"Sik kafalı!" diye bağırıp bir binanın arkasına saklandı ve iki el ateş etti.Kurşunlardan kaçmak için eğildi "Hah! Öyle saklanmakla olmaz Chuuya efendi, sıkıyorsa çık karşımda ateş et!"
"Bana dokunmasaydın çok güzel savaşırdık! Ama bunu sen istedin ve ben de gidiyorum, bırak peşimi!" Yukarı doğru zıplayıp başka binaların üzerine tırmandı ve birinin çatısında durdu.
"Tanrım..." Bir elini saçlarından geçirip karıştırdı, sonra kaşlarını çattı "Sen gerizekalı mısın Chuuya? Birbirimize dokunmadan nasıl savaşabiliriz ki!?"
"Silahla aptal!" diyerek Dazai'nin silahına doğru ateş etti. Silah Dazai'nin elinden yere, arkasında bir yerlere düştü. "Artık sende yok tabii." Aşağı atlayıp Dazai'yi yere düşürdü "Ah, artık savaşabiliriz," dediğinde elindeki silahı çoktan Dazai'nin başına dayamıştı. "Son sözlerini söyle Dazai."
Sırıttı "Son sözlerini söylemesi gereken kişi sensin Chuuya." Başına dayalı silahı bir eliyle tuttu, diğer eliyle de Chuuya'nın silahı tutan elini kavradı. "Bu silahı elinden aldığım an işini bitireceğim."
Chuuya Dazai'nin erkekliğine tekme attı "Alabilirsen tabii." deyip gülümsedi ve elini çekti.
"Ahh! Siktir... Seni elbet bir gün yeneceğim Chuuya. Göreceksin.. ve o gün sana öyle bir acı çektireceğim ki bana seni öldürmem için yalvaracaksın."
"Göreceğiz Osamu Dazai." üstünden kalktı ve bulundukları yerden koşarak uzaklaştı.
"Hah... Korkak." diye söylenerek düştüğü yerden ayaklandı ve eliyle üzerine yapışan tozları silkeledi.
Chuuya ilk önce gidip dedektif bürosu ile konuştu, daha sonraysa eve gitti ve kendiyle ilgilendi.
Dazai ise evinde Chuuya'ya küfürler yağdırmakla meşguldü.
"Orospu çocuğu! İlla oraya tekme atmak zorunda mıydı sanki! Çocuğum olmayacak onun yüzünden... Hah, 'Silahlarla'ymış. Silahlarla savaşmaktan bıktım artık, ben aksiyon istiyorum! Her savaşta berabere kalmak çok sıkıcı."Tam bu sırada kapı çaldı. Dazai kendi kendine kimin gelebileceğini düşünürken kapıya doğru yürüyüp kapıyı açtı. "Mori?"
Mori hiç uzatmadan direkt konuya girdi. "Yeni bir görevin var Dazai."
"Öyle mi? Neymiş?"
Mori paltosunun cebinden bi dosya çıkarıp Dazai'nin eline tutuşturdu. "Chuuya Nakahara, dedektif bürosundan. Onu bizim büronun altındaki depoya götür."
Dazai sırıttı. "Zevkle.."
"Bir hafta süren var," elini Dazai'nin omzuna koydu. "Sana güveniyorum."
"Bir hafta? Peki... Güvenini boşa çıkarmayacağım, emin olabilirsin."
"Sana iyi çalışmalar o zaman." Dedi ve bir anda yok oldu.
"Gösteriş meraklısı budala.. normal kapıdan çıkmak varken neden... Her neyse." Ellerini ovuşturdu. "Bu görev benim için bi hazine değerinde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devoir // Soukoku Fanfic
Romanceilk bölüme geçmeden önce önsözü okuyun lütfen :3 Keyifli okumalar dilerim~