16. AŞK BEKLEMEK MİDİR?

281 45 7
                                    

TAEHYUNG-

Hayatınızın ne kadar kötü olduğunu anlamak isterseniz insanların size olan bakış açısını değerlendirin.

Eğer birileri size acıyarak bakıyorsa muhtemelen boka batmış durumdasınız. Eğer birileri size kıskanç bakışlarla bakıyorsa kazanmışsınızdır.

Ancak ben hiçbir zaman kimsenin bakışlarına maruz kalmadım. Çünkü ben çoğu zaman görünmezdim. Kimsenin bakışları bende takılı kalmazdı.

Ancak o öyle değildi. Zengin bir ailenin tek çocuğuydu. Ne kadar yakışıklı olduğundan zaten söz etmiyorum...

Jeon Jungkook girdiği her ortamda dikkat çeken biriydi. Çapkınlığı herkes tarafından bilinen bir şeydi.

Bir defasında gazete sayfalarında kızlarla öpüşürken çekilmiş fotoğraflarına rastlamıştım. Ardından gazateyi önce parçalayıp sonra yakmıştım.

Varlığımdan bile haberdar olmayan bu adamı deli gibi kıskandığımı kabullenememiştim.

Ancak şu an kendimde çok net gördüğüm bir şey varsa, o da kesinlikle Jungkook'un bende farklı olduğuydu. O benim Tavşanımdı bir kere.

Şimdi ise ona nasıl bu haberi vereceğimi bilemiyordum. Ya da ona bu haberi vermeli miydim bilmiyorum.

Bu hayatta deli gibi sevdiği tek kişi olan annesini kaybetmişti. Üstelik Kook için hayatının en zor dönemindeyken.

Yemin ederim benim çok daha fazla canım yanıyordu. Bu olay benim hayatımı hiçbir şekilde etkilemeyecekti ama onun hayatını yeterince mahvolmuşken yerle bir edecekti.

Ve onun canının yanması benim de canımın yanması demekti.

Onun için çok uzun zamandır çabalıyordum ve bu çabalar için hiçbir zaman pişman olmayacaktım. Çünkü değerdi.

Sanırım ona bu haberi veren kişi ben olmamalıydım çünkü ben onun hayatında bir yabancıydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sanırım ona bu haberi veren kişi ben olmamalıydım çünkü ben onun hayatında bir yabancıydım. Ona bu haberi veren kişi Hope olmalıydı.

Derin bir nefes verdim ve içeriye bir adım attım. Müvekkilimi görme vaktim gelmişti.

Gerekli olan aramalardan geçtim ve Jungkook'un yanına gittim. Bugün açık havada konuşacaktık.

Açık havada konuşacak olsak bile muhtemelen her tarafı zincirlere vurulmuş, ağızlığı takılmış bir halde olacaktı.

Oflayarak masaya oturdum ve Kook'un getirilmesini bekledim. Onunla bir gün bir yerde yeniden karşılaşcağımızı biliyordum fakat benim hayallerimdeki karşılaşma bu değildi.

Belki bir gün yine tesadüfen bir sokak köşesinde tanışırdık. Belki bir lunaparkta. Belki de bir kumsalda, bilemiyorum. Ancak keşke böyle karşılaşmasaydık.

Duyduğum seslerle kafamı sağa çevirdim. Aynen düşündüğüm gibi getirilmişti. Elleri ve ayakları zincirli, ağzında ağızlık...

Onu bu şekilde görmek beni paramparça etse de belli etmiyordum, edemezdim. Ancak kalbim göğüs kafesimin içinde onlarca parçaya ayrılıyordu. O kadar çok kırılmıştı ki yakında neredeyse yok olacaktı.

GRAVE | taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin