6

287 39 41
                                        

Nikolainin yanakları istemeden kızarmıştı. Kendisi fark etmese de karşısındaki menekşe gözlerin yüzünde dolaştığını hissediyordu.

"Fyodor abi!"

Gelen sesle ikiside birden küçük çocuğa dönmüşlerdi. Çocuğun yüzündeki gülümseme silinmiş, yerine anlam veremedimleri endişeli bir ifade yerleşmişti.

"İleride tahta kapının yanında ağlayan birisi var"

Nikolai birkaç kere merakla gözlerini kırpıştırarak yumenonun tarif ettiği yere döndü. Orası burdan biraz daha ıssızdı.

"Yaralanan çocuklardan birisidir yumeno."

"O zaman yardım etmemiz gerekmez mi?"

Fyodor, kendisine gelen soru karşısında yavaşça kafasını beyaz saçlıya çevirdi ve sustu. Başkaları umrunda değildi sadece ikisine birşey olmamasını istemek onun için yeterliydi.

Nikolai kalkıp yumenonun elinden tuttu ve yumenoya tam yeri göstermesini istedi.

"Gitmeyin nikolai"

"Hemen geliriz."

Fyodor derin bir iç çekerek yerinden kalktı ve kapının ardını daha iyi görebileceği bir yere geçti. En azından birisi gelirse hızlıca onlara haber verebilirdi. Şimdilik nikolaiye guvenmeyi seçti ve beklemeye başladı.

İkili ise yumenonun gösterdiği yere gitmiş etrafa bakınıyordu. Küçük bir hıçkırık sesi duyulduğunda yumeno, nikolainin elini bırakıp oraya doğru koştu.
Yaralı birini bulsalar bile ona nasıl yardım edeceklerdi? Şeytan olarak görüldükleri bir yerde nasıl diğerlerine yardım edeceklerdi? Daha kendilerine bile edemezken nasıl yapabilirlerdi?
Nikolai ağlayan çocuğu gördüğünde çocuk kafasını başka tarafa çevirdi. Yanında ona sarılmış siyah saçlı ondan daha uzun ama yüzünün daha solgun olduğu bir çocuk vardı. Ağlayan ise beyazımsı gümüşümsü bir saç rengine sahip, kahkulu ise asimetrikti. Diğerinden daha küçük duruyordu.

Nikolai bir adım daha attığında siyah saçlı hızlıca kalktı ve cebindeki küçük çakıyı ona savurdu.

"Akutagawa... yapma"

Nikolai ne olduğunu daha tam anlamadan üzerine savrulan çakıyı erken fark etti. Kendini birkaç adım geriye attığında çocuğun gözleriyle kendi gözleri bir araya geldi.
Gözlerinde derin bir korku vardı. Cinayet işleyemeyecek kadar korkmuş ve endişeli gözler her an dolacak gibi duruyordu.

"Bizi onlara söylemek için mi geldiniz?"

"Size yardım için geldik"

Köşede kıvrılmış olan beyaz saçlı kafasını kaldırıp yorgun gözlerle nikolaiye baktı.
Sanki günlerce uyumamış gibi görünüyordu.
Omzuna dokunan bir elle beraber korkuyla sıçradı ve kollarını savunma pozisyonuna aldı.

"Neden ağlıyorsun?"

Yumeno meraklı gözlerle yüzünü kapatmış çocuğu izlerken gülümsedi. Beyazlı ise yüz ifadesini değiştirmiş ellerini suratından çekmişti.

"Ölmekten korkmuyor musunuz?"

Siyah saçlı, nikolaiyi bırakıp tekrar diğerinin yanına döndü.

"Neden insanlara güveniyorsunuz?"

Beyaz saçlı ard arda sorular sormaya başladığında nikolai kaşlarını çattı ve onu dinlemeye devam etti. Yumenonun ise bir şey anlamadığı yüz ifadesinden belli oluyordu.

"Yaralı mısınız?"

Beyazlı, gelen soru karşısında şaşırmış tekrar gözleri dolmuştu.

"Lütfen birisi bana yardım etsin, bize yardım etsin burdan çıkmak istiyorum. Lütfen bunlar bir rüya olsun."

Yumeno biraz daha yaklaşıp beyaz saçlıya sarıldı ve gülümsedi.

"Burdan birlikte çıkalım olur mu?"

Nikolai sessiz bir şekilde yerde oturmaya devam ederken kendisine uzanan bir elle irkildi ve elin sahibine baktı.

"İsmim akutagawa. Daha demin size saldırdığım için özür dilerim."

"Sorun değil, bende nikolai memnun oldum"

Yumeno ise hala beyazlıya sarılıyor, buda onu biraz da olsa sakinleştiriyordu.

"O neden ağlıyor akutagawa-kun?"

"Birkaç gün önce kardeşini öldürdüler. Kardeşinin yaş grubuna şeytana benzeyen kişileri ve onun gibilerin öldürdüklerinde çıkma şanslarının artacağı söylenmiş. En yakın arkadaşı da onu zehirlemiş."

Nikolai bunu duyduğunda kafasını beyazlıya çevirdi. İç çekip gökyüzüne baktığında bu lanet yerden kurtulmayı bir kez daha istedi.

"Birkaç gündür burda."

"Özellikle buraya gelmesinin bir sebebi var mı?"

"Oturduğu yerin arkasında mezarlık var öldürülen kişileri oraya gömüyorlar."

Ağlama sesinin tekrar duyulmasıyla yumeno çaresizce geri çekildi ve nikolaiye baktı.

"Ben ölmek istemiyorum."

"Ölmeyeceksin atsushi! Ben olduğum sürece sana kimse bir şey yapamaz."

Yumeno ikisinin arasından yavaşça çekilip usulca nikolainin elini kavradı ve ona gülümsedi.

"Sanırım 2 papatya tacı daha eklendi."

Christmas Kids| FyolaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin