4.bölüm:yalnızlık iyidir

7 0 0
                                    

Bu bölüme kadar hep yalnızlığın sebep ve sonuçta kötülüklerini gördük. Ama bu bölüm farklı olacak.
Bu konuyu okurken benle çok kez tartışma olacak. Şunu söyliyim. Bu konuda ayrı iki düşünce var. Ve ikisi de bence doğru ama yalnızlık ölümdür diyenler birgün sizde anlayacaksınız. Yalnızlıkta bir yaşam olabilirmiş. Yalnız şekilde yaşamak için önce kimseye muhtaç olmadan yaşamayı öğrenmeniz lazım ve herşeyi istediğiniz gibi yapabilirsiniz. Ortada sizin fikirlerinize karşı çıkacak hiç kimse yok. Ne güzel dimi? İçinizden nasıl bir şey yapcaz hiçbir etkinlik yapamıyoruz. Ama öyle birşey yok. Geçmişten gelen söylentiler sadece iki kişi ve fazlasıyla mi eğlenceli şeyler yapılıyor. Size birşey sorcam. Sizcem 300 kişilik bir sinema yerindeki kaç kişi birlikte gelmiş olabilir. Tabi ki çoktur. Ama yalnız gelenlerde az değil. Ve onlar bu şekilde başarabiliyorsa siz niye başarmıyorsunuz. Size şunu söyliyim. Yalnızım diye ağlamak yerine olduğunuz halinin güzelliklerinden faydalanmaya baksanız, belki daha güzel olacak. Ama herkes yalnızlıktan kaçmak lazım ya da yalnız olan kimse ölecek zannediyorlar. İşte böyle olmadığını kanıtlamak için devreye bir gerçek hikaye giriyor. Herzaman hikayenin kahramanı furkan ömrü boyunca yalnız birisiydi. Tabi bazı zamanlar sosyal biriside oldu. Ama sosyalken hiç iyi zaman geçiremedi. Kendini mutlu sanıyordu. Ama o hiç mutlu değildi. Sadece kendini kandırıyordu. Hikâyenin başlangıcı furkan'ın doğusuna dayanıyor. Herkes tarafından dışlanan yada arkadaş gruplarında zorbalanan kişi olmuştur. Ve bir aralar hayatını tüm insanların mutlu olması için var olduğunu sanardı. Ama öyle birşey yokmuş. Bunu öğrenmek onun çok uzun sürdü. Bazen o kadar çok buna inanmıştı. Hayatta ne yapabiliyorsa insanlar için yaptı. Ama sonunda anladı ki öyle birşey yokmuş. Ve bunu nasıl anladı, derseniz. O aralar hayat hikayesi kitaplarını çok seviyordu. Ve onları okurken anladı. Öyle birşey yokmuş. Ondan sonra herkesten uzaklaştı. Tüm arkadaşlarıyla bağlarını kopardı. Zaten bir bağları da yoktu. Bir alet gibi furkanı kullanıyorlardı. Bir anda dışarı çıkmamaya yalnızlığın bir yaşantı olabileceğini düşündü. Çünkü herkes yalnızlıktan kaçıp kötü insanlar oluyordu. Yada kendilerine zarar veriyorlardı. Kendinin böyle kullanılmasına koşulsuzca tükenmesine izin veremezdi. Hergün biraz daha bittiğini hiç farketmedi. Hergün biraz daha ölüme yaklaşmıştı. Furkan bunun hiç farkında değildi. Kendini tekrar toplaması lazımdı. Artık insanlar için kendini harcamadan da iyi olabilecek. Birşey olduğunu keşfetti. Bu ne kadar geç olsa da buldu. O gerçek yaşantıyı buldu. Hayat yaşantının sadece kendisini bulması ve kendisini mutlu olması gerektiğini anladı. Öbür insanlar için kendini harcamak hiçbir işe yaramıyormuş. Bunu anlamak çok zor olmuştu. Tabi bundan sonra daha mutlu birisi oldu. İnsanlar onu üzüyordu. Ama yapacak birşey yok. Kendiside bir insan belki o da birilerini üzüyordur bilemeyiz. Onlar olmazsa bir anlamı olmazdı. Dünyadaki tüm insanlar güvenilmezdir. Ama kimseye ön yargı ile yaklaşmayın. Çok kötü birisi belki sizin en iyi arkadaşınız belki de en kötü insan olabilir. Bunu bilemeyiz. Ama denemekten zarar gelmez diyemem. Çünkü o bir saate kötü olduğunu anlasan bile dünyalar başına yıkılmış bile olabilir. Ama o insanın kötü olduğunu yaşamadan öğrenemezdik. Furkan üniversiteye geçmişti. Üniversiteye kadar aynı şekilde dışlanmış alay edilmişti. Ama artık farklı biriydi. Ve okuduğu kitaplarda hep üniversitede insanlar sizinle benzer ve gerçek dostlarınız olur gibi anlatılıyordu. O da insanlara son bir şans daha vermek istedi. Ama yine aynı şeyler oldu. Başta herşey çok iyiydi. Sonrasında yine her arkadaş grubunda yapıldığı gibi furkan'ın farklı özelliklerini sosyal anlamdan uzaklaşmış o çocuğu daha çok yıpratılar. Furkan önceden bu kadar çabuk arkadaş bitirmemişti. Ama iyicene düşününce anladı ki. Yapması gerekenin bunun olduğunu anladı. Furkan okula gittiği günlerden birinde onlardan uzaklaştı. Sanki onları kaybetmiş gibi yapıp tek başına saatlerce zaman geçirdi. Ve kötüde hissetmedi. Aslında oldukça iyi de hissetti. Ve böyle yapmaya günler boyunca devam sonra bir gün bir yerde otururken yanına o eski arkadaşlarından biri geldi. Ve tekrardan ekibe alınmış bir oyun sergiledi. Furkan bu durumda itiraz gibi bir şey yapmadı. Aksine uyum sağladı. Furkan'ın onlara küstügünü düşünmüşler. Ama öyle birşey yoktu. Furkan sadece yalnızlığa mahsur birisiydi. Hep deriz ya yalnızlık sadece Allah'a mahsus diye aslında yanlıştı. Çünkü Allah'ın yanında melekler veya peygamberler vardı. Yalnızlık size mahsus olabilir. Ama şunu söyliyim. Furkan yalnızlığın insana bürünmüş haliydi. Furkan ile bir yolda yürümek yalnız yürümekten  farklı hissettirmezdi. Çünkü siz konuşmadıkca konuşmaz. Sen dersin yalnız yürümek istiyorum diye. Benimle olmak zaten en büyük yalnızlık yürüyüşü der. Kendisi sizle konuşmak ister, ama yapamaz. Sadece içinden konuşur. Ona konuşabilirsin demen gerekmiyor, ama o öyle birisi uzun süreler izlemeyi sever. Yalnızlık iyidir. Yalnızlığın nasıl olduğunu öğrenmeye çalışın. Ve sonunda furkana hak vereceksiniz. Ama vermezseniz. Yalnızlık size uymuyor demek değildir. Daha zamanı gelmemiştir. Ömrünüz boyunca bir zamanlar yalnız kalacaksınız. Ama seçip seçmemek sizin elinizde sosyal olmayı beceremiyor. Ve hep zarar görüyorsanız. Her yerden duyduğunuz sosyal olmak zorundasınız. Sözü için tüm hayatınızı zehir etmeyin. Yalnızlığında yaşanılabilir olduğunu bilin. Ve insanların zorladığını değil. İçinizde olan ruhun cevabını ele alıp karar verin. Ve sonunda mutlu olacaksınız. Buna inanın.

Yalnız Yaşam 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin