karar

117 9 0
                                    

BUĞRA KARADAĞ

Güneşin ışıkları ile gözümü açmıştım. Dün gece ikimizde çok içtiğimiz için uyuyakalmıştık. Sol tarafıma döndüğümde Eylem'in hala uyuduğunu gördüm. Uyurken çok tatlı ve savunmasız duruyordu. Ona yarış teklif ettiğim gün için pişman olmadım, olmayacağımda. Oturduğum koltuktan kalktım ve Eylem'in alnına öpücük kondurduktan sonra mutfağa ilerledim. İkimiz için kahvaltı hazırlayacaktım. Buzdolabını açtım ve kahvaltılık şeyleri çıkardım. Elimden pek bir iş gelmez aslında ama yine de bir şeyler hazırlamayı en azından denemek istemiştim. Evde olsam pastaneden poğaça alır onunla yetinirdim çünkü yemek yemeyi seven biri değilim. Ama şimdi Eylem'im için yiyecektim. Eylem'e evlilik teklifi etmek istiyordum ama daha yeni tanıştığımız için belki kabul etmeyeceğinden korkuyordum. Zaten bu hayatta Eylem dışında her şeyimi kaybetmiştim. Belki de hayattaki tek dayanağım o olduğu için korkuyorumdur. Belki gitmesinden korkuyorumdur. Bu düşünceleri durduran şey hissettiğim acıydı. Salatalıkları doğrarken elimi kesmiştim. Hemen kesilen yeri soğuk suyun altına tuttum ve kanamayı biraz da olsa dindirdim. Salona gittim ve çantamın ön gözünden yara bandı alıp kesiğin üstüne sardım. Tekrar mutfağa dönerek kahvaltıyı hazırlamaya devam ettim.

Tabakları da salondaki masanın üstüne dizdiğimde artık kahvaltı hazırdı. Koltuğa doğru ilerledim ve Eylem'i öperek uyandırdım. "Günaydın sevgilim." dedim güler bir yüzle. "Günaydın!" dedi tatlı bir sesle. Bir insanın her hali nasıl tatlı olabilirdi? "Kahvaltı için ne ister," sözünü kesen şey masada duran kahvaltı oldu. "Ne oldu baka kaldın?" bu cümleyi ilk tanıştığımız gün Starbucks'un önünde Eylem çekici kaslarıma bakarken de kurmuştum. Onunla olan her anımı, cümlesi cümlesine hatırlıyordum. O kadar aşıktım işte. "Buğra zahmet etmişsin ya ellerine sağlık." diyerek bana sarıldı. Ellerimle belini sardım. "Hadi kahvaltıya oturalım sevgilim." diyerek onu da masaya sürükledim. 

---

Kahvaltıyı bitirdiğimizde beraber masayı toplamıştık. Karar vermiştim. Teklif edecektim. "Buğra." "Efendim sevgilim." diyerek ona döndüm. "Dışarda bir şeyler mi yapsak?" "Neden olmasın. Nereye gitmek istersin?" dışarı çıktığımızda teklif edebilirdim. Harika bir fırsattı. "Lunaparka gidelim mi? Ne dersin." "Neden olmasın sevgilim. Hadi hazırlan da çıkalım." 

MEY(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin