Çığlık sesleri artıyor
Etraf tam bir kan gölü
Bize yardım edin
Neden kimse bizi duymuyor?
Alo?Ağlayan küçük bir çocuğun son çırpınışları. Belki telefona ulaşarak kurtulacağını sanmıştı ama yanıldı.
Onlar her yerde.
Ard arda korkusuzca sıkılan silahlar sadece 20 dakika geçmesine rağmen sayısız can almıştı.
Çocuklar için kıyamet günü.
Hiçbiri şeytan değildi sadece adaktı ve buna mahkum edilmişlerdi.
Rüzgar daha sert esiyor, yağmur daha şiddetli yağıyor, yıldırımlar eksik olmuyordu. Tam anlamıyla kıyamet günü...
Menekşe gözlü ise yağmurun yağmasına aldırış etmeden nikolaiyi saklamak için elinden tuttu ve bahçeye götürdü.
Güvenli olduğunu bildiği tek yer mezarlık.
Burayı fazla kişi bilmezdi, bilen kişiler ise tamamen lanetli olduğuna inanırdı.
Ölen çocukların gömüldüğü bu mezarlık.
Nikolainin ise gözleri kıpkırmızı olmuş kaskatı kesilmiş vücudu fyodora sarılıyordu.
Ağzından küçük bir mırıltı çıkmıştı titrekçe.
"Senide kaybetmek istemiyorum fedya" gözlerinden boncuk yaşlar dökülürken mezarın yanına oturdu.
Kimin nerede olduğunu, kimin yaşadığını bilmeseler bile fyodorun konuşacak çok şeyi vardı.
Konuşacak çok şeyi vardı lakin kelimeler hiçbir zaman diline gelmeyecekti.Oldukları yer tamamen tahtalarla çevrelenmiş bir mezarlık ve oturdukları yer ise sarmaşıklarla kaplanmış bir ağacın altı.
İkiside üşüse bile bunu düşünecek zamanları yok.
"Sence yumeno yaşıyor mudur fedya? Atsushi.... Akutagawa?"
Yeniden sustu
Bu sefer fark etmese bile menekşeler dolmuş, sadece yağan yağmuru izliyordu.
Nikolai yerden kopardığı çimeni alıp elinde gezdirdi.
"Çiçekten taç yapacaktık." Yeniden titremişti sesi, bu seferki daha belirgindi.
Gök acımasızca gürlerken fyodor kafasını yavaşça yanındaki bedene çevirdi.
"Gök gürültüsünden korkarsın." Bunu derken yanaklarından akan yaşlara hakim olamadı.
Bunların hiçbirini taşıyacak halde değildi.
"Atsushi bana akutagawadan başka kimsesi olmadığını söyledi. " Yeniden aynı çimene bakarak konuşuyor..
"Ama ailem olduğunuzu için teşekkür ederim de dedi."
Fyodorun gözünde canlanan ateş kalbine daha çok baskı yapıyor.
Nasıl söyleyebilir ki ona? Atsushinin de akutagawanında kimsesi yok.Ard arda sıkılan tabanca sesleri buraya kadar gelirken bu sefer o kadar fazla korkmamışlardı.
"Seni seviyorum fyodor."
Duyduğu şeyle başını ona çevirmesi bir olmuştu fyodorun.
Ne hissedeceğini bilmiyordu.
Sadece usulca sarıldı ve kafasını onun saçlarına gömdü.
"Akutagawa ve atsushiye bakacağım fedya."
"Hayır."
Bu tehlikenin göbeğine gitmek demekti ve fyodor buna hayatta izin vermezdi.
"Ben gideceğim."
Nikolai inatla kafasını hayır anlamında sallasa da fyodor bundan emindi. Onu asla oraya gönderemezdi.
"Hemen geleceğim söz veriyorum."
Ardından alnına uzandı ve dudaklarını bastırdı. Belkide son kez ona temas ediyordu. Bunları düşünmemek elde değildi ama kesinlikle gerçek olanlar bunlar.
Yavaşça kalkıp üzerini silkeledi ve nikolaiyi saklamak için sarmaşıkları önüne çekti.
Beyaz saçlı ise uzanmış öylece gözlerinden usulca akan yaşları fark etmeden hayallerini düşünüyordu.
"Papatyadan taç yapacaktık."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Christmas Kids| Fyolai
Hayran KurguÇocukların şeytana hizmet eden varlıklar olduğuna inanan bir tarikat, cinayetin bile suç sayılmadığı bölgede olan bir yapı.