Herkes toplanmış ortada gözleri bağlı bedene bakıyordu. Eskisinden daha serbesttiler, odalardan çıkmalarına izin veriliyordu lakin bir hapishane hayatından farksızdı.
Ortada hiçbir ses konuşmadan oturmuş beden ölüden farksızdı.
Salonda ise herkes korku dolu gözlerle bedeni izliyorlardı. Ona ne olacaktı neden herkes öylece oturmuş ona bakıyordu? Kapının kenarından salondakileri ve kovucuları izleyen mor gözler ortadaki çocuğa dikkat kesildi.
"Özür dilerim"
Salonda eksik çok fazla kişi vardı. Meraklı gözler ve vahşete alışmış beyinlerden başka kimse yoktu. Fyodor, nikolainin gelmesin izin vermemiş gereksiz bir konuşma olacağını söyleyerek yanından ayrılmıştı, Akutagawa ise hala uyuyordu.
Yumeno
O hala ortalarda yoktu merak etmiyor değildi ama ölmediğine emindi.
Büyük kapıların açılma sesinden sonra mumlar sırayla yanmış ortalikta ateş sesinden başka hiçbir ses kalmamıştı.
Siyah uzun kıyafetli ve kovucuların başı olan kadın içeri girmişti.
"Efendim, şeytan bu."
Yüzünde şeytani bir sırıtma olan kadın, yerde yatan ve sarılmış bedeni işaret etmişti. Kimliği görünmüyordu onu sanki bir paket gibi sarmışlardı.
"Beni öldürmeye çalıştı."
Kadının sarı saçları açığa çıkmış ve pelerinini çıkarmıştı. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Kapının kenarından izleyen mor gözler bunların hepsini görüyordu.
Siyahlar içindeki kovucu başı, yerdeki bedeni işaret etti ve yanındaki yardımcıları bedenin yanına saniyeler içinde oturdular.
"Bir kovucuyu öldürmek şeytanın işidir." Dedi tok bir sesle.
Beyaz eller yerdeki bedenin üzerindeki örtüyü çıkardığında salondaki herkes sanki bir canavar görmüş gibi kitlenmişti Özellikle de fyodor. Yerde yatan çocuğun beyaz saçları yeri kaplamış, donuk gözlerle hiçbir yaşam belirtisi göstermeyerek öylece yatıyordu.
Sarı saçlı kovucu yüzündeki ifadeyi bozmamış, çocuğun yanına eğilip kulağına salondakilerin duymayacağı şekilde fısıldamıştı.
"O küçük yılan kardeşinin yanına gitmek ister misin atsushi-kun?"
Kadın çocuğun başını yavaş ve özenli bir şekilde okşarken konuşmasına devam ediyordu lakin salon ne kadar sessiz olsa da kimse ne konuştuklarını bilmiyordu.
"Böylece babamın dileği yerine gelmiş olacak o fahişe kadının çocukları dünyadan gidecek değil mi? Neden benim kardeşim olmak zorundasın?"
Bu salondaki herkes gibi atsushininde bir hikayesi vardı.
Daha önce kimseye anlatılmamış bir hikâye.
Diğer kovucuların koyduğu kurumuş otlar hazır olduğunda pelerinini tekrar giydi ve bir şey demeden ayağa kalktı.
"Herşey hazır ise bu şerefi bana verebilir misiniz efendim?"
Kadın kafasını yavaşça sarı saçlı kovucuya çevirdi ve kafasını olumsuz yönde salladı. Yüzündeki şeytani ifadeyi saklamak için çok çaba sarf eden kadın bir anda ani karar karşısında şok olmuşa benziyordu.
"Neden...?"
"Kanının akıtılması gerekli."
Kadın bileğinin içinde saklı hançeri çıkarmış, ardından salonun içindeki kalabalığa adımlamıştı.
Bu işi kovuculardan birine yaptırmayacaktı. Salondaki kimse ona bakmıyordu başlarına bir şey gelmesinden korkan insanlar ise yavaşça büyük salonun kapısından ayrılmışlardı."Bunu benim için yap"
Salondaki herkes hançerin kime uzatıldığına bakmak için başlarını çevirdiler.
"Yumeno-chan"
Fyodor duyduğu isimle aniden pozisyonunu bozmuş, gözlerini oraya çevirmişti. İnsan kalabalığı yüzünden onları göremiyordu sonuçta tek yumeno aklındaki kişi değildi.
Önce yavaş sonra hızlanan adımlarla kalabalığın içine girdi ve iki kişiye baktı.
Hançer çoktan küçük kızın elindeydi"Yumeno.." fısıldadı.
Atsushi ise göz bebeklerini yavaşça kendine yaklaşan kıza çevirmiş, ölü gözlerle onu izliyordu. Beyni bomboştu, hatta bu anda yumenoyu suçlamıyordu.
Düşündüğü tek şey akutagawayı son kez görmek istediğiydi.
Küçük çocuk hiçbir yere bakmadan hançeri kınından çıkardı, yere yavaşça oturdu ve beyaz saçlının beyaza yakın tenine yasladı. Bu tanıdıkları yumeno gibi değildi gözlerinde hayat yoktu.
Kukladan farksızdı.
Tüm gözler ikisinin üzerinde olduğunda hançer hızlı bir şekilde çekildi ve yaklaşık 2 metreye kadar sıçrayan kan izleyenlerin yüzüne bile gelmişti.
Bugün bir kişi daha eksildi
"Yak"
Sarı saçlı kovucu hayatının en güzel haberini almış gibi hızlıca kibriti yaktı ve samanlara attı.
Alevlerle beraber bir çocuğun daha kimsenin bilmediği hikayesi kapanmış oldu Bir mezarı bile olmayacaktı. Burası için bu kadar kolaydı.
Yalan
İftira
Cinayet

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Christmas Kids| Fyolai
FanfictionÇocukların şeytana hizmet eden varlıklar olduğuna inanan bir tarikat, cinayetin bile suç sayılmadığı bölgede olan bir yapı.