neyse fazla uzatmadan bölüme geçelim.

Hadi size iyi okumalarr

¤¤¤¤

/ Yazar /

Jungkook, ne yapacağını bilemediği için karşısında çıkmamaya çalıştığı deltayı bu şekilde görmeyi beklemiyordu.

Taehyung bitkin bir şekilde karşısında ona bakıyordu. Gerçekten ruh eşlerinin ayrı kalması kurtları bu kadar bitkin mi düşürüyordu diye düşünmeden de edememişti.

O omega olduğu için onda fazla bir etki yaratmamıştı. Ama delta, alfa gibi güçlü kurtların güçten düşmesi büyük bir sorundu.

Jungkook, onu bu halde görünce yaptığı bu çocukça şeyden pişman olmuştu bile. Bencil davranmış, kurdunu dinlememiş, sadece kendini düşünmüştü.
Ama oda tedirgindi. Onunda alışabileceği bir durum değildi.

Kurudundan sonra ruh eşinin kim olduğunu öğrenmişti ve bunların her ne kadar arasında haftalar olsa da sidiremeyeceği kadar kısa sürede gerçekleşmişti.

Taehyung, bunları bilerek ona zaman vermişti. Üzerine gitmek istememişti. Ama oda artık dayanamıyordu. Çok güçsüz düşmüştü.

Annesi her ne kadar ne olduğunu anlatmasını istese de, o anlatmamış Jungkook'u beklemişti.

Ense bitiminden başlayıp omurgasının bir kısmını kaplayan mavi çiçekleri aile üyelerinden saklamayada özen göstermişti.

Eve ilk geldiğinde yaptığı ilk şey aynanın karşısına geçip, ruh eşi simgesini aramak olmuştu. Kurdunun yardımıyla da kısa sürede de bulmuştu.

Çiçekleri gördüğünde acaba Jungkook'un nerde? Onda nasıl durur? diye düşünmeden de edememişti.

Bugün ise babasının ısrarı üzerine, yakında ona kalacak olan şirketi görmeye gelmişti. Jungkook ile karşılaşacağından habersiz.

Toplantı sırasında deltasının ruh eşini hissetmesi ile önce anlamamıştı ama sonra kimsenin bakışlarını umursamadan kendini nefes nefese dışarı atıp, soluğu Bay Jeon'un odasında almıştı.

İkiside fark etmeden feromon salgılıyordu. İkisininde feromonları bütün odayı kaplamıştı.

Jungkook, kapı eşiğinde duran deltayı baştan aşağı süzmüştü. Üstünde ilk üç düğmesi açık, beyaz bir gömlek, altında ise siyah kumaş bir pantolon, pantolonu saran siyah mat bir kemer vardı.

Gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katlamıştı. Sol bileğinde sade siyah bir saat, sağ bileğinde ise gümüş, zincir bir bileklik vardı. Çok çekici görünüyordu.

Küçük olan onun üstünden gözlerini çekmiş, tekrar göz göze gelmelerini sağlamıştı. Bunu yapması ile Taehyung ona doğru adımlamıştı.

Deltanın ona adımlaması ile ne yapacağını bilemeyen Jungkook geriye doğru birkaç adım atmış ve zaten masaya yakın olan bedenini iyice masaya yapıştırmıştı.

Taehyung hâlâ üzerine doğru gittiği bedeni, birkaç adım sonunda kendi ile masa arasında sıkıştırırken biraz daha gözlerine baktıktan sonra herhangi bir red ya da tepki almayınca küçük olanın feromonlarının en çok olduğu yere yani boynuna doğru eğilmişti.