Merhaba;
Herkese iyi yıllar. Bu bölümü zor şartlar altında yayınlıyorum. Elektirk ve internet kesintisi var. Yapmam gereken bazı düzeltmeleri yetiştiremedim.
Bİr kırılma bölümüyle karşınızdayız. Herkese iyi okumalar diliyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Satır aralarında buluşalım.
****
Doğa kendi evinden getirdiği küçük bavula eşyalarını yerleştirirken neden en başta bu bavulu hazırlayıp bir köşeye koymadığını bilemedi. Hayatında ilk defa bir seyahate çıkmak bu kadar zor geliyordu. Dimitri yatakta uzanmış Doğa'nın eşyalarını bavula yerleştirmesini izliyordu.
"Tam olarak ne kadar sürecek demiştin?"
Doğa elindeki tişörtü katlayıp bavulun içine attı.
"Bu gidişimde 1 hafta kalacağım. Belki biraz daha uzun. Şu anda bir hafta diye konuştuk. Sonra üniversite olan yazışmalar yapılacak. Altı ay kadar sürecek bir proje. Berlin'de mi olacağım, İstanbul mu yoksa başka bir yer mi henüz belli değil."
Dimitri içini çekti. Doğa yatağa geçip Dimitri'nin yanına oturdu.
"Daha önce başvurdum ben bütün bu projelere. Referansla ismen istemişler. Hocam arayıp haber verdi. Aslında seminere gidecektim. Ama şimdi hem projeyi konuşacağız, hem takvim belli olacak."
Dimitri kolunu Doğa'nın omzuna attı.
"Programın belli olunca önce bana at. Sana göre ayarlayacağım toplantılarımı. Nerede olacaksan ona gör bir uçuş takvimi de belirlemem lazım."
Doğa gülmeye başladı.
"Peki ben altı ay Berlin'de kalmak zorunda olursam o zaman ne yapacaksın."
Dimitri dudaklarını kızın saçlarına bastırdı.
"Sanırım aklımdan hep şu geçiyordu; Doğa hep İstanbul'da olur. Ben de hep İstanbul'a dönerim. Yani sabah Londra'da toplantı. Sonra akşam buraya dönüş gibi. Yeşilköy'den çıkmadık buraya geldiğinden beri. Sanki tatili evde geçiriyormuşuz gibi geldi bana. Alıştım ve çok sevdim seninle olmayı. Şimdi takvimini bilmemek beni biraz üzüyor. Gerçekten iki gün üst üste görüşmediğimiz bir dünya canımı sıkıyor Svet."
Doğa bir kolunu Dimitri'nin beline doladı. Başını göğsüne yaslamıştı.
"Sen taşındığını kimseye söylemedin değil mi?"
Doğa başını hayır der gibi salladı.
"Şu anda bu konuda bir tartışmaya girmek istemiyorum. Duru'nun derdi benimkilerden fazla onu da meşgul etmek istemiyorum. Babamın yeni düzenlemeleri sonucunda Deniz'in de işi başından aşkın o yüzden bu bilgiyi Berlin'den dönene kadar kimseye söylemeyi planlamıyorum."
Dimitri yeniden öptü kızın saçlarını.
"Sana bir hediyem var."
Doğa başını kaldırarak adamın yüzüne baktı.
"Ne hediyesi?"
Dimitri elini uzatıp sol tarafta duran komodinin çekmecesini açtı. İçinden siyah kadife bir kutu çıkarttı.
"Bu annemindi. Ona da kendi annesinden kalmış. Bizim ailenin kadınları arasında bir gelenek."
Dimitri kutuyu açıp içinde duran kolyeyi çıkardı. Oval bir kolye ucunun üzerinde bir kurt başı resmedilmişti. Temizletilmiş olmasına rağmen eski bir takı olduğu belliydi. Doğa uzanıp kolyeyi aldı Dimitri'nin parmakları arasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Beni Sev
Genel KurguDoğa, Savaş'ın arkasına dönüp kendisini seyrettiğini bilmiyordu. Başını telefonundan kaldırıp onunla gözgöze geldiğinde bir anlığına korktu. Damağını kaldırdı. "FBI ajanı gibi niye beni izliyorsun?" "Kiminle yazışıyorsun?" Duru müdahale etmesi gere...