Jeonginin kollarıma bayılmasıyla ben de ağırlığını taşıyamayarak yalpaladım ve tam düşmek üzereyken Minho belimden yakaladı.
Ben Jeongini bile tutamazken Minhonun ikimizi birden tutması onunla aramdaki güç farkını ortaya koyuyordu. Kaslarını zaten hep çok sevmişimdir. Özellikle Minhonun kasları tırnaklarıma kesinlikle yabancı değiller....
Felix heyecanla içeri koştu ve sonra elinde bir kundakla geri döndü. Kundağı hafiften aralayınca dünyadaki en güzel bebeği gördüm galiba. Jeonginimin bebeği..
Ama hayır dünyadaki en güzel bebeği bundan 3 yıl önce görmüştüm. Bana bir sepet içinde gelmişti. Şimdi ona kör kütük aşığım.
Doğuma kadar Minho 38 yaşına geldi. Ben hala 25 yaşındayım. Yakında 26 olacağım. Ama aramızdaki fark şimdiden çok uçuk..
Miyeong ve Jeongin doğumdan 2 hafta sonra şehre yerleştiler. Halbuki hepimiz çok alışmıştık minik Sunghoon'a (evet enhypen Sunghoon)
Onlar gittikten sonra Felix çok ağladı. Ama geç de Jeonginin artık kendine ait bir hayatı olduğunu anladı.
Yakında Felix ve Jisung da ailesine birlikte olduklarını söylemeyi düşünüyorlardı. Nereye kadar saklayacaklardı?
O an yanlarında olarak onlara destek olmayı teklif ettik Minho ile. Ama istemediler. Yalnız olurlarsa birbirlerini daha iyi ifade edebileceklerini düşünüyorlardı.
Bir akşam ben resim çiziyordum. Minho da başını boynuma yaslamış beni izliyordu.
Felixlerin evinden gelen tartışma sesleri ile irkildik. Felixin babasının sesi neredeyse civar köylerden bile duyulabilecek kadar yüksekti. Minho ile doğruca evlerine koştuk.
Bağırışmalar artık iyice güçlenmişti. Kapıyı çalmamıza rağmen açan olmadı ve o anda bir ŞAK sesi ile irkildik.
Minhoya baktım
-MİNHO!Her zamanki gibi beni anlamıştı ve kafasını salladı. Daha sonra gerinip kapıya var gücüyle tekmeyi bastı.
Kapı koca bir gürültüye açıldı. Karşımızda yanağını tutan Felix ve ona kendini siper eden bir Jisung duruyordu. Babası hala ayaktaydı. Annesi ise yere çökmüş ağlıyordu.
-Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Ne hakla Felixe vurursunuz?
-Başından beri yönelimine göz yumdum. Ama geçip de karşıma senelerdir yanımda çalıştırdığım kişiyle birlikteyim diyor. Ne yapsaydım ha?
- İkisi birbirlerini seviyorlar! Birlikte olmalarından daha doğal ne olabilir?
-Sen ne anlayacaksın ki? En nihayetinde kendin de ibnesin!
- Orada dur ihtiyar! Hyunjinle konuşurken kelimelerine dikkat edeceksin! Yoksa sonuçlarından ben sorumlu olmam
Minho gözlerinden ateş saçarak Felixin babasına bakıyordu. Açıkçası Felixin babası da korkmuşa benziyordu.
- Yani şimdi birbirlerine destek olmaları doğal sonuçta o manada. Ama ben Felixi bu çağda bile kabul ettim. Başka bir yerde duyulsa öldürürlerdi onu. Ama ben kabul ettim biricik oğlumu. Ama hep lafta kalmıştı bu yönelim olayı. Şimdi böyle karşıma geçip ilişkim var diyince... Ya öldürürlerse Felixi? O zaman ne yaparım ben?
- Felix ulu orta ilişkisini yaşayacak birisi değil. Ona ve yıllardır yanınızda çalışıp size tek bir yanlışı olmayan Jisunga güvenin.
Babasının gözlerindeki sinir sönmeye başlamıştı. Omuzlarını düşürdü. Sonra hala yanağını tutan Felixin yanına yaklaştı. Elini yanağından çekti ve yavaşça sarıldı.
-biliyor musun en çok sen bana bir torun ver isterdim..
Babasının bu cümlesinden sonra Felix de sarsıla sarsıla ağlamaya başladı.
Her şey çözülmüştü. Artık Minho ile burada fazlalıktık.
-Gidelim
Minho başını salladı ve çıktık. Yolda yürürken muhtemelen Seungminden dönen Changbin ile karşılaştık.
-Ooo bizden mi geliyorsunuz? Napıyorlardı?
Minho:
-Ortalık kıyamet gibi amınakoyim hiçbir şeyden haberin yok!-Noldu lan neyden haberim yok?
-Felix ve Jisung birlikte olduklarını söylediler
-Ha siktiiirr! Olm Ajushi çok kızmıştır!
-Tokat attı Felixe
Dedim-Anasını sikerim onun! Kimse Felixime vuramaz!
Bunu dedikten sonra eve doğru hızlanmaya başlamıştı ki Minho onu durdurdu.
-Şimdi herr şeyi hallettiler. Boşuna bir şeyin üzerine gidip mahvetme. Hatta gel bizde kal bugün. Onlar biraz yalnız kalsın.
Changbin teklifimizi kabul ettikten sonra onunla birlikte eve vardık. Changbin doğruca bizim odaya çıkarak kendini bizim yatağımıza bıraktı.
-Orası bizim yalnız
-E hani diğer yatak?
-E yok?
-Olm siz hiç mi ayrı uyumadınız lan?
-Hayır hiç
-Minho bu ne biçim aşk amınakoyim? Neyse ben nerede yatacağım?
ilerideki şilteyi işaret ettim. Hemen gidip oraya yerleşti. Changbin her şekilde ve her yerde uyuyabilirdi çünkü.
Sonraki sabah kapının çalması ile uyandık. Gelen Felix ve Jisungdu. İkisi de gülümsüyordu.
-Anlatın bakalım noldu?
-Kabul etti. Onaylamasa da yanımızda olacak
Dedi gülücükler saçarak Felix.Jisung
-Sadece bundan sonra ben burada kalacağımJisunngun büyük bir sakinliklr söylediği söz sonrası büyümüş gözlerle Minho ile birbirimize baktık.
-Ne demek burada kalacaksın!
-Baya olm ajushi aynı evde yaşamamıza izin vermedi. Nereye gideyim ben de burada kalacağım doğal olarak
Jisung ben ve Minho olarak evde geçireceğimiz günler gözümde çığ gibi büyümeye başlamıştı...
Evet Paboracha artık birlikteeee 😭🤭
Ve muhtemelen 2 bölüme final vereceğim. Zaten çok vakit ayıramıyorum 🥹🥹
Yorum yapın lütfen lütfen ❤️😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE - Hyunho
FanfictionEski çağlarda sessiz sakin bir göl kenarında yaşayan ressam Hwang Hyunjin, gölün üzerinde süzülen bir sepet görür... Hyunho