Chu evinde mışıl mışıl uyurken Dazai eve gidip geç saatlere kadar plan yaptı. Sabah ise uykusuz bir şekilde tekrar görev için yola koyuldu. "Bu plan da işe yaramazsa ben de Dazai Osamu değilim."***
"Günaydın Chuuya, yolculuğa hazır mısın?"
"Ha.." Chuuya gözünü açtığı gibi Dazai'nin suretiyle karşılaştı. "N-NE!?"
"Şşt! Sakin ol." Baza başlığının üstünden Chuuya'nın yüzüne doğru eğildi. "Komşularını uyandırmak istemezsin değil mi?" sırıttı.
Chu'nun kaşları çatıldı. "Yine mi sen.."
Çenesini tuttu. "Başka birini mi bekliyordun?"
Yine.. Chuuya yine gücünü kullanamayacak hâle gelmişti. Dazai'nin planı şimdiden işe yaramaya başlamıştı bile. Chu, Osamu'nun çenesinde duran elini sertçe ittirdi. "İlla dövüş mü istiyorsun?"
"Evet, başka ne isteyebilirim ki?"
Dazai yüzüne bir yumruk ineceğini anladığı an Chuuya'nın havaya kaldırdığı elinin bileğini sıkıca kavradı. "Hah. Bu sefer öyle kolay kurtulamazsın Chuuya."
"Demek öyle.."
Dazai yumruktan kurtuldum derken testislerine ağır bir tekme yedi. Yine. Bu kaç olmuştu? Üç mü? Dört?
"Ne demiştin Dazai? Seni duyamadım da."
"Ahh! YETER CHUUYA." Yatağa çıktı. Uzuvlarını Chuuya'nın bedeninin etrafına siper etti. Saçları yüzünü örtüyordu. "Bir kez daha oraya tekme atarsan.."
Chu düşmanının yüzüne baktı. "Ee?"
"Hiç. Hiçbir şey." Evden çıkmadan önce Chuuya'yı bağlamak için cebine sakladığı halatları çıkardı.
Ve yine... Bu sefer cidden sert bir tekme yedi.
Chu, Osamu'nun açık kolları arasından sıyrılıp yataktan indi. Ayaktaydı ama hâlâ yatağın dibindeydi. "Sen böyle yavaş olursan ohooo. İşimiz uzun."
Dazai de yataktan indi ve düşmanının kolunu tutarak kıracak derecede sertçe arkaya doğru kıvırdı. "Hiçbir yere gidemezsin."
"Ah!" Gözünü kapayıp sıktı. "Kolumu sıkma!!" Yüzüne doğru bağırdı.
"Sen tekme atarken iyiydi!!?" daha da sıktı.
Kolunun acısına daha fazla katlanamayan Chu, yumruğunu sıktı ve başını geriye doğru yatırdı. "Bırak!" Çekilmeye çalıştı, ama yapamadı.
"Bıraktırsana." Sırıttı. "Nasıl yapacaksın inan çok merak ediyorum."
Chuuya'nın hamlesi çoktan hazırdı. Ayağıyla Dazai'nin ayağına bastı.
"Ahh!" gibi hafif bir inilti yükseldi Osamu'nun dudakları arasından. Ayağını geri çekti ama kolunu yine de bırakmadı. "Biliyorum böyle savaşmak senin de hoşuna gidiyor, haksız mıyım?"
Chu Osamu'ya bakıp usulca sırıttı. "Her zaman haklısın." Ve yüzüne tükürdü.
"Iy! Yine mi ya!?" diye sızlanmasına rağmen bu sefer tükürüğü silmekle uğraşmak yerine diğer eliyle de boşta duran kolunu tuttu sıkıca.
Bunun üzerine Chu, kolunu Dazai'nin elinden kurtarmaya çalışırken konuştu:
"Beğenemedin mi kaltak!!?""Biliyor musun, tükürüklerine alışmaya başladım. Kendi isteğinle DNA'nı bana veriyorsun, garip." güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devoir // Soukoku Fanfic
Romanceilk bölüme geçmeden önce önsözü okuyun lütfen :3 Keyifli okumalar dilerim~