11

137 29 26
                                    

Merhabaaalaaaar
Fici çabucak bitirmek istiyorum, ama daha çok yolumuz vaar
yazarken heyecanlanıyorum ve tamamen doğaçlama gidiyorum
Umarım beğeniyorsunuzdur, eğer sevilirse ikinci kitabınıda yazarım belki ama herşey gidişata bağlı
Sınavlar başlamadan yazmam gerekiyor gibi hissediyorum
İyi okumalaaar⭐️

.

Evlenmek?

Ben?

Bunla?

Kafamı hızlıca iki yana salladım, o ise çenemi tuttu. "İstemiyorum, lütfen evlenmek istemiyorum. Daha on yedi yaşıma yeni girdim ben. Yalvarırım!" yüzü gerildi. Sadece bir saniye bana üzüldüğüni düşündüm, ama hiçte öyle olmadı.

"Kararlarımı sana soracak değilim, evleniyoruz bu kadar" dedi, sandalyesine geri oturmak üzere arkasını dönerken, acımayan elimle bileğini tuttum. Ancak hoşlanmamış olacak ki hemen geri çekti. "Sordun mu dokunmak için?"

"Özür dilerim, ama istemiyorum. Nolur biraz dinle, istemediğim biriyle evlenmek istemiyorum!" sandalyesine rahatça oturdu, kafaya bile takmadığından o kadar emindim ki. "Lütfen" göz devirdi, çalışma masasına doğru gittiğinde, hala başında dikiliyodum.

"Git Jisung" net sesiyle, itiraz etmeye hazırlanırken ağzımı bile açtırmadı. "Git dedim!" yerimde titreyip koşturarak odadan çıktım, hizmetçinin biri yanıma yaklaştı ve odama götürdü beni. Ama dedikleri kulağımda yalnızca bir uğultuydu diyebilirdik.

Yatağıma oturdum, beyaz çarşaflara, geniş balkona baktım. Keşke bunlar beni yatıştıracak olsaydı. Herşey anlamsızdı.

Üzerimi çıkardım, sonra ufak bir kısmı morarmış bileğime baktım. İncinmişti büyük bir ihtimal, acısını hissetmiyordum artık.

Duşa girdim ve bir süre sıcak suyun altında kafa dinledim, çıkıp kurulandıktan sonra, dolapta olan oversize tişört ve azıcık kısa şortu giydim. Saçlarımı kurutmaya halim yoktu.

Aynada kendime bakarken, kapı aralandı. Gelen Minho'dan başkası olamazdı, doğru tahmin. Oydu.

Hiç tepki vermedim, arkama geçti. Benden baya uzun olduğunu fark ettim. Belimi kavradıktan sonra, sarıldı. Dudaklarını boynuma bastırdı. Kokumu içine çekti, sonra kulağıma fısıldadı. "Hadi saçını kurutalım" elimi tuttu ve banyoya ilerletti beni. Aynanın karşısına geçtim, o ise kurutma makinesinin fişini taktıktan sonra kurutmaya başladı.

Saçım kuruyunca, tarakla karamel rengi saçlarımı taradı. Sonra önüme geçti, yüzüme eğildi. Yanan gözlerimle ona baktım. Sonrasında sıkı sıkı sarıldı bana.

"Yemek yiyelim"

Hayır anlamında kafamı salladım, ama beni dinlemedi. Ayaklarım yavaşça yerden kesildi, sanki çok hafif bir nesneymişim gibi kucakladı beni.

Dönen merdivenlerden inerken, evi inceleme fırsatını ancak bulmuştum. Çok zarif bir tasarımı vardı, lüks olduğu on kilometre öteden belliydi. Beni yere bırakınca, sanki yürümeyi yeni öğreniyor gibi bir kaç adım atabildim sadece.

Salondaki siyah koltukların birine oturdum, o ise mutfağa girdi. Ellerimle oynarken, mutfaktaki hizmetçilere komut veriyordu. Çok geçmeden karşımdaki koltuğa oturdu, ama çok sürmeden geri kalktı. Yanıma yaklaştı, yine beni kucaklayıp öyle oturdu, tepki vermiyordum. Kemikli ellerini yüzümde dolaştırdı, çenemi tutup biraz kendisine çekti. Sonra fısıldadı. "Rahat olmalısın bebeğim, yarın düğünümüz var sonuçta" acelemiz neydi?

"Neden bu kadar çabuk?"

"Olabildiği kadar çabuk olmasını istiyorum çünkü" bu yeterli bir sebep değildi. Neyse, sorsam bile cevaplamayacaktı. "Neden sen Jisung, hiç düşündün mü?" evet anlamında kafa salladım, aslında buraya geldiğimden beri zihnimin bana sorduğu sorulardan biriydi bu. İç çekti, alt dudağını ısırdı. Bir derdi vardı ama söyleyemiyordu.

"Bay Lee, yemekleriniz hazır" beni yavaşça indirdi, sonra kendiside kalktı. Önden gidip sandalyenin birine oturdum. Oda karşıma geçince, yemeğe başlamak üzereydim ki, beni durdurdu.

"Jisung, kucağıma gel" istemiyorum anlamında kafa salladım, ancak korkutucu bakışlarından birini attığında ayaklanıp sol bacağına oturdum. Eline kaşık aldı ve ne çorbasını anlamadığım çorbayı bana içirmeye başladı. İtiraz etmiyordum, edince bişey değişmiyordu çünkü.

Yemeğimizi bitirince odama gittim, uyku iyice bedenimi sarıyordu. Zaten oldukça berbat bir gün geçiriyordum. Sıcacık battaniyenin içine girdim ve gözlerime kapanmaları için izin verdim.

.

Dırırırırııı
bitiişş
Daha açıklanacak çok şey var hangi birine şok yapsam bilemiyom vallaa
Sizce Minhonun sakladığı sır nedir?
Sizi seviyorum tahminlerinizi yazın haaa
Muaahh❤️❤️

𝘜𝘯𝘬𝘯𝘰𝘸𝘯 𝘕𝘶𝘮𝘣𝘦𝘳ᵐᶦⁿˢᵘⁿᵍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin