"efendim ne yapacağız?"
Ofisteki dosyaların hepsini yakmaya çalışan uzun güneş sarısı saçlara sahip kadın sinirine hakim olmaya çalışıyordu.
Yeşil gözleri sanki daha çok kararmış, etrafa alev saçıyor gibiydi.
"Ritsuka" sesi net ve korkutucuydu.
Başka bir kelime etmeden hızlıca dolaba yürüdü ve sanki çok önemli bir şey arıyor gibi tüm dosyaları kurcalamaya başladı.
Masanın yanindaki kızıl saçlı kadın buna anlam veremiyordu.
Sarı saçları olan kadının kim olduğunu sorarsanız...O bunları yapan şeytanın ta kendisiydi.
Ve şu an tam anlamıyla kapana kısılmışlardı.
"Yangın... Yangın başlat ritsuka."
Ritsuka, efendisinin dediğini ikiletmedi ve hızlıca odadan çıkıp eline bir meşale aldı.
Tüm bunları neden yaptıkları ise hayatlarına mâl olacak cinstendi.
FBI yerlerini biliyordu ve tam bir saat içinde burada olacaklardı. Yaptıkları katliam şimdiden tüm japonyaya bir şekilde yayılmış, eğer daha fazlası öğrenilirse sadece hapisle sınırlı kalmazdı.
Agatha Christie
21 yaşında sayısız çocuk katliamı yapmış bir ruh hastası.
Kendisini tanrının bir elçisi olarak görüp çocuklara İşkence yoluyla acı çektirip onları öldürüyor, deneyler yapıyor, bazen çocukları mafyaya satıyor ve para kazanıyordu.
O sadece 21 yaşındaydı ama 100den fazla çocuğun sadece 4 yılda katliamını gerçekleştirmiş ve şimdi bunların hepsi açığa çıkmıştı.
Nedenini ise bilmiyordu.
Kendisi elit diye nitelendirilen kişilerin arasında tanınıyor, partilere ve davetlere gidiyordu.
O gerçekten güzel bir kadındı.
İçeriden gelen dumanları fark ettiğinde eline aldığı dosyaları koşarak o tarafa götürdü ve şimdiden büyümüş olan yangının içine fırlattı.
"NEDEN YAPTIN BUNU AGATHA?" Sesi o kadar yüksekti ki tüm binada yankılanmış olabilirdi.
"Louisa...?"
Karşısında sinirden gözü dönmüş ve elindeki silahı kendisine doğrultan bir kadından başka bir şey göremiyordu.
Gözlüğünün sağ camı kırılmış, üzeri ise kirlenmişti.
"Senin yüzünden kocam hapiste."
"Francis? Yakalandı mı?"
"kes sesini"
Tetiği çekip agathanın tam kafasına gelecek şekilde kendini ayarladı.
"Böyle olmasını istediğimi mi sanıyorsun?"
"senin... SENİN MANYAKLIĞIN BAŞIMIZA BUNLARI AÇTI."
Ateş iyice binaya yayılmaya başladığında çıkış kapısının ahşapları yerlere dökülmeye başlamıştı.
"Sadece çocukları mafyaya vereceğini söyledin."
Louisanın yüzüne bile bakamıyordu. Kocası tamamen onun yüzünden hapse girmişti çünkü iki gün önce baloda ona verdiği dosyanın içinde bu bina ila alakalı bazı belgeler kalmıştı.
Adamların silah sesleri hala susmuyordu. Neden sadece pes edip gitmiyorlar diye içinden geçirdi agatha.
"O zaman öldür beni."
"Öyle kolay olacağını mı sandın? FBI yolda biliyorum. Bu sefer değil agatha... Seni kendi ellerimle vereceğim."
Agatha bunu duyduğunda boş durmadı ve kaçmaya çalışsa da louise onu kolundan vurdu. Kocası için kesinlikle intikam almak istiyordu kendisi de hapse girecek olsa bile.
"Umarım aynı hücreye düşeriz çünkü senin derini yüzüp o güzel kanını kadehlere doldurmadan ölmek istemiyorum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Christmas Kids| Fyolai
FanfictionÇocukların şeytana hizmet eden varlıklar olduğuna inanan bir tarikat, cinayetin bile suç sayılmadığı bölgede olan bir yapı.