31.BÖLÜM

60.3K 2K 502
                                    

Utançla altımdaki pijamayı da çıkardım ve karşısında iç çamaşırıyla kaldım. Elimdeki pijamanın saten kumaşı avuçlarımda ezilirken Mustafa'nın yüzüne değil, ayak uçlarına bakıyordum. 

"Pişman mısın?" diye sordu Mustafa. 

"Neye?..." dedim merakla başımı ona kaldırırken. 

"Böyle... Çok kolaydı değil mi? Ben evlenirim, şuna karşılık bu, der gibi evliliği teklif etmek... Kolaydı değil mi? Lafta... Lafta kolaydır elbet," dedi sinirli olduğu belli bir şekilde ufaktan gülerken. 

"Yooo..." dedim çenemi gururla kaldırırken. 

"Pişman değilim. Bilerek evlendim. Ne olacak ki? Eninde sonunda biriyle evlenmeyecek miydim?! Kerameti kendinde arama Mustafa," dedim sanki iç çamaşırıyla karşısında durmuyormuşum gibi. 

Mustafa yutkundu ve net bir sesle tekrar tısladı.

"Devam et. Soyun." 

"Ne kaldı dahaa?!" dedim isyanla. 

Lakin Mustafa'nın sinirli soluğu bir anda odayı doldurdu ve tüylerim ürperirken o tekrar etti.

"Çıkar." 

Elimdeki saten pijama altını da yere saldım ve ellerimi sırtımdaki kopçaya uzattım. Gözlerimi utançla kapanırken sütyenim de yere düştü. Mustafa'nın dudaklarını dişlediğini karanlıkta bile olsa görmüştüm. Ellerimi sıkıp tırnaklarımla avuç içlerimi çiziyordum ve yutkunarak sürekli yere bakıyordum. 

Göğüslerimi ellerimle kapatmak istesem de gururum el vermiyordu. 

"Onu da çıkar..." dedi soğuk sesi. 

İnce iç çamaşırımın örttüğü el kadar yere de gözünü dikmişti. Utançtan yerin dibine girmek istiyordum ama al al yanaklarım, dışarıdan hala vuran düğün fenerleriyle alacalanmış odada göze batmıyor olsa idi. 

Utancım kısa sürsün diye hızlı ve hafif bir hamleyle sıyrıldım üzerimde kalan son kumaş parçasından da. Doğrulduğumda çoktan yanı başıma varmıştı. 

Bu kadar çabuk mu diye düşünürken derin derin nefes almaya başladım. 

Heyecanla bir ona bir de birazdan ilk gecemi yaşayacağım, üzerinde hala gelinliğimin serili olduğu yatağa baktım. 

"Bu odada olan bu odada kalır kadın!" dedi emreder gibi. 

Ufak bir baş hareketiyle onayladım. Köyün en deli celallisine, hele ki can düşmanım olan bu adama varırken zaten bütün bu sözlere 'he' demeyi de baştan kabullenmiştim. Bu gece ve bundan sonraki geceler için ben yatakta yatarım o da yerde yatar diye düşünüp de evlenmemiştim zaten onunla. 

"Bu odada olan bu odada kalır," dedim usul baş hareketimle onu onaylamaya devam ederken ince bir iğnelemeyle. 

"Peki... Peki senin öfken? Senin öfken ve nefretin, bu evliliğin dışında kalacak mı artık?" 

Kelimelerim net ve soğuk olsa dahil sırf bu istek için yalvarabileceğim aşikardı. 

Son kalan mesafeyi de kapatıp, gerilmiş erkekliğini sızlayan kasıklarımda hissettirecek şekilde vücudumla tanıştırdığı vakit, ilk defa birine bu kadar yakın temas etmenin verdiği irkilmeyle derin ve titrek bir nefes aldım ama kaçmadım. Kaçmak bana haramdı. 

"Hayır," dedi zevkle, fakat bu zevk sadece intikam kokuyordu, bir intikam bir adama ancak bu kadar zevk verebilirdi. 

Sözlerinin devamı ise yangınımdı. 

ADEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin