Hyunjinden
Artık Minhonun sevgilisi olduğum bir sabaha uyanmak çok ayrı bir duyguydu. Ne zaman onu sevmeye başladım acaba? Hiçbir fikrim yoktu. Hala bebekliğini gördüğüm birine aşık olmak yanlış hissettirse de bu hisse de alışacağım elbet
Minho kahvaltı hazırlamak için aşağı inmişti. Ben indiğimde bir yandan ıslıkla bir melodi tutturmuşken bir yandan da yumurta çırpıyordu. O kadar mutlu görünüyordu ki. Arkasından gidip ellerimi beline doladım. Başımı da boynuna yerleştirdim. Öyle huzur doluydum ki..
24 yıllık ömrümün en güzel dönemi şimdi başlıyordu. O ne tarafa dönse o tarafa dönüp ellerimi beline sarıyordum. Sonra kolumu tuttu ve yüzünü bana çevirip burnuma minik bir öpücük bıraktı.
- Sevgilim bu şekilde 1 saatte anca hazırlarım kahvaltıyı
İlk defa sevgilim diyordu. Ben onun sevgilisiydim. Bunun verdiği mutlulukla gülümsedim.
- Olsun. Ayrılmak istemiyorum dibinden.
Kollarını sıkıca bana sardı. Kokumu içine çektiğinde oluşan hissi tarif etmek mümkün bile değil.
- Ben de hiç ayrılmak istemiyorum Hyunjin biliyor musun? O kadar güzelsin ki... Keşke sadece böyle kalsak ve dursa zaman. Artık zamanın durmasını o kadar çok istiyorum ki.. Keşke hep 24 yaşında kalsan..
- Keşke kalabilseydim. Ama yakında 25 oluyorum
- Yaş aldığını görmek bile güzel. Seninle yaşlanmak güzel..
Tam o anda kapı açıldı ve muhteşem 6lı içeri girdi. Bizi birbirimize sarılır vaziyette görünce hepsinin ağzı açık kaldı.
Changbin:
-Hyunjin bir açıklama bekliyorumMinho:
-Açıklamaya gerek mi var amınakoyim her şey ortada değil mi-Benim açıklama beklediğim şey beni nasıl aldattığı
Seungmin:
-Öff sıkıldım Hyunjine olan gereksiz takıntındanSeungminin tatlı kıskançlığı beni gülümsetmişti. Keşke siz de birbirinize olan hislerinizi bir an önce fark etseniz. Çünkü o kadar güzel bir şey ki...
Felix:
- E anlatın bakalım nasıl oldu?Changbin:
-Hyunjin sabah kahvaltı bile etmeden kaçarken Minhoya mı koşuyordun yoksa?-Iıı şimdi şöyle ki, Felix zaten bir kısmını biliyor. Ama o gece sizdeyken Minho olmadan uyuyamadım bile. Kime acı çektiriyorum ki diye düşündüm. Minho olmadan yaşayamam ben. Bunu fark ettiğim an ona koştum zaten.
Minho yavaşça gelip kollarını belime doladı. Başını omzuma koydu. Bu hareketimiz galiba Changbini bir tık gaza getirmişti.
Seungminin belinden tutup kendine çekince Seungmin tarafından tokadı yedi.
-Ne yapıyorsun Changbin?
-Asıl sen napıyosun görmüyor musun sarılmak istedim sadece
-Başkalarına özenip sarılacaksan hiç gerek yok böyle şeylere
Bunu söyledikten sonra kapıyı çarpıp çıktı. Changbin öylece arkasından bakakaldı.
-Ben naptım şimdi amınakoyim ya!
Minho:
-Anlamıyor musun gerizekalı? Senden hoşlanıyor-Benden nefret ettiğini sanıyordum..
Dedi şaşkın gözlerle ona bakarken.-Seungmin beni bile seviyor. Kimseden nefret etmez o. Mizacı böyle sadece. Ama aramızda en çok senin üzerine titriyor. En çok senin dediklerini uyguluyor.
Gözleri doldu Changbinin. Bir anda olduğu yere çöktü. Felix hemen ona doğru koştu.
-Changbin iyi misin?
-Değilim Felix. Baksana sevdiğim kişi benden hoşlanıyormuş fark edemedim bile.
Minho:
-En azından Seungmini sevdiğinin farkındasın. Bu da bir şey.-Hyung sen de bir dur ya
Changbin,Minho 27 olalı beri ona Hyung diyip duruyordu. Ve bu beni her seferinde güldürüyordu. Çok yakında 28 olacaktı Minho. Hatta ben 25 olmadan Minho 28ine girecekti. Aramızdaki fark açılıyordu. Açılmaya da devam edecekti.
Şimdiden yakın gelecekte yaşayabileceğimiz zorlukları düşünmeye başladım. Ama o yanımda olduğu müddetçe her şeyin üstesinden gelebileceğime inanıyordum.
Changbin doğruca Seungminin peşinden gitti. Sanırım artık bir çiftimiz daha olacaktı. Sonrasında Jeongin fazla vakit kaybettiğini ve kahvaltıya kalamayacağını söyledi.
Tabi ki kasabın kızını görmeye gidiyordu. 3 haftadır sevgililerdi. Zaten Jeongin birisini sevdiyse karşı tarafa Jeonginle ödüllendirilmek düşüyordu sadece.
6 kişi girdikleri odada bu kez sadece Felix ve Jisung kalmıştı. Jisung uzun uzun Felixe bakıyordu. Bugün bizi gören herkese ne oluyor böyle anasını satayım!
Felix korkarak sordu
-j-jisung n-neden öyle bakıyorsun-Çünkü artık yaşlandım amınakoyim! Seni severken yaşlandım! Baksana nasıl mutlular?! Ben yıllardır seni severken böyle olamadım seninle! Şimdi onları böyle görmek sensiz geçirdiğim senelere hüzünle baktırıyor..
Herkes şok olmuş şekilde Jisunga bakıyordu. Artık tam anlamıyla dolmuştu. Felix gözlerinden boşanan yaşlarla birlikte Jisunga yaklaştı. Elini yanağına çıkardı ve hafifçe okşadı
- Bunları içine atmaktansa bana niye söylemedin? Tamam belki fark etmem zaman aldı ama fark ettikten sonra her gün senden bir adım gelecek diye bekledim.
-Deli gibi ulan! Deli gibi seviyorum ben seni şu kadardan beri! ( Y/N: Yazarınız Suskunlar' a ayrı Ecevite ayrı aşık kızmayın)
- Kaç yıl oldu...
- Sayamadım ki.. Seni ilk gördüğüm andan beri. Gözümü seninle açtım ben Felix...
- Belki gözümü seninle açmadım. Ama seninle kapatmak istiyorum Jisung
Bunu der demez kollarını Jisunga doladı. Jisung daha da sıkı sardı kollarını. Şimdi ikisi de birbirine sarılmış ağlıyorlardı.
-Kendimiz kavuşmamız yetmez gibi herkesi kavuşturduk
Diyerek kahkaha attı Minhoİkisi ayrılarak el ele bize döndüler. Şimdi yaşlı gözlerle gülümsüyorlardı.
- Biz biraz gidelim, yalnız kalmak istiyoruz
Dedi Jisung- Ohoo şimdiden satıldık
Diye cevap verdimMinho pat diye koluma vurdu ve kulağıma doğru eğildi :
- Bırak gitsinler ya biz de yalnız kalmış oluruz hem!Mesaj alınmıştı. Bir daha ses çıkartmadım ve Jilix çiftini uğurladık gittiler. Şimdi Minho hınzır gülümsemesi ile beni süzüyordu.
- Sen hep bu kadar güzel miydin ya? Bugün ayrı bir güzel geliyorsun gözüme. Böyle ağzını yüzünü öpmemek için savaş veriyorum
- ilk defa bir savaşı kaybetmeni istiyorum Minho
Yavaş adımlarla tezgaha yaslanmış olan bana doğru yaklaşmaya başladı...
Evet gösterip de vermedim arkadaşlar. 🤭
Gerisini hayal gücünüze bırakıyorum🤭
Evet yine yorum sınırı var bu kez 35 yorum bebekler. ❤️💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE - Hyunho
FanfictionEski çağlarda sessiz sakin bir göl kenarında yaşayan ressam Hwang Hyunjin, gölün üzerinde süzülen bir sepet görür... Hyunho