Sadece Beni Sev

İçimizdeki Boşluğu Dolduranlar

Merhaba;

Dokuzuncu bölüme geldik.

10. Bölüm bir kırılma noktası olacak ve bu bölümden tam iki hafta sonra yayınlanacak. Neden diyecek olursanız hemen açıklayayım. Çünkü olaylı bir bölüm olacak. Tam istediklerimi ekleyebilmek için üzerinde biraz çalışmak istiyorum.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

☀️

Haluk başını önündeki tabaktan kaldırıp karşısında kahvaltısını yapan Duru'ya baktı. Kızın keyfi yerinde gibi görünüyordu. Bakışları bir anlığına en az kedisi kadar suratsız vaziyette oturan Savaş'a kaydı. Sonra onun sinirli olmasının hoşuna gittiğini fark ederek gülümseyecek gibi oldu ama durdurdu kendisini. Bu sabah Savaş ve Duru'nun evlenecek olmasından daha çok kızdığı başka bir sorunu vardı.

"Nerede şimdi ablan Duru?"

Duru derin bir nefes alıp müşterilerle konuşurken kullandığı sakin ifadeye büründü bir anda.

"Bilmiyorum babacım. Takdir edersin ki şu anda burada sizinle birlikteyim. O yüzden ben bilemem."

Haluk çatalını elinden bırakmadan Ayla'ya doğru döndü.

"Yahu sen Doğa ile anlaşmadın mı? Burada aile ile zaman geçirmek için bulunmuyor mu? Neden arayıp kahvaltıya çağırmıyorsun?"

Ayla derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Haluk'un bu kız babası halleri onu ne kadar güldürse de Doğa'nın selameti açısından Haluk'u dizginlemesi gerektiğini biliyordu.

"Halukcuğum, sana sabah uyanıp kızını odasında bulamadığın zaman da söylediğim gibi kendisi yetişkin bir birey olduğundan bu sabah kahvaltısını Dimitri ile yapmaya karar vermiş. İkisi birlikte dışarı çıkmışlar. Duru da sana aynı şeyleri söyledi kahvaltıya gelirken hatırlarsın."

Duru başını salladı önce. Sonra ağzına bir parça reçelli ekmek atıp sanki yeni hatırlamış gibi ekledi.

"Ayla abla ben, Dimitri gözlemeciyi çok beğenmiş o yüzden sabah Doğa'dan kendisiyle gelmesini rica etmiş diye detay da ekledim ama babam ikna olmuyor. İnanır mısın Doğa bile tam olarak aynı bilgiyi verdi. Hatta yaklaşık olarak bir kaç saate bizimle marinada buluşacaklarını bile söyledi."

Savaş çatalını tabağının yanına bırakıp Ayla'ya doğru baktı.

"Yani ben anlıyorum sizin rahatlığınızı ama Duru'nun da bu Rus mafyası kılıklı herif konusunda bu kadar rahat olması beni hayrete düşürüyor. Haluk amca..."

Haluk yüzünü buruşturarak bakıyordu Savaş'a. Evvelden iyi bir sopa yemesi gerektiğini düşündüğü bu çocuktan artık hiç hoşlanmıyordu. Üstelik bu hoşlanmamasına kılıf da bulamıyordu.

"Sen fikrini kendine sakla damat bozuntusu"

Haluk, Duru'ya döndü.

"Sen gitmeden benim yanıma gel bakalım bir. Biz bir konuşalım bu konuyu. Ne oluyor?"

Duru derin bir nefes aldı.

"Olan biten bir şey yok baba. Bence üzerine konuşmamız gereken bir şey de yok. Dimitri ve Doğa birbirlerinden hoşlanıyorlar. Bunun beklenen bir sonucu olarak birlikte zaman geçirmeye çalışıyorlar. Bunu şöyle düşünebilirsin; Ayla abla ile bir ilişkin vardı onunla daha rahat görüşmek için evlendin. Aynı evde yaşıyorsunuz, aynı odayı kullanıyorsunuz. Muhtemelen sevgili olduğunuz dönemde de birlikte zaman geçirmek için uğraşıyordunuz. Şimdi Dimitri ve Doğa da aynı şeyi yapıyorlar. Bunun bizim konuşmamızı gerektiren noktasını anlamış değilim."