Tekrardan merhabaaa
Oylayıp yorum yaparsanız çok sevinirim
Okuğunuz için de minnettarım aynı zamanda
Fice 10/?
İyi okumalarr⭐️⭐️.
Hayır.
Gözlerimden yaşlar süzülürken elimdeki telefon kayıp yere düştü. Görüntülü arama aniden kapanmıştı, komşuların hepsi birden başıma toplanmış, nasıl olduğunu, neler olduğunu soruyorlardı. Lakin hiçbirine cevap veremiyordum, çünkü ben daha bu sorulara kendim bile yanıt veremiyordum.
5 gün sonra
Günlerdir tek sayıkladığım şey annemin adı olmuştu, ve o günden sonra çok şey değişmişti.
Ben şoka girdikten sonra polis, ambulans ne varsa eve gelmişti. Evi tekrar aramışlardı, tek bir kan lekesi, bir parmak izi bile bulamamışlardı. Ben ise şoktan çıkıp tek kelime edememiştim.
Tabi şuan komşumuzun evindeydim, zorla ağzıma bişeyler vermeye çalışıyorlardı. Ama açmıyordum ağzımı.
"Jisung hadi ye günlerdir doğru dürüst yemedin" kibar çıkan sese karşı dudaklarımı büzdüm. Çok isterdim, boğazımdan geçseydi tabi.
Kafamı iki yana sallayıp benim için ayırdıkları misafir odasına çekildim. Yatağa uzanıp derin düşüncelere daldım.
Ancak bu düşünceler pekte uzun sürmemişti.
Tabi ya, nasıl akıl edemedim!
Daha yeni girdiğim odadan fırlayarak çıktım, Min-ju teyzenin yanına varınca, bana meraklı gözlerle bakmaya başladı.
"Ben, benim telefonumu o günden sonra hiç gören oldu mu" tanrım, nolur gören olmuş olsun!
"Üzgünüm tatlım, telefonunu gören ya da bulan olmamış. İnan, çok sordum. İstersen gidip bakabilirsin ama dikkatli ol tamam mı?" başka çarem olmadığından, ürkekçe başımı sallayıp kapıya ilerledim. Siyah kapüşonlu sweati üzerime geçirip, kafamı örttüm. Kimsenin beni beni bu halde görmesini istemezdim.
Kapıdan dışarı adımımı atar atmaz, soğuk bir rüzgar tenime çarptı. Tüylerimi ürpertiyordu, artık adım atmaktan bile korkar hale gelmiştim.
Biraz yürüdükten sonra yalnızca kapıdan biraz uzaklaştığımı gördüm, içimdeki ses gitmemem için yalvarıyordu, eğer gitmezsem annemi bir daha bulamayacaklardı.
En alt kata inmeye başladım, 2. kata yani kendi katıma gelince durdum. Buranın kendine has bir özelliği vardı sanki, çıkaramıyordum...
Hızlıca inmek için bir adım attığımda, arkamdan bir çıtırtı geldi. Hiç düşünmeden adımlarım hızlandı ve son kata kadar hızlıca koşturdum. Kapının kilidini titreyen ellerimle açmaya çalışıyor, sürekli yanlış yere dokunuyordum. Merdivenlerden yükselen tok ses ise, beni geriyordu.
Ses daha da yakınlaşırken sonumun geldiğini çok iyi hissediyordum. Kafamı sola çevirdiğimde alt katın bodrumuna girmek geldi aklıma, çabucak girip kendimi tozlu, nemli yere kilitledim. Burası oldukça küçüktü ve eğer buraya gelirse kesinlikle ölmem garantiydi, kapıya yaslanıp çömeldim. Dış kapının zorlanma sesi geldiğinde, gerim gerim gerilmiştim. Islık sesi bir anda merdiven boşluğunda yankılandı, bu kimse şuan elime kesici bir alet alıp onu kesmek istiyordum. Buraya gelmemeliydi, etrafıma bakındım. Her yer toz ve pislik içerisindeydi. Kapağı çıkmış, ama hala kullanışlı görünen dolabı görünce hiç tereddüt etmedim. Bodrum kapısına sessizce bir eşya çektim, ki o hala dış kapıyı zorluyordu, hemen dolaba girdim ve gıcırtılı ses gidene kadar beklemeye çalıştım.
Bir anda ses kesilince nefesimi verdim. Ta ki bodrum kapısının camı kırılıp, camlar batıp kanayan bir el, içerden kapıyı açana kadar...
.
BEN BİLE GERİLDİM ARTIK
off bu fic çok güzel olacak aşırı inanıyorum
Sizde sevdiniz mii, sevdiyseniz belirtin lütfen
Diğee bölümde görüşmek üzereee🧡❤️