Caldoria

1 1 0
                                    

Artık bu küçük ejderler basit gelmeye başlamıştı, yaklaşık üç yada dört gündür gece gündüz altımda şortla savaşıyorum son ejderi indirdiğimde yer sarsılmaya başladı ve kraterin içi çatlayarak lavlar ortaya çıktı derken lavın içinde dev bir kızıl ejder ortaya çıktı ve büyük bir alev püskürdü. Hızla sıyrıldım, çok gürültülü bir biçimde kükredi.

-Oyun oynamaya gerek yok, Alfa Gamma Sonsuz Nükleer Kinetik Salınım!

Hızla ilerleyip yumruğu geçirdim oluşan enerji patlaması ejderden geriye sadece kafasını bıraktı ve krater daha da büyüdü.

-Buz Büyüsü: Lanetli Buzul Mızrak!

Elimde buzdan bir mızrak oluştu ve lava fırlattım lav saniyeler içinde karardı ve buza döndü.

-Bu icabına bakar...

Bir anda vücudumda büyük bir yorgunluk vurdu ve o yerde bayıldım. Uyandığımda güneş yeni doğuyordu kalkıp son susamlı ekmeğimi yedikten, kıyafetlerimi giydikten sonra şehre döndüm hana gidip bir duş aldım ardından Ei ve Aria'nın yanına gittim, hazır beni bekliyorlardı, onları alıp kahvaltıya gittik, güzelce yedikten sonra demirciye uğradık.

-Bende sizi bekliyordum Yüce Kahraman kılıcınız hazır.

Kılıcı alıp inceledim, gerçekten güzel görünüyordu içindeki gücü hissedebiliyordum.

-Borcum ne kadar?

-Normalde böyle bir kılıcı yapmak en az bir milyon altın eder ama hem sizin Yüce Kahraman olmanız hem de bu dünyadaki en çok değer verdiğim eşim ve kızımı kurtarmanızın karşılığı olarak size hediyem olsun.

-Teşekkür ederim o zaman en azından bunu kabul edin.

Daha önce topladığım bazı değerli materyalleri verdim.

-Teşekkür ederim Yüce Kahraman.

Böylece Magmia'daki işim bitti gidip arabayı aldık ve yola koyulduk.

-Nere gidiyoruz efendim?

-Kratera döncektim ama bu yorgunluğumu atmak istiyorum Caldoria'ya gidiyoruz.

Uzun bir yolculuk yaptık tabi ben bu yolculuk sırasında uyumuşum.

-Efendim Caldoria'ya geldik.

Gözlerimi araladım gerçekten güzel bir şehre girmiştik, her yerde akan sıcak kaynak suyu vardı, bir kaplıca hanı kiraladım, odanın kız erkek iki kaplıca havuzu vardı bu yüzde rahtça rahatlayabileceğim fakat nedenini anladığım bir biçimde Ei ve Aria suratları düştü, odamıza yerleştikten sonra gidip havuza girdim.

-Oh be, hayat bu işte.

Yorgunluğu dışarı çıkıyormuş gibi hissediyorum sanki beynim eriyordu derken uyuya kalmışım uyandığımda vücudum kıpkırmızı olmuştu havuzdan çıkıp sıcak bir duş aldım ve üstümü giyindim, bu sırada kızlar odaya yemek söylemişlerdi güzelce yiyip eğlendikten sonra hepimiz yorgunluktan bayılmışız sabah uyandığımda ikisi de bana sarılıyordu ve hala uyuyorlardı çıkmaya çalışsam da çok sert sarılıyorlardı kıpırdayamıyordum, bu sırada aklıma fikir geldi.

-Zeta!

Odanın başka ucuna ışınlanıp zırhı kapattım.

-İyi ki böyle bir zırha sahibim.

Kahvaltıyı yaparken bir asker kapıyı tıkladı. Gelen kişi saray askerlerindendi ve üstü başı berbat haldeydi.

-Ne oldu!

-Başkentte sorun var efendim büyük bir ejderin saldırısı altında.

-Ne kadar büyük?

-Şehir kadar!

Hemen kıyafetlerimi giydim.

-Fazla zamanımız yok bu yüzden ışınlanmayı kullanacağım.

Hepimiz el ele tutuştuk.

-Işınlanma Büyüsü: Uzay Zaman Yer Değişimi!

Bir anda kendimizi başkent sarayında bulduk.

-Yüce kahraman iyi ki geldiniz.

Eliyle dışarıyı gösterdi.

-Böyle bir sorunumuz var!

Gözlerime inanamadım dışarıda devasa boyutlarda bir ejderha vardı böyle bir şeyi oyuna eklememiştim.

-Merak etmeyin şimdi harekete geçiyorum.

Pencereden atladım.

-Beta!

Uçarak ilerledim ejder şehrin dışında şehre doğru bakıyordu.

-Omega!

DarkandiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin