²⁹

232 18 12
                                    

Jungkook

Eğer gerginliğin bir kokusu olsaydı kesinlikle içinde bulunduğum bu durum olurdu.

Gergin olduğumun yüzüm de dahil kokum ve hareketlerimden belli olduğuna adımın Jungkook olduğu kadar emindim.

Hana ve Han bizi Taehyung ile öpüşürken görmüştü.

Taehyung'un yanına inmiş ve boynuna sarılmıştım. Tüm olacaklardan habersiz boş sokakta kıkırtılarımızı ağırlıyorduk. Ben Taehyung'un boynumu o da benim belimi sarmalıyordu. Ortamın havası bir anda değişmiş ve ben soluğu Taehyung'un iki kırmızı dudağı arasında bulmuştum. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Akşam vakti yıldızların altında aşkımı öpüyordum ve bu inanılmaz bir şeydi.

Ancak unuttuğum bir şey vardı.

O da hayatın her zaman istediğimiz gibi gitmemesiydi.

Taehyung'la özlem giderir gibi öpüşmemiz arasında tanıdık feromon almam ile önce kaşlarımı çatmış sonra da Taehyung da ayrılmıştım. Kafamı kokunun geldiği yere çevirmem ile kafamdan aşağı kaynar su döküldüğünü hissettim. Çünkü Hana bizi görmüştü.

Tam o sırada kalbim kan yerine gerginlik ve korku pompalamaya başladı. Ona bakarak sadece  ismini söyleyebildim.
Sonrası nasıl olduysa ikimiz benim odamda karşılıklı oturuyorduk. Rahat konuşmak içinse Taehyung ve Han'ı aşağı annemin yanına göndermiştim.

"Kook aslında buraya sana bir şey söylemek için gelmiştim" İlk sessizliği o bozmuştu. Kafamı kaldırdığımda bana içten bir şekilde gülüyordu. Ben onun sinirli olmasını bekliyordum. Ancak o şuan çok sakindi.

"Hana dur lütfen önce ben konuşayım. Zaten bunu söylemek için çok geç kaldığımı hissediyorum"

"Jungkook gerçekten önemli değil. Ne söyleyeceğini biliyorum"

"Hayır hayır önemli olduğunu biliyorsun. Yemin ederim ki böyle olacağını bilmiyordum. Zaten ona karşı duygular beslemeye başladığımdan beri sanki sana ihanet ediyormuşuz hissi beni yiyip bitiriyordu. Delta nın bir Vita eşi olmalı diye ondan çokça uzak durdum yemin ederim. Ancak ben uzaklaştıkça daha çok çekildim. Eğer... Eğer" dedim gözyaşlarım benden habersiz dökülüyordu. Hana'nın da gözleri dolmuştu. Koltuktan kalkıp yanıma gelmiş ve bana sarılmıştı.

"Ağlama lütfen. Ne kadar zorlandığını anlayabiliyorum"sarılı halde konuşmaya devam ettim.

"Eğer kavga günü olmasaydı Taehyung dan önce sana söyleyecektim duygularımı. Her şeye rağmen bilmeye hakkın vardı. Sonuçta sen onu benden önce sevmeye başlamıştın" Hana geri çekilip elimi tuttu. Bir annenin çocuğuna gösterdiği şefkati gösteriyordu bana.

"İlk bana söyleme düşüncen çok hoş ancak bir yerde durumumuz çok benziyor. Taehyung da seni ikimizden önce sevmeye başladı. Ben sırf vitayım diye ona istemediği bir hayat veremezdim. Evet zamanıda aşkıma karşılık almak istedim ama aşk bile bir süre sonra bitiyor. Bana bakmayan gözler, benim olmayan bir kalbi daha fazla düşünemezdim ki. Sana içtenlikle teşekkür ederim sen beni onunla tanıştırdın aşkın ne demek olduğunu gösterdin ancak Jungkook ben Taehyung kadar aşık değildim bundan eminim. O yüzden bitti benim ki. Basit duygular erken biter.
Taehyung sana bakarken gözlerinin içi parıldıyor. Söylesene o parıltıları nasıl söndürür nasıl aranıza girerim" Söyledikleri ile ağlamam daha da şiddetlenmişti. Nasıl bir kalbi vardı böyle. İyi ki onu tanımış arkadaşım yapmıştım.

"Hana sen benim için çok fazlasın. Ama iyi ki arkadaşımsın "

"Sen de benim Kook. Senden tek isteğim Taehyung'un aşkına sahip çık olur mu? Herkes zamanında çok yıprandı bunu ancak sevgi düzeltir"

QUERENCİA~ Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin