Devoir // Soukoku Fanfic

4 - Aynı oda, aynı yatak

(Bu bölümden itibaren diğer tüm bölümlerde de hikayeyi Dazai anlatıyor. -trixna)

"Günnaydın Dazai! Kediciğini kaçırma görevinde yeni bir gün daha. Ve ben kediciğime dokunmak dışımda hiçbir gelişme elde edemedim." derin bir iç çektim. "O gün bugün. Onu bayıltıp kaçıracağım."

***

Evine geldiğimde Chu, bir yandan bulaşıkları yıkayıp diğer yandan telefonu ile ilgileniyordu.

Arkasından yavaşça yaklaştım ve eter döktüğüm pamuğu dudaklarına bastırdım.

"MM!" Kolumu ittirmeye çalıştı.

"Şşş.. uyuma vakti pisicik."

Gözleri yavaş yavaş kapandı ve üzerime doğru düştü. Kıkırdadım. "Kolay oldu.."

Dikkatlice yere bıraktım ve o baygınken ellerini ve ayaklarını bağladım. Tam o sırada Chuuya'nın telefonu çaldı. "Hassiktir..." Chuuya'yı omzuma aldım. "Çalarsa çalsın. Ne de olsa onlardan biri gelene kadar çoktan buradan ayrılmış olurum."

***

Tanrı'ya şükür kimseye yakalanmadan Chuuya'yı mafya bürosunun deposuna getirebilmiştim. Depoda bulunan sandalyelerden birine sıkıca bağladım ve bi köşeye oturup uyanmasını beklemeye başladım.

Yaklaşık bir iki saat sonra Chuuya'nın homurtularıyla birlikte kapadığım gözlerlerimi yeniden araladım ve ona baktım. "Vay vaay~... Birileri ayılmaya başlamış sanırım?"

Chuuya baygınlığın etkisini atlatmaya çalışarak mırıldandı. "Ne.." etrafa bakındı. "LAN BURASI MAFYA BÜROSU!" en sonunda gözleri bana döndü.

"Bölgeme hoşgeldin kedicik."

"Seni pis Uskumru.." aptal gibi sandalyeye bağlı halde ayağa kalkmaya çalıştı. Az kalsın yere düşüyordu ki anında atılıp o düşmeden tuttum ve sandalyeyi düzelttim. "Hoop. Yavaş. Yere yapışıp yüzünü patlatmayı mı düşünüyorsun sen?"

O an yüzüme tükürdü. "Kes lan sesini!"

"Yine mi!?" elimin tersi ile yüzümdeki tükürüğü sildim. "Yapma işte şunu!"

"Yaparım! Yine sen ha!? Takıntılı mısın orospu çocuğu!!?"

"Belki de öyleyimdir?" Yüzüne yaklaştım. "Ha?"

Başını geri çekti. "Ben gay değilim."

Güldüm. "Korkma pisicik, seni öpecek değilim. Dışarıda öpülmeye layık onca güzel bayan varken sen seçenek bile olamazsın."

"İddiasına varım, hepsine taş çıkartırım." gülümsedi.

"Ah.. öylesin tabii, değilsin demedim. Yalnızca ben senin gibi lamalarla ilgilenmiyorum."

Göz devirdi. "Sana bakacak değilim Dazai Osamu."

"Öyle mi dersin?" Elimle çenesini tutup gözlerimin içine bakmasını sağladım. "Al, baktın işte."

"Pff." Başını geri çekip çenesini elimden kurtardı. "Yüz kere doğsam yine bakmam sana. Dışarıda onlarca beyefendi varken, sana mı bakacağım?" baştan ayağa süzdükten sonra yine yüzüme bakıp cıkladı. "Tch."

"“Beyefendi” derken? Hani gay değildin bakayım sen?"

"Yoo gayim. Ama sana hetero."

"Ben seni kendime gay yapmasını bilirim Chuuya. Bugün tüm gün benimsin. Sana neler yapsam... Aklımdan geçenleri görsen değil kalbin, aklın bile dayanmaz." sırıttım.