"Seni seviyorum. Seni aklın hayalin alamayacak kadar çok seviyorum birtanem" bu sözleri ile yanaklarım kızardı kalbim maratona koşmuş gibi hızlandı. Kim Taehyung bana bir şeyler yapıyordu. Bu bakışı ve sözleri ile küçük dokunuşu ve içinde bana karşı biriktirdiği sevgisi ile yapıyordu.
"Seni senin beni sevdiğin gibi sevmeye çalışacağıma söz veriyorum." Ağzımdan fark etmeden çıkan sözler ikimizi de şaşırtmıştı belki. Ama en çok ben şaşırmıştım. Neden böyle bir şey dediğimi bilmiyordum, tıpkı Taehyung'un yakınımda olmasını sevdiğimi ve neden kalbimin böylesine attığını bilmediğim gibi. Ben bunları düşünürken Taehyung elini kaldırıp hızla çarpan kalbimin üstüne koydu.
"Bu mesafeden bile bu kadar hızlı çarpıyor" dedi. Haklıydı. Kalbim benden bağımsız ilerliyordu. Elini kalbimden çekip yanağıma geri koydu. Aramızdaki mesafe daha da azalmıştı. Taehyung'un sıcak nefeslerini yüzümde hissediyordum. Kuruyan dudaklarıma çarpan sıcak nefesten dolayı dudaklarımı yaladım. Taehyung'un gözleri sadece bir an dudaklarıma kaydı. Bunun bilinci ile yanaklarım kızardı.
"Aman tanrım kıpkırmızı oldun Gguk"
"Hayır yanlış görüyorsun"dedim ve söylediklerime tezat bir şekilde elimi yanağıma koydum. Sıcacıktı. Sırf daha fazla kızardığımı görmesini istemediğim için konuyu değiştirdim. Çünkü benim de çarpan kalbimin de buna ihtiyacı vardı.
"Hanalara neden geldin Taehyung" Sonuçta buraya bunu konuşmak için gelmiştik. Taehyung gözlerini yüzümde dolaştırdı ve geriye çekildi. Yüzünde burkuk bir ifade vardı.
"Kaçıyorsun"Sessiz söylemişti.
"Ne" Duymama rağmen istemsizce ne dediğini sordum.
"Boşver. Konumuza dönelim. Sonuçta onun için geldik" sesi deminkine nazaran isteksiz çıkıyordu.
"Evet ilk sen anlat"
"Hatırlıyor musun Hana gilin oturduğu evde önceden Bayan Choi oturdu. Ve bizi her dışarıda gördüğünde şeker ve ona benzer şeyler verirdi"
"Evet hatırlıyorum"
"İşte tesadüf mü yoksa kaderin bir oyunu mu bilmiyorum. Annem o zamanlar farklı bir işe girdi. Orası Nayeon teyzenin de çalıştığı iş yeriydi. Annem ile ikisi çok yakınlaştı ve çok yakın arkadaş oldular. Bundan dolayı istemesem de Hana ile aynı ortamda oluyorduk. Sonra Nayeon teyze taşınacaklarını ve ev aradıklarını anneme söylemiş. O da Bayan Choi'nin eskiden oturduğu evin boş olduğunu söyledi. Sonra da işte oraya taşındılar. 2 yıl içerisinde bunun dışında Hana sürekli rahatsızlanmaya ve hep hastaneye gitmeye başladı. Sanırım kalp hastası ve doktor morelinin yüksek olması gerektiğini söylemiş. Han da bu yüzden benimle konuştu. Hana ile aramızın açık olması onu kötü etkiliyormuş ve en azından arkadaş olabilir misiniz diye sordu. Her ne kadar ona kızgın olsam da Han'ı red etmedim. Bazen küçük buluşmalar düzenlediklerinde gidiyorum. Öyle işte"
"Ben de onunla hastanede karşılaştım. Uzun süre sonra onunla orada karşılaşmak beni çok üzdü. Yanına gittim ve uzun süre konuştuk. Neyi olduğunu sorduğumda geçiştirdi beni. Kalp hastalığı olduğunu söylemedi. Ayrıca seninle aram düzelmişti ikimiz bile eskisi gibi olabiliyorsak onun da bir şansa ihtiyacı olduğunu düşündüm. Öyle işte biz de hastaneden sonra konuşmaya başladık. Sana söylemeyi düşündüm ama bu fikrimden hoşlanmayacağını da göz ardı edemezdim. Amacım arkandan iş çevirmek değildi." Dedim ve üzüntü ile dudaklarımı büzdüm.
"Amacının ne olduğunu biliyorum bebeğim ama- şöyle büzme dudaklarını"
Anlamayarak ona baktım."Çirkin mi duruyorum yoksa?" Bakışları gözlerime çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
QUERENCİA~ Taekook
FanficQuerencia: insanın evi gibi gördüğü,kendini güvende hissettiği yer Taehyung: Jungkook belki inanmayacaksın ama ben yanındayken ilk kez evimde gibi hissetmiştim. Texting Düzyazı Omegaverse Taehyung Delta Jungkook Omega