Frostford

1 1 0
                                    

Yola çıkalı birkaç gün olmuş kendimizi dağları tırmanırken bulmuştuk bir süre sonra hava soğumaya başlamıştı bu yüzden daha kalın kıyafetler giyerek devam ettik. Karşımıza büyük maden yatakları çıktı, yanlarından geçerek ilerledik kısa sürede Frostford'a ulaştık. Burası öncekilere göre daha boş bir köydü her yerde bir maden yüklü araba bulunuyordu, bir han bulup kiraladık, akşam sıcak bir şeyler yerken yan masada konuşulana kulak kabarttım.

-4. bölgeden artık maden çıkaramıyoruz.

-O şey orada olduğu sürece oradaki madeni unutun.

-Krallıktan yardım mı istesek?

-Köy çok uzak ve soğuk hiçbir maceracı bu görevi kabul etmez.

-Anlaşılan tek başımızayız.

-Aynen öyle.

Ayağa kalkıp kapıya yürüdüm, bu sırada beni fark ettiler fakat bir şey demediler bende gidip odama uyudum.

-Ne diyorsun?

-Maceracıya benziyor burada ne işi olabilir?

-Onu bilmem ama yardımı dokunabilir.

-Haklısın.

O gece sıcacık odada güzel bir uyku çektim ve sabah kahvaltımızı yaparken yanımıza dün geceki üç adam geldi.

-Merhaba genç adam rahatsız olmazsan birkaç şey sorabilir miyiz?

-Tabi buyurun.

-Bizler Frostford köyünün sahip olduğu maden yataklarınız bölge sorumlularıyız, sen bir maceracı olmalısın haksız mıyım?

-Evet maceracıyım Nautica'dan ayrılıp Aurora'ya giderken uğramıştık buraya.

-Ne güzel, maceracı seviyeniz nedir acaba.

-S.

-...

-...

-Anlamadım tekrar eder misiniz lütfen.

-S.

Adam büyük bir hayretle gülümsedi ve umutla bana bakmaya başladılar.

-Kabul edersen sana bir işimiz düştü, bunu sadece sen yapabilirsin şuan.

-Nedir?

-Dün kulak misafiri olmuşsundur, bölge 4 te bir canavar var bu yüzden maden çıkaramıyoruz, oraya tamamen yerleşti.

-Ne canavarı?

-Bir beyaz ejder.

Sırıttım.

-Demek Öyle, o zaman iş değişir.

-Ücret olarak ne istiyorsun?

-Para ihtiyacım yok ona göre bir şeyler düşünürseniz iyi olur.

-O zaman sana Darkandiyum (Darkandiyum bu dünyada bulunan en sert, en sağlam, en güçlü, en kaliteli ve bir o kadar hafif olan bir metal bu dünyadaki en nadir metaldir.)
ve ülke içinde kullanabileceğin özel bir rütbe verelim ne dersin?

-Kabul ediyorum.

-Peki ne zaman gidiyorsun?

-Kahvaltımı yaptıktan sonra yola çıkarım ama önce bu iş için koyacağım bir şartım var.

-Tabi nedir?

-Oluşacak hasardan sorumlu değilim.

-Bunun farkındayız zaten o yüzden merak etme.

-Tamam.

Kahvaltımı yaptıktan sonra hazırlandım ve yola çıktım verilen bilgilere göre ilerledim dev bir kraterin ortasına doğru ilerlemeye başladım ve sonunda karşıma ejder çıktı, gözlerini açtı bana baktı ve sonra geri kapattı.

-Hey o kadar mı önemsiz görüyorsun beni!

Sırıttım.

-Madem öyle bu işi hızlıca bitirmeye çalışacağım.

Ejder bir anda ayağa kalktı ve azından üflediği alev üstüme doğru geldi sıçrayarak kaçmaya çalıştım ama bu sefer ayağım buz tutmuştu yine de.

-Pis oynayacağız anlaşılan. Siz geri çekilin!

-Emredersiniz!

-Savaş formu Delta!

Hızla ileri atıldım fakat buz alevi üstüme doğru üfledi.

-Beta!

Hızla yükseldim.

-Omega!

Büyük bir hızla kafasına yumruk atmayı denedim ama dolayca kaçındı ve alevini üfledi.

-Bu ne saçma bir şey. Alfa!

Fakat bu sırada aleve maruz kaldım ve vücudum donmaya başladı.

-Zeta!

Vücudumdan yıldırımlar çıkmaya başladı hızla hareket edebiliyordum daha çok ışınlanabiliyordum. Kafasının arkasına ışınlandım.

-Omega!

Sert bir yumruk attım. fakat ışınlanma gereksiz güç harcıyordu bu yüzden bir an önce bitirmeliydim.

-Gamma!

Zırh açıldı.

-Kilitler açıl.

Zırhın içinden çıktım ve hızla saldırmaya başladım artık alevi etki etmiyordu. Karnına çok hızlı yumruk atmaya başladım artık sendelemeye başlayınca geri çekildim.

-Nükleer Salınım: Nükleer Işın!

Elimden çıkan ışık ejderi ortadan ikiye böldü. Boynuzlarını ve dişlerini aldım sonrada köye geri döndüm. Beni beklediklerini fark ettim. Ejderin cesedini köyün ortasında boyutsal cebimden çıkardım.

-Gerçekten başardın!

-Çok yaşa Frostfordun kahramanı!

O gece çok güzel yemekler yendi kutlamalar yapıldı.

-Sayende artık köy halkı rahat bir nefes alacak, çocuklarımızı bile dışarı çıkaramıyorduk.

Güzelce eğlendikten sonra o gece güzel bir uyku daha çektikten sonra sabah kahvaltımızı yaptık ve bizi uğurlamaya gelenlere teşekkür ettikten sonra arabaya bindik. Aklıma güzel bir şey geldi, atları büyüyle yok ettim ve arabaya süzülme büyüsü yaptım ve rüzgar büyüsüyle destekledim, dağdan aşağı rahatça inmeye başladık.

DarkandiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin